Unakıtan,
İstanbul Tİcaret Odası (İTO) tarafından düzenlenen ''Yeni Gelir Vergisi Düzenlemelerinden Beklentiler ve 2006 yılı Gelirlerinin Vergilendirilmesi'' konulu panelde yaptığı konuşmada,
Maliye Bakanı olduğunda
Türkiye'nin 40 milyar YTL
bütçe açığı verdiğini, bunun da
vergi yerine borç alınmasından kaynaklandığını söyledi.
O borçların faizlerine bu yıl ödenen paranın 46 milyar YTL olduğunu belirten Unakıtan, ''Bu 46 milyar YTL'yi ödemeseydi bu millet, bu para da bütçede kalsaydı, Türkiye'de neler yapılmazdı. Eğer her yıl ödediğimiz faizi bir kere vergi diye alsaydık işin başında hiç bu kadar faizleri ödemeyecektik. Bu milletin ödeyemeyecek gücü de yok'' diye konuştu.
2002 yılında toplam 65 milyar YTL brüt vergi alındığını hatırlatan Unakıtan, ''Şimdi biz vergileri artırmadık. Kurumlar, Gelir Vergisi, KDV'yi düşürdük. Biz vergi düşüren bir hükümet olduk. Ama toplam vergi gelirlerimiz brüt olarak 150 milyar YTL oldu. Bu 4 yıl içinde gerçekleşti. Demek ki bütçeyi iyi yönetiyorsanız bunu elde ediyorsunuz. At binenin kılıç kuşananın. Biz vergiyi indirdik. Fakat toplam vergiler arttı'' değerlendirmesinde bulundu.
Yabancı
sermayenin bir ülkeye gelirken gözü kapalı gelmediğini,
hesap kitap yaptığını belirten Unakıtan, Türkiye'nin eskiye göre bazı artıları, iyileşmeleri olduğu
yabancı sermayenin geldiğini söyledi.
Unakıtan, ''
Merkez Bankasının dün açıkladığı rakamlara göre 11 aylık doğrudan yabancı sermaye 18 milyar doları aşmış'' dedi.
-''DAHA EPEY POTANSİYELİMİZ VAR''-
Verginin bu derece önemli olduğunu vurgulayan Unakıtan, ''Bunu kendi vatandaşımıza, milletimize güzel anlatabilirsek, iyi yönetebilirsek bizim daha epey potansiyelimiz var. Nedir? Kayıt dışı'' diye konuştu.
Türkiye'nin
kayıt dışından kayıt içine geçmek mecburiyetinde olduğuna işaret eden Unakıtan, şunları kaydetti:
''Biz eğer milletler topluluğu içinde onurlu yerimizi almak istiyorsak, AB'ye onurlu şekilde üye olmak istiyorsak her şeyden önce tek güveneceğimiz kendimiz. O zaman da bizim kazancımız vergilerdir. Eğer bizim milletimiz kendi vergisini, üzerine düşen mükellefiyetleri yerine getirse bizim kimseye ihtiyacımız yok. Size açıkça söylüyorum; o AB'ye de biz gireceksek kuvvetli şekilde bizi alırlar. Ona buna muhtaç şekilde hiç kimseyi almazlar. Onu çıkarırlar, bunu çıkarırlar,
Kıbrıs der, şu der, bu der, bahaneler çıkarırlar.''
İlk defa Türkiye'de kişi başı milli gelirin 5 bin 500 dolara yaklaştığını, gayri safi milli gelirin 400 milyar doları aştığını bildiren Unakıtan, Türkiye'nin bu politikalardan vazgeçmeden ilerlemesi durumunda 2013 yılında 800 milyarı doları aşan büyüklüğe sahip olacağını, dünyanın 17'nci büyük ekonomisi haline geleceğini bildirdi.
Unakıtan, kişi başına milli gelirin 10 bin doları aştığı zaman Türkiye'nin önünde hiç kimsenin duramayacağını kaydetti.
Kayıt dışılığı el birliği ile önlemek gerektiğini ifade eden Unakıtan, vatandaşın alışverişte ödediğine bakmasını ve fişini istemesi gerektiğini söyledi.
