2007'nin zor bir yıl olmayacak

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, '2007 yılı bir seçim yılıdır ve biz 2007'nin zor bir yıl olacağını düşünmüyoruz' dedi.

2007'nin zor bir yıl olmayacak

Sabancı Holding Yıllık Paylaşım Toplantısında konuşan Güler Sabancı, 2006 yılının hem uluslararası alanda hem Türkiye'de hem de Sabancı Topluluğunda önemli gelişmelere ve değişimlere sahne olduğunu belirtti. Dünyadaki tüm gelişmekte olan ülkeler cari fazla verirken, sadece Doğu Avrupa ülkeleri ve Türkiye'nin bu trende uymayan, cari açığı yüksek, yani tasarrufu düşük gelişmekte olan pazar konumunda olduğuna işaret eden Sabancı, ''Gerçi Türkiye bunu, çektiği doğrudan yatırım ve portföy yatırımları ile fazlasıyla karşılamaktadır. Türkiye'nin makro ekonomik istikrarı yakalamış, ne yöne gittiğini bilen (Avrupa yolu) bir ülke oluşu yatırımcılar için çok cazip bir konumdur'' dedi. Sabancı, kısa vadede Türkiye'nin bu fon girişlerini devam ettirmeye özen göstermesi gerektiğini kaydetti. Güler Sabancı, Türkiye'nin yeni yatırımlara ve özelleştirmelere davetiye çıkarmasının ise hayati önem taşıdığını vurguladı. Orta ve uzun vadede Türkiye'nin cari açığını düşürmeye çalışması gerektiğine işaret eden Sabancı, bununla ilgili dikkatle ele alınması gereken konuları şöyle sıraladı:''Öncelikle, maliyetleri düşürüp verimliliği artırması, rekabet gücünün artırılması gerekir. İkinci olarak tasarrufların (kamu-özel) artması, özellikle kayıt dışı tasarrufların sisteme dahil edilmesi büyük önem taşıyor. Üçüncü olarak risk profilini artıracak istikrarsızlıkları önlemesi gerekir. Bunlardan ilk ikisi mikro düzeyde, sonuncusu ise makro düzeyde politikalar gerektirir.'' ''BAŞARI MİKRO DÜZEYDE DE SAĞLANMALI'' Hükümetin son yıllarda makro düzeyde başarılı olduğunu belirten Sabancı, ''Şimdi mikro düzeyde de aynı başarıyı sağlamak durumundayız'' dedi. Bu bağlamda her iki alanda da çok kritik rol oynayan reel faiz hadlerinin, aşağı çekilmesi gereken seviyelere ulaştığına dikkati çeken Sabancı, bunun dışında da mikro düzeyde verimliliği artıracak, kayıt dışı tasarrufları sisteme katacak, makro dengeleri bozmadan mikro yapılması gereken birçok düzenleme gerektiğini vurguladı. ''Bu aşamada, her ne kadar olasılığı çok düşük görünse de, hiç şüphe yok ki, en istenmeyen durum, politik bir istikrarsızlıkla karşılaşmaktır'' diyen Güler Sabancı, ''Bildiğiniz üzere, 2007 yılı bir seçim yılıdır ve biz 2007'nin zor bir yıl olacağını düşünmüyoruz. Seçim demokrasinin vazgeçilmezidir ve artık Türkiye'nin birikimlerinin, bu süreçleri hayatımızın normal bir parçası yapmayı başardığına inanıyoruz'' diye konuştu. ''MORALİMİZİ YÜKSEK TUTMALIYIZ'' Güler Sabancı, Avrupa Birliği süreci ile ilgili olarak da şunları kaydetti: ''Türkiye için bir demokrasi ve medeniyet yolculuğu olan AB'nin üyelik süreci de zaman zaman iki taraftan da yavaşlatılsa bile devam etmektedir. Bu yoldan vazgeçmemek sadece hükümetin değil, tüm sivil toplum örgütleriyle hepimizin görevidir. Çünkü daha iyi demokrasi, daha iyi işleyen bir hukuk düzeni ve daha zengin bir Türkiye, hükümetlerin ömrünü aşan, uzun vadeli bir hedeftir. Dolayısıyla da hepimizin sahip çıkması gereken bir olaydır. Bugünlerde bir duraklama görülse de, unutmayalım ki İspanya bu yola girerken 5 sene durmuş ve tekrar başlamış, yine aynı şekilde Danimarka 2 defa durup kalkmış, İngiltere 2 kere reddedilmiş. Kısaca bu tip gelişmeler bu süreçte doğal sayılmalıdır. Moralimizi yüksek tutmalıyız ve yolumuza devam etmeliyiz.'' Sabancı, hükümetin bu dönemde kendi uygulama takvimini açıklama girişimi ve reformlara devam etme arzusu göstermesinin memnuniyet verici olduğunu söyledi. YELKENCİ ÖRNEĞİ... Konuşmasında Sabancı Holding'in 2006 yılı faaliyetlerini de değerlendiren Güler Sabancı, geçen yılki toplantıda stratejik yönetim anlayışına verdikleri önemi vurguladığını hatırlatarak, şöyle devam etti: ''Yelkenci örneğinde olduğu gibi nereye gitmek istediğini bilmeyenler için hiçbir rüzgarın doğru rüzgar olamayacağından bahsetmiştim. (Biz sadece büyük olmak istemiyoruz. Sürdürülebilir bir büyüme ve karlılıkla değer yaratmak istiyoruz) demiştim. 