TÜPRAG Metal
Madencilik Şirketi Müdürü
Mehmet Yılmaz,
altın arama şirketleri bünyesinde 500 jeoloğun
Türkiye'nin dört bir yanında altın aradığını, küresel
ekonomik krizin uzun vadeli etkilerinden korunmak için Türkiye'deki
altın rezervinin bir an önce çıkarılması gerektiğini söyledi.
Yılmaz, Türkiye'nin tahmin edilen altın rezervinin bir an önce gün yüzüne çıkarılması gerektiğini kaydetti.
Mehmet Yılmaz, Türkiye'nin ve
Avrupa'nın en büyük altın madeni işletmecisi olduklarını, madencilik sektörünün yüksek istihdam yarattığını, küresel kriz ortamında altın işletmeciliğinin Türkiye ekonomisine çok önemli avantajlar sağlayacağını kaydetti. Türkiye'de faaliyet gösteren 6-7 büyük
firmanın sürekli olarak altın aradığını ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu:
“Türkiye'nin jeolojik yapısını inceleyen uzmanlar, ülkemizde 6 bin 500 ton altın rezervi olduğunu tahmin ediyor. Ancak bu tahminlerin yapıldığı dönemlerde şu an bizim işlettiğimiz Uşak'ta bulunan Kışladağ Altın Madeni bilinmiyordu.
Kaba bir hesapla Türkiye'deki altın rezervinin yaklaşık 7 bin ton olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bugün ülkemizde altın madenciliği konusunda ciddi olarak çalışan 6-7 firma var. İrili ufaklı diğer firmaları da hesaba katarsak, altın firmalarında çalışan yaklaşık 500 jeolog, bugün Türkiye'nin dağlarında, ovalarında, derelerinde, her yerde altın arıyor. Ellerinde çekiçleriyle
Anadolu'yu karış karış gezen jeologlar, yeni maden yataklarını keşfetmek için çalışıyor.
Karadeniz, Doğu Anadolu, Ege ve Akdeniz'de köy köy gezen jeologlar var.”
“KRİZİN DİBİ GÖRÜNMEDİ”
Dünyayı etkileyen küresel krizin dibinin henüz görülmediğini, krizin etkilerinin bazı sektörlerde çok uzun yıllar süreceğini öne süren Yılmaz, ekonomide güven bunalımının yaşandığı dönemlerde en güvenilir ekonomik aracın altın olduğuna işaret etti.
ABD'de yaşanan ekonomik gelişmelerin, krizin etkileri açısından önemli ip uçları verdiğini kaydeden Mehmet Yılmaz, şöyle devam etti:
“
Ekonomik krizi büyük bir gemiye benzetiyorum. Bu geminin kuyruğunda yüzlerce filika var. Bu gemi dibe doğru giderken arkasındaki filikaları haliyle sürükleyecek. ABD'de borç üzerine kurulu yaşamlar bu krizle perişan oldu. Ülkemizdeyse krizin etkileri daha sektörel yaşandı. Ben krizin etkilerinin giderek ağırlaşacağını, özellikle bazı sektörlerde çok uzun yıllar süreceğini düşünüyorum. İşte bu durumda eğer istihdamı artırmak, ekonomiye katma değer üretmek ve sıcak para girişi devamlı hale getirmek istiyorsak, yüksek istihdam yaratan sektörlere yönelmeli ve
üretim yapmalıyız. Piyasalara para pompalayarak krizi aşamayız.
Madencilik sektörü yüksek istihdam yaratan sektörlerin başındadır. Türkiye ekonomik krizin uzun yıllar sürecek etkilerini en aza indirmek, sıcak para akışına katkı sağlamak istiyorsa, mevcut altın rezervlerini bir an önce gün yüzüne çıkarmalıdır. Açılacak yeni madenlerde yüzlerce kişi çalışabilir ve milyar dolarlık altın Türkiye'ye ekonomisine kazandırılabilir.”
Dünya ekonomisinde doların değer çizgisinin sürekli olarak değiştiğini, ABD'nin sürekli olarak dolar bastığını, dünyada doların fiyatının gerileyeceğini, Türkiye'deyse
yabancı sermayenin
yurt dışına çıkışının önüne geçmek için doların fiyatının
Merkez Bankası tarafından yüksek tutulmasının çok akılcı olduğunu kaydeden Yılmaz, altının fiyatında önemli gelişmeler yaşanabileceğini iddia etti. Altın fiyatlarının son yıllarda sürekli olarak yükseldiğini, bunun altın madenlerini daha cazip hale getirdiğini kaydeden Yılmaz, şu bilgileri verdi:
“Altının onsu şu an 925-940 dolar arasında. Ancak kısa süre içinde altın fiyatlarında çok önemli gelişmeler yaşanabilir. Bir kaç ay içinde altın fiyatları yüzde 50 artabilir. Altının ons fiyatı yılın son çeyreğinde 1400 dolara ulaşabilir. Hal böyleyken altın sürekli değer kazanırken, istihdamı artırmak ve yüksek fiyattan altın üretmek istiyorsak, altın madenlerinin sayısını artırmalıyız. Bunu istemeyen bazı büyük altın üreticisi ülkeler, çeşitli yollarla Türkiye'de altın üretiminin önüne geçmek istiyor. Bugün gelişmiş Avrupa ülkelerinde bile büyük altın madenleri var. Altın bir zenginliktir, varsa çıkarmak en mantıklı olanıdır. Hele bir de dünyada çok büyük bir ekonomik kriz yaşanıyorsa, bu mutlaka yapılmalıdır.”
AA