Vali Tuna, ''2012
Çanakkale Turizm Zirvesi''nin açılışında yaptığı konuşmada, turizm stratejisini belirlemek için yaptıkları çalışmalarda, ilin
doğal, kültürel, tarihi ve coğrafi değerlerini korumayı, alternatiflerini geliştirerek turizmden alacağı payı arttırmayı
hedeflediklerini söyledi.
Çanakkale'nin, içinden
boğaz geçen, bozulmamış doğası, 671 kilometrelik
temiz kıyıları ve 11 ilçesiyle, keşfedilmeyi ve geliştirilmeyi bekleyen birçok zenginliği barındıran, gurur kaynağı bir il olduğunu vurgulayan Tuna, şöyle konuştu:
''Bugün artık bize düşen hep birlikte Çanakkale'yi
Kuzey Ege'nin, Batı Marmara'nın en
tercih edilen destinasyonu haline getirmektir. İlimiz değişik turizm türleri açısından eşsiz imkanlara sahiptir. Kıyı turizmi, termal turizm, dağ ve doğa turizmi, kırsal ve eko turizm bunlardan bazıları. Bunların yanında kongre,
fuar, yat ve
kruvaziyer turizmi gibi turizm türlerinde de potansiyele sahip olduğumuz ancak henüz yeterli çalışma yapamadığımız alanlar bulunmaktadır. Gururla ifade ediyorum ki nüfusumuzla coğrafi büyüklüğümüzle kıyaslanmayacak bir kültür, tarih, mitolojik ve turistik öneme sahip bir ilimiz var. Tam 5 bin yıldır tarihe tanıklık ediyoruz bu coğrafyada. Adeta bir destanlar
kenti Çanakkale...
Mitolojik Troia destanından yakın geçmişimizin şanlı Çanakkale destanına kadar yaşanan olaylara ev sahipliği yapmış bir kent. Yerli ve evrensel değerler toplamı. Dünya
Kültür Mirası'nın en önemli parçası UNESCO'nun 1998'de Dünya Kültür Mirası listesine koyduğu Troia Antik Kenti ilimizde. Paris'in kenti Parion,
felsefeci Aristo'nun felsefe okulu açtığı Assos, Çanakkale'mizde. Büyük kahramanlık destanlarının yazıldığı 1915'te 253 bin vatan evladının yattığı dünyanın en büyük kabristanlığı Çanakkale'de...''
Vali Tuna,
Gelibolu Mevlevihanesi'nin turizmin hizmetine sunulduğunu,
Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı'nda,
Hükümet tarafından şehitliklerin ihyası kapsamında yapılan yatırımlarla
yerli ve
yabancı ziyaretçi sayısının bir hayli arttığını bildirdi.
18
Mart 2012 tarihinde açılması planlanan Kabatepe
Simülasyon Merkezi ve yapımı düşünülen 1915 Panorama Müzesi ile Troya Müzesi'nin de tamamlanmasıyla 5 milyon turistin gelmesini hedeflediklerini kaydeden Tuna,
Bozcaada ve Gökçeada'nın
deniz ulaşımında
modern ve konforlu imkanlara kavuşması, Gökçeada'nın organik
yaşam ve yelken sporlarıyla anılması, Bozcaada'nın ise kruvaziyer turizm ile anılıyor olmasının sevindirici gelişmeler olduğunu vurguladı.
-''Eşsiz güzellikte boğaza sahibiz''-
Tuna,
Türkiye'nin bir turizm atağında olduğuna işaret ederek, şu bilgileri verdi:
''2011 yılı sonu itibariyle 31,4 milyon turist alan, 25 milyar dolar turizm geliri elde eden, Cumhuriyetin 100. yılında önüne hedef olarak 50 milyar dolar turizm geliri koyan, ziyaretçi sayısı olarak dünyanın ilk 5
ülkesi olmayı amaçlayan, turizmin global aktörü Türkiye'nin en önemli turizm destinasyonlarından birindeyiz. Çanakkale'deyiz... Eşsiz güzellikte boğaza sahip, üzerinde dünyanın bildiği iki önemli savaşın geçtiği, bozulmamış doğası, kirlenmemiş denizi, saklı
cennet adaları, mitolojik Kaz Dağları, dünya kültür mirası Troia'sı,
ekolojik ürünleri, endemik florası, termal kaynakları, Gökçeada'sı, Bozcaada'sı, Assos,
Ayvacık, Küçükkuyu, Gelibolu,
Eceabat,
Biga, Lapseki, Bayramiç, Yenice, Çan'ı, Mevlevihane, Halimbey Köşkü, Hadımoğlu Konağı, Kilitbahir Kalesi, Kabatepe Simülasyonu ile bu zenginliklerimizi dünyaya nasıl aktarabiliriz, nasıl sunabiliriz? Derdimiz budur.''
Vali Tuna, 2009 yılında Çanakkale'ye 781 bin turistin geldiğini, bunların yaklaşık 183 bininin yabancı olduğunu belirtti.
Dünya
Ticaret Örgütü'nün raporuna göre, Türkiye'nin dünyada en çok turistin geldiği 7. ülke olduğunu kaydeden Tuna, diğer ülkelerin ise
Fransa, ABD,
İspanya, Çin,
İtalya,
İngiltere ve Türkiye olduğunu bildirdi.
-Başbakan'a teşekkür-
Çanakkale Belediye Başkanı
Ülgür Gökhan da kente gelen turist sayısının az olduğunu belirterek, bu sayısının artırılması için çalışma yapmak gerektiğini söyledi.
Özellikle ada ulaşımında ve Gelibolu Yarımadası'na yapılan yatırımlara verdiği katkılardan dolayı Başbakan'a teşekkür eden Gökhan, ''Ben bir teşekkür daha sunmak istiyorum, Sayın Başbakan'a. Onu da yaratabilirse seviniriz lütfen. O da Kaz Dağları'ndaki
altın arama konusunu, rezilliğini ortadan kaldırırsa ona bir kez daha teşekkür edeceğiz. Çünkü bir çelişki yaşıyoruz. Bir tarafta 'Kaz Dağları, değerler, doğa' diyoruz, hatta oradan güzellik yarışmasına kadar varıyoruz. Ama onların olduğu yörede 3 kuruşluk altın için bunları feda etmeye çalışıyoruz'' dedi.
Gökhan, madenciliğe karşı olmadığını, böyle bir şeyin olamayacağını vurgulayarak, ''Altın arama noktası, dehliz kömür çıkarır gibi değil. Koskoca o güzelim alanları yok eden süreçtir. Bunu, bir kez daha bu konseyin değerlendirmesini istiyorum'' diye konuştu.
Çanakkale Onsekiz Mart
Üniversitesi (
ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner ise üniversitenin turizme sağladığı katkıları anlattı. Üniversite bünyesindeki turizm eğitimi veren bölümler hakkında bilgi veren Laçiner, ''
Turistler buraya geldiği zaman en fazla bir buçuk gün kalıyorlar. Bir yazı var ya karşıda 'Dur yolcu bilmeden basıp gittiğin topraklar' diye aynen öyle. İnsanlar belki bilerek basıp gidiyorlar ama gidiyorlar. Bu işe bir dur demenin zamanı geldiği kanaatindeyim'' dedi.