2006 yılının sonuçlarına ve 2007 planlarımıza baktığımızda memnuniyetle görmekteyiz ki bu hedeflerimize uygun ilerlemekteyiz. Bunun sonucunda İMKB'de en değerli holdingin Sabancı Holding olması ve en değerli şirketin de en büyük iştirakimiz Akbank olması bizim için sevindiricidir.'' -''GELİŞMEKTE OLAN PİYASALAR DÜNYA FİNANSÖRÜ''- Dünyadaki ekonomik gelişmelere de değinen Sabancı, geçen yıl ortalama yüzde 5'lik bir ekonomik büyüme kaydedilmesine rağmen işsizlik oranında bir düşüş gözlendiğini, enflasyonun hemen hemen her yerde kontrol altına alındığını, ancak buna rağmen insanların reel alım gücünde önemli artış olmadığını söyledi. Dünya çapında nihai talebin artmasının herkesi sevindirdiğini ifade eden Güler Sabancı, ancak bunun hammadde fiyatlarına etkisinin güçlükler yarattığını belirtti. Küresel ısınma sürecinin olumsuz sonuçlarının artık teori olmaktan çıktığını dile getiren Sabancı, Kyoto protokolünün hala hayata geçirilemediğine işaret etti. Gelişmekte olan piyasaların bu dönemde dünya ekonomisinin finansörü haline geldiğine dikkat çeken Sabancı, ikinci dünya savaşından sonra sürekli olarak dış ticaret dengelerinde açık veren bu ülkelerin 2000 yılından beri cari fazla verir duruma geldiklerini söyledi. Geçen yıl 587 milyar dolara ulaşan bu rakamın gelişmekte olan ülkelerin toplam GSMH'larının yüzde 5'ine denk geldiğini kaydeden Sabancı, 2007 yılı için beklentilerin bu rakamın 640 milyar dolar civarında gerçekleşeceği şeklinde olduğunu ifade etti. Sabancı, ''Bu demektir ki gelişmekte olan pazarlar yarattıkları değer kadar tüketimde bulunmuyor. Yaptıkları tasarruflarla kalkınmış ülkeleri finanse ediyorlar. Dolayısıyla gelişmekte olan pazarların elindeki rezervler dünya piyasalarının ne yönde gelişeceğini belirleyici duruma gelmişlerdir. Bu son gelişmeler, gelişmiş ülkelerde bazı korumacı refleksleri ortaya çıkarmaktadır'' şeklinde konuştu. Holdingin yıllık paylaşım toplantısında konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Sabancı, Akbank-Citibank ortaklığında hisse oranlarında bir değişim olup olmayacağı sorusu üzerine, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını, her iki tarafın da anlayışının mevcut ortaklık şeklinde devam etmek olduğunu söyledi. Merkez Bankasının faiz politikasına ilişkin bir soru üzerine de Sabancı, Merkez Bankasının enflasyonla mücadelede başarılı bir çalışma yaptığını, Türkiye'de enflasyonla mücadelenin vazgeçilmemesi gereken bir konu olduğunu vurguladı. Sabancı, enflasyondaki piyasa beklentisinin Merkez Bankasının tahminlerinin 1-1,5 puan üstünde olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu: ''Bu civarda bir enflasyon bekletimiz varsa, bu elimizde de iyi bir konjonktür. Yabancı sermaye girişini, Borsa'ya fonların girişini ve stratejik yatırıma olan ilgiyi bir araya koyduğumuzda, (bana göre reel faiz yüksek) dememin sebebi bu. Müspet manzaraya karşı faizi biraz yüksek buluyorum. Ne zaman düzelir? Tabii ki oyun kurucular onlar, ama bizler de görüşlerimizi piyasadaki oyuncular olarak söylemek durumundayız.'' -''AKBANK, HAREKET VARSA İLGİLENİR''- Güler