Eski İttifak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Mehmet Buğa, "Ortaklık tabanımızdaki güven sermayemizi darmadağın ettiler." dedi. Türkiye'deki çok ortaklı şirketlerin 28 Şubat postmodern darbesinden çok olumsuz etkilendiğini belirten eski İttifak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Mehmet Buğa, o döneme dair önemli açıklamalarda bulundu. Anadolu Aslanları İşadamları Derneği'nin (ASKON) Muğla'nın Fethiye ilçesinde düzenlenen 6. Divan Toplantısı'na katılan Buğa, 28 Şubat'ın en büyük darbeyi ortaklık tabanına dayalı şirketlere vurduğunu söyledi. Buğa, "Başlatılan psikolojik harbe içimizdeki çürük elmalar da eklenince Anadolu sermayesi bir anda zor durumda kaldı." dedi. Ekonomik elitlerin sahip olduğu devasa sermayeyi, muhafazakar şirketlerin elde etmesinin ancak ortakların artması ile mümkün olabileceğini ifade eden Mehmet Buğa, muhafazakar şirketlerin güven ve itibar üzerine kurulmuş bir teşkilat olduğunu söyledi. 28 Şubat döneminde Anadolu sermayesine böyle bir darbe vurulmasaydı bugünkü holding yapılarının ve cirolarının belki de 25 kat daha fazla olacağını belirten Buğa, "Mesela YİMPAŞ'ın üzerine çok gittiler. Çünkü muhafazakar işadamları güçlerini birleştirip ittifaklar kurmayı YİMPAŞ'tan öğrendi. İttifak Holding bile YİMPAŞ'ı örnek almıştır. Tekrar aynı güven ve itibarın oluşabilmesi için ciddi bir zamana ihtiyaç var." şeklinde konuştu. 28 Şubat cuntacılarının da bu düzenin temsilcisi olduğunu kaydeden Buğa, Balyoz Darbe Planı belgeleri ve Ergenekon iddianamelerinde bu durumun açıkça görüldüğüne dikkat çekerek, Ergenekon yapılanmasını da küresel sermayenin temsilcisi, kayıt dışı devlet olarak tanımladı. Faiz kullanmadan küçük ortaklıkları bir araya getirerek yeni bir dünya düzeni kurmak istediklerini vurgulayan Buğa, küresel sermayenin bu durumdan rahatsız olduğunu ve Türkiye'deki uzantıları vasıtasıyla darbe hareketi gerçekleştirdiklerini kaydetti. "28 Şubat darbecilerinin arkasında küresel sermayenin desteklediği İstanbul sermayesi olduğunu düşünüyorum." diyen Buğa, askerlerin bilerek veya bilmeyerek bu operasyonun taşeronluğunu yaptığını iddia etti. Divan Kurulu'nda konuşan ASKON Başkanı Mustafa Koca ise Türkiye'nin derin örgütlerin yoğun baskılarından kendini kurtarma sürecinde mesafe almaya devam ettiğini belirtti. Faizsiz finansın desteklenmesi ve markalaşmanın hızlanması gerektiğini ifade eden Koca, işadamalarına çalışmalarında İslami esaslara dikkat etmelerini tembihledi. Müslümanların kapitalizmle aralarına mesafe koymaları gerektiğine değinen Koca, faiz sömürüsünün olmadığı finansal sistemlerin güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Küresel ve lokal krizlerin kapitalist sistem tarafından üretilip kullanıldığına dikkat çeken Koca, Türkiye'nin son 10 yıllık dönemde hızlı ilerlediğini, Anadolu sermayesinin bu ilerleyişe ayak uydurması gerektiğini vurguladı. ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinde gerilemeler olduğuna değinen İnanlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Serdar İnan, "Yunanistan, İspanya, Portekiz, İtalya ve diğer Avrupa Birliği ülkelerinde gidişat iyi değil. Sistemleri etkin işlemiyor. Biz ise ciddi bir ivme yakalamış durumdayız. Özellikle inşaat sektöründe dünya 2.si bir konuma geldik. Bu ivmeyi devam ettirsek kısa zamanda bir üst lige çıkarız." diye konuştu.