"Enhancing Shamgen
Banking:
Türkiye,
Suriye,
Lübnan ve
Ürdün" başlıklı konferansta konuşan Yusuf, Al Rajah Bank, Qatar National Bank ve
Abu Dabi Islamic Bank'ın
banka aradıklarını ve çoğunluk hisse istediklerini bildirdi.
Yusuf,
bölge ülkeleri arasında
büyüme potansiyeli bulunduğunu, birlikte çalışmaları halinde bu imkanlardan yararlanabileceklerini dile getirdi. Geçen süre içinde çok stratejik projelerin gündeme geldiğini, bütün bu ülkelerin kendi sınırları içinde bankacılık alanına katkıda bulunmaya gayret ettiklerini ve ilişkilerde bir hayli ilerleme kat ettiklerini ifade eden Yusuf, "Önümüzdeki dönemde bankacılık alanında yoğun
işbirliğine ihtiyaç var. Küreselleşme ve
ekonomik bloklaşma işbirliğini zorunlu kılıyor. İşbirliği yapmazsak, fırsatlarımızı değerlendiremeyiz. Potansiyel ve imkanlarımız var. Bunları değerlendirmemiz gerekiyor. (
Bankacılık alanında neler yapabiliriz?) Bu soruya birlikte
cevap arayalım. Bankacılık alanında işbirliği kurabilecekleri ana hatları tespit etmemiz gerekiyor.'' diye konuştu. Bankaların kat ettiği başarılara da işaret eden Yusuf, büyüme oranlarının yüzde 20'ye ulaştığını, 2010'da toplam
mevduatın 1,6 trilyon dolara çıktığını kaydetti. Geleneksel 10 bankanın yaklaşık yüzde 43 gibi bir gerileme gösterdiğine, bunun karşısında
İslam bankalarının ise sürekli büyüme kaydettiğine dikkat çeken Yusuf, geleneksel bankaların 2009'dan itibaren mevduat toplamında büyük gelişme olduğunu ve yaklaşık 4 trilyon dolara ulaştığını, İslam bankalarının da bu süre içindeki büyüme oranlarının 127 milyar dolara ulaştığını aktardı. Yusuf, "İslam bankaları özellikle Türkiye, Ürdün, Suriye ve Lübnan'da büyük gelişme kaydetmiştir.'' şeklinde konuştu.