Sabancı, ''Halk Bankası blok olarak satılsaydı Akbank talip olacaktı. Şimdi halka arz düşünülüyor. Stratejiniz ne olacak'' sorusu üzerine, Akbank'ın sektöründe lider bir banka olduğunu, bu liderliğin gereğinin o sektörde biri halka arz ediliyor, biri satılıyorsa, böyle bir hareket varsa bankanın bununla ilgileneceğini söyledi. Sabancı, ''Biz her ana iş kolumuzda, bankacılık da ana iş kolumuz, ister Halk Bankası, ister bir başkası bu piyasada böyle bir gelişme olursa bununla ilgileneceğiz'' diye konuştu. -''STRATEJİK ORTAKLIK ARAYIŞIMIZ SÜRÜYOR''- Yünsa'nın Uptown'u satın almasıyla ilgili olarak da Sabancı, ''Tekstilde yeni bir ışık mı gördünüz. Neydi sizi buna iten?'' sorusu üzerine, standart tekstilde artık dünyada rekabetçiliğin öne çıktığını ve üretim maliyetlerinin düşük olduğu ülkelere doğru üretim kayması yaşandığını belirtti. Tekstilin, dünyada bu olguyu sürükleyen alan olduğuna işaret eden Sabancı, Yünsa ve Bossa'nın rakiplerine göre mevcut konumda en verimli şirketler olduğunu vurguladı. Sabancı, ''Biz olaylara uzun vadeli bakıyoruz. Bugün çok iyi ve başarılıyız, çok iyi para kazanıyoruz diye işi o şekilde kabul etmiyoruz. Her iki işimize de uzun vadeli bakıyoruz. Dolayısıyla tekstil işinde stratejik ortaklık arayışımız sürüyor. Gerek Yünsa, gerek Bossa her ikisi için de stratejik ortaklık arayışımız devam ediyor'' diye konuştu. -''1 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE TOPLUMSAL YATIRIM''- Güler Sabancı, sosyal ve kültürel yatırmalara ilişkin bir soru üzerine de, Sabancı Vakfının sosyal sorumluluk projelerinin devam edeceğini, en son Birleşmiş Milletler ve yerel yönetimlerle birlikte ''kadın dostu şehirler'' konusunda bir çalışma yaptıklarını ve seçtikleri 6 şehirde öncelikli kadın sorunları ile bunların çözümüne ilişkin bir çalışma yaptıklarını söyledi. Sabancı Vakfının 1976'da kurulduğunu hatırlatan Güler Sabancı, vakfın 31 yılda 1 milyar doların üzerinde toplumsal yatırım yaptığını ifade etti. Güler Sabancı, vakfın yılda binden fazla öğrenciye burs vermeye de devam edeceğini aktardı. -''YÜZDE 5-5,5'LAR AZ GELİYOR''- ''Türkiye'de pembe tablo çiziliyor. Bu tablo sokağa ne zaman yansıyacak'' sorusu üzerine ise Sabancı, Türkiye'de makro ekonomik açıdan başarılı bir gidişat olduğunu, 2001 krizinin unutulmaması gerektiğini, krizden bugüne gelinen noktada başarılı bir ekonomik tablo bulunduğunu vurguladı. Sabancı, dünyada da reel alımın düşük olduğunu, Türkiye'nin de bunun çok dışında yer almadığını, ancak bu makro ekonomik dengeyi bozmadan mikro ekonomide yapılması gerekenlerin hayata geçirilmesiyle olumlu ortamı toplumun daha çok hissedeceğini ifade etti. Sabancı, Türkiye'de nüfus artmasına rağmen işsizlik rakamlarının artmamasının iyi bir veri olduğunu vurgulayarak, ''Tabii ben şahsen Türkiye'de daha fazla büyüme istiyorum. Yüzde 5-5,5'lar az geliyor. Ama makro ekonomik dengeler var, yapılabilirliği var. Bunlar ayrı konular...'' diye konuştu. Güler Sabancı, erken seçimin Ağustos veya Eylül'e alınması tartışmalarına ilişkin soruya da, ''Ben pek fark edeceğini zannetmiyorum. Seçimler üzerinde çok fazla duruyor, fazla enerji sarf ediyoruz diye düşünüyorum. Türkiye'de güvendiğimiz, içimize sindirdiğimiz bir demokrasi var. Dolayısıyla seçimler zamanında yapılır, birkaç ay erken olması gerekiyorsa o da yapılır'' yanıtını verdi. Beyaz et sektöründen neden çıktıkları sorusunu ise Sabancı, ''Bu bir denemeydi'' diye yanıtladı. -''ATAĞIMIZI VERBUND İLE SATIN ALMALARLA SÜRDÜRECEĞİZ''- Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Ahmet Dördüncü de konuşmasında, Türkiye'de 2007 yılına