-''SİZİN CEPLER ELHAMDÜLİLLAH İYİ''-
Kemal Unakıtan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Öyle bir kültürümüz var ki bunu değiştirmemiz lazım. Lokantaya gittiğiniz zaman parayı bile garsona gizli gizli veriyorsunuz. (Gelin bakayım, bir de adisyonu
kontrol edeyim) diyeceksin. Ayıp olur diye hiç bakmıyorsunuz. Garsonlar da ona göre alışmış, yukarıdan bakıyor. Sen fişini almazsan o para sende kalmıyor. Vergiyi veriyorsun, ama o vergi devlete gitmiyor, işletmenin cebinde kalıyor. Sizler iş adamısınız. Sık sık yaşıyorsunuz. Onun için bu örneği veriyorum. Garibanlara başka örnek veriyorum, ama sizin cepler elhamdülillah iyi. Hem bunu yapın hem de
tavsiye edin.''
Eskiden vergi dairelerinde kuyruklar oluşurken bugün
beyannamelerin oturulan yerden verilir hale geldiğini ifade eden Unakıtan, internet üzerinden 45 milyon beyanname alındığını, yüzde 75-80'lere ulaşıldığını kaydetti.
Unakıtan, ''(Artık bir tıklama kadar yakınız) diyor ya... Vergi dairesi bir tıklama kadar emrinizde. Size düşen tek şey de yamuk yapmayın. Bize yapmayın. Neden? Radarlar yollarda fazlalaşıyor. Şimdi teknoloji gelişiyor. Faydalı mı zararlı mı diyeceğim, ama teknoloji radarları çok fazla kuvvetlendirir hale geldi'' diye konuştu.
Vatandaşlık numarasının vergi numarası olduğunu hatırlatan Unakıtan, herkesin bilgilerinin girildiğini, risk analizlerinin sektörel olarak da şahıslar olarak da yapıldığını anlattı.
''Aman ha böyle radarlara yakalanmayın. Yakalananlar da var zaten'' diyen Unakıtan, hesap uzmanlarının yaptığı risk analizi neticesinde 2005 yılında 611 kişinin incelendiğini, 8 milyar YTL matrahın incelemeye alındığını, 1 milyar 896 milyon YTL matrah farkı bulunduğunu bildirdi.
Unakıtan, ''2006'da da yine böyle inceleme olmuş. İncelemeden toplam 4 bin 706 tane
rapor yazılmış. Sonunda da 5 milyar 450 milyon matrahın farkı bulunmuş'' dedi.
2006 yılında bu şekilde yapılan raporlarla 394 milyon YTL uzlaşma yapıldığını ve paranın kasaya girdiğini ifade eden Unakıtan, ''Ben buna fazla sevinmiyorum. Herkes uysun, daha az olsun. Bizim düşüncemiz o'' görüşünü dile getirdi.
-ASGARİ GEÇİM İNDEKSİ-
Maliye Bakanı Unakıtan, vergi oranlarını yüzde 35-34'lere kadar indirdiklerini, Türkiye'nin
OECD ülkeleri arasında en düşük vergisi olan 5 ülkeden biri haline geldiğini söyledi.
İstihdam üzerindeki vergi yüklerini de indireceklerine işaret eden Unakıtan, şunları kaydetti:
''Bunun için de
sigorta primlerinden bahsediyorum. Şimdi yeni asgari geçim indeksine geçiyoruz. Asgari
ücret alan bir adam 4 çocuklu ise bundan sonra hiç vergi vermeyecek. Uygulama, 2008'de başlıyor. Şimdi
kanun Plan Bütçe Komisyonunda görüşülüyor. 7 çocuklu ise yüksek ücret de olsa vergi vermiyor. Ama bizde primler yüksek. Sigorta primlerini daha düşürmek için çalışma yapıyoruz. İnşallah kısa zamanda neticelenir.''
Unakıtan,
Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili olarak da ''Cumhurbaşkanı o olmuş, bu olmuş... Kısmet ne ise o olacak. 2 kişi olmayacak, bir kişi olacak herhalde. Öyle çok fazla heyecanlanmıyorum. Zamanı gelir olur. Ama bu ülkenin ihracatını,
rekabet gücünü, milli gelirini nasıl artıracağız ona bakalım. Gündem ekonomi olmalı. Böyle kısır siyasi şeylerle bu ülkenin fazla meşgul olmaması lazım'' diye konuştu.
Bu ortamı bozacak herhangi bir şeye prim vermemek gerektiğini vurgulayan Unakıtan, ''Hangi parti gelirse gelsin, ama hepiniz bilmelisiniz ki Türkiye tek parti ile idare edildiği dönemde sıçramalar yapmıştır,
ekonomik ilerlemeler yapmıştır. Türkiye olarak yanlış yapma lüksümüz yok'' dedi.