Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, ''Demokratik reformlara, büyümeye ve kalkınmaya paralel olarak, göğsümüzü en çok kabartan şeylerden birisi ihracatımızdaki artışlardır'' dedi.
Erdoğan,
Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) Sheraton Oteli'nde düzenlediği Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantı'nda yaptığı konuşmada, 2003 yılından itibaren siyasetten dış politikaya, eğitimden ekonomiye kadar bütün alanlarda ''büyük atılımlar'' gerçekleştirildiğini söyledi.
Bu atılımların ihracatta da hızlı bir artışı beraberinde getirdiğini ifade eden Erdoğan, ''Demokratik reformlara, büyümeye ve kalkınmaya paralel olarak, göğsümüzü en çok kabartan şeylerden birisi de ihracatımızdaki artışlardır'' diye konuştu. İhracatın, 2001 yılında 31 milyar, 2002'de de 36 milyar dolar seviyesinde olduğunu anımsatan Erdoğan, ''4 yılda bunun üzerine yaklaşık 50 milyar dolar koymuşuz'' dedi.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''İhracatımız 2005 yılında 74 milyar doları yakaladı. 2006'da da yine kendi
rekorumuzu kırdık, TİM verilerine göre, 85 milyar 761 milyon dolarlık bir ihracat hacmine ulaştık. Sadece yıllık bazda değil, aylık bazda da yeni bir rekor kırıldı.
Aralık ayında ihracatımız 8 milyar 716 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.
Kasım ayındaki rekorumuzun biraz daha üzerine çıkılmıştır. Bu şunu gösteriyor, artık Türk ihracatçısı günü gününe eşit olma anlayışını aşmıştır.
Bugün dünden daha iyi olacak, yarın bugünden daha iyi olacak. Bunu bir temel ilke olarak benimseyerek, yarınlarımızı düzenleyeceğiz.'' Uluslararası ticarette dünyanın Türkiye'ye bakışının tamamen değiştiğini ifade eden Erdoğan, bu değişimin ihracatçıların başarısını ortaya koyduğunu bildirdi.
Erdoğan, şunları kaydetti: ''Bana göre Türkiye'nin dünyada yükselen itibarı, Türk işçisinin, Türk mühendisinin, Türk imalatçısının dünya piyasalarına ulaştırılabilmesiyle ölçülmektedir. Şunu büyük bir memnuniyetle ifade etmeliyim ki Türkiye büyük bir aşama gerçekleştirmiştir. Türkiye bugün
OECD ülkeleri arasında ihracatı en hızlı artan ülke konumuna yükselmiş, dünyada da 22. büyük ihracatçı ülke olmuştur. Bunlar asla küçümsenemeyecek önemli gelişmelerdir.
Artık
ürünlerimiz dünya pazarlarında kendisine rahatlıkla yer buluyor. 200'den fazla ülkeye 20 bin çeşitten fazla ürün
ihraç ediyoruz. Bugün ihracat yapmayan tek bir ilimiz kalmamıştır. Muş ilimiz ki 1991 yılından beri ihracat yapmıyordu, 2005 ekim ayı itibariyle ihracata başlamış ve bugün 40 milyon dolar ihracat yapan bir il haline gelmiştir.''
Türkiye'nin dünya pazarlarının merkezinde zengin kaynaklara sahip bir ülke olduğunu, ''eline çantasını alıp ülke ülke dolaşan iş adamları'' bulunduğunu anlatan Erdoğan, ''Bu bir heyecan, aşk, sevda işi'' dedi. Erdoğan, şunları söyledi: ''Biz
Hükümet olarak bu alandaki potansiyelimizin büyüklüğünü ve gücümüzü görmezsek, bu alanda faaliyet gösterecek insanların önünü açmazsak bu zenginlik heba olabilir. Nitekim geçmişte de öyle olmuştur. 20-30 milyar dolar, hatta 85 milyar dolar Türkiye'nin potansiyelinin altındaki bir seviyedir.
Onun için gittiğimiz her ülkeye
dış ticaretimiz, ihracatımız açısından bakıyoruz. Onun için buralara iş adamlarımızla yatırımcılarımızla, ihracatçılarımızla gitmeye büyük özen gösteriyoruz. Zira günümüz dünyasında
ekonomik ve ticari ilişkiler, diplomasi ile siyasi ilişkilerle beraber yürümektedir. Biz başından beri bu dikkatle bu hassasiyetle hareket ettik ve ihracatta, dış ticarette tarihi bir rekoru elde ettik. Ancak bunu yeterli görmüyor, çok daha ileri seviyeleri yakalayabileceğimize inanıyorum.
2013 yılı için
hedefimiz; 210 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştirmek, 500 milyar dolarlık bir dış ticaret hacmine ulaşabilmektir. Büyük düşünmeye mecburuz. Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümü olan
2023 yılına ise 1 trilyon dolarlık ticaret hacmiyle, ona ulaşarak kutlamalarımızı yapmalıyız''