ilişkin ekonomik beklentilere değinirken, yıl sonu dolar tahminlerinin 1,5800 YTL, avro tahminlerinin 2,0699 YTL olduğunu kaydetti. Türkiye'de reel büyümenin bu yıl yüzde 5, GSMH'nin 430 milyar dolar, kişi başına düşen milli gelirin 5 bin 817 dolar olmasını beklediklerini aktaran Dördüncü, yıl sonu ÜFE tahminlerinin yüzde 8,5, TÜFE tahminlerinin ise yüzde 7,5 olduğunu bildirdi. Geçtiğimiz yıl Sabancı Topluluğunun gerçekleştirdiği satın almalar, ortaklıklar ve yeni yatırımları anlatan Dördüncü, Ekim ayında Advansa'nın PET ve PTA işlerini İspanyol La Seda De Barcelona şirketine sattığını hatırlattı. Dördüncü, değer yaratmanın her zaman sadece yeni alanlara girmek, yatırım yapmak, verimliliği artırmakla olmadığını, verimli olacağına inanılmayan işlerden çıkma cesaretini göstermenin de bunun bir yolu olduğunu vurguladı. Dördüncü, Ekim ayında çıktıkları beyaz et işinde çok fazla büyüme olanağı olmadığını gördüklerini ve pazarın dağınık olduğunu, bu nedenle sektörden çıkma kararı aldıklarını söyledi. Enerjisa'nın geçtiğimiz Aralık ayında Verbund firması ile stratejik işbirliği anlaşması imzaladığını anımsatan Dördüncü, ortaklığın bu yıl içinde tamamlanacağını kaydetti. 2007 yılında enerji grubunun Verbund ile beraber büyümedeki atağını satın almalarla sürdüreceğini dile getiren Dördüncü, 10 yılda 6,5 milyar dolar civarında yatırım planladıklarını ve 2015 yılında Türkiye'de tüketilecek enerjide en az yüzde 10'luk pazar payına sahip olmayı hedeflediklerini bildirdi. -''PİYASA DEĞERİ 7,7 MİLYAR DOLAR''- Ahmet Dördüncü, henüz nihai sonuçları almadıkları 2006 yılına ilişkin finansal verileri aktardığı konuşmasında, 2004-2007 yılları arasında ortalama ağırlıklı büyüme oranının yüzde 19 seviyesinde gerçekletiğini, aynı dönemde operasyonel karlılığın da yüzde 26 oranında arttığını söyledi. Dördüncü, 2004 yılında 500 milyon YTL olan operasyonel karlılığın, 2006'da 800 milyon YTL'ye yükseldiğini, bunun 2007 yılında 1 milyar YTL olmasının öngörüldüğünü ifade etti. Dördüncü, Sabancı Holdingin İMKB'de piyasa değerinin dün itibarıyla 7,7 milyar dolar olduğunu bildirdi. Sabancı Topluluğunun 4 bini yurt dışında olmak üzere toplam 46 bin 600 çalışanı bulunduğunu, bu rakamı 2007 yılında 52 bine çıkaracaklarını kaydetti. Soruları da yanıtlayan Dördüncü, net karlılığa ilişkin bir soru üzerine, bunu şu anda açıklayamayacaklarını, Sermaye Piyasası Kuruluna bildirdikten sonra paylaşılacağını söyledi. ''ENERJİ PLANIMIZIN DİĞER TARAFLARINA ODAKLANDIK'' Ahmet Dördüncü, elektrik dağıtım ihalelerinin ertelenmesine ilişkin sorular üzerine de, topluluk olarak sadece bu ihalelere değil, bu kararın alınmasından sonra enerji planının diğer taraflarına odaklandıklarını vurguladı. Enerjideki planlarını çok uzun vadeli yaptıklarını dile getiren Dördüncü, 2005 yılı başından beri hazırlandıkları dağıtım ihalelerine çok para harcadıklarını söyledi. Dördüncü, ''Ertelenmesi tabii ki biraz sükut-u hayal oldu. Ortağımızda da oldu'' diye konuştu. Dördüncü, Afşin Elbistan santral ihalesiyle ilgileneceklerini ve nükleer santrallerin de ilgi alanları içinde olduğunu, 10 yıllık iş planları içinde yenilenebilir enerjinin önemli yer tuttuğunu ifade etti. Bu yıl içinde halka arz düşünmediklerini ve yıl sonu büyüme tahminlerinin yüzde 18 olduğunu aktaran Dördüncü, cironun yüzde 50'sinin finansal alandan, yüzde 50'sinin de finansal olmayan alanlardan geldiğini söyledi. Perakendedeki büyüme hedeflerine ilişkin de Dördüncü, Carrefoursa'da çok agresif büyüdüklerini vurguladı.
<< Önceki Haber 2007'nin zor bir yıl olmayacak Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER