Dünyadaki bankalar ve
finans kuruluşlarının neredeyse tümünün üyesi olduğu ve merkezi Washington'da bulunan IIF'nin Başkanı Dallara, IMF-
Dünya Bankası toplantısı için geldiği Singapur'da soruları yanıtladı.
Türkiye'nin, enflasyon ve
ekonomik büyüme başta olmak üzere makro ekonomik durumunda iyileşme sağladığının altını çizen Dallara, özellikle bu yıl bankacılık başta olmak üzere önemli bir
yabancı sermaye ilgisinin olduğunu kaydetti.
AB SÜRECİNİN OLUMLU ETKİSİ
Özellikle
Avrupa Birliği (AB) yolunda alınan önlemlerin ve reformların Türkiye piyasasına olan ilgiyi artırdığını vurgulayan Dallara, AB sürecinde, yalnızca özel portföy cinsinden sermaye değil, doğrudan yatırımın da artan oranda Türkiye'ye gelmesini beklediklerini söyledi.
Uygulanmakta olan politikaların kararlı bir şekilde sürdürülmesinin piyasalardaki güveni daha da artıracağını belirten Dallara, istikrarlı politikaların da uzun vadeli yabancı sermayenin en çok aradığı koşullardan biri olduğunu hatırlattı.
Türk bankacılık sektörünün geçtiğimiz yıllarda alınan yapısal önlemler sonucunda güçlü bir yapıya kavuştuğunu belirten Dallara, bu nedenle bankacılık sektörüne olan yabancı ilgisinin devam ettiğini vurguladı.
KÜRESEL DENGESİZLİKLER
Küresel dengesizliklerin devam ettiğini de hatırlatan Dallara, özellikle ABD ekonomisindeki yavaşlamanın, küresel dengesizliği artırdığını, sanayileşmiş ülkelerdeki
faiz ve enflasyon artışının da yükselen piyasalara giden fonları azalttığını ifade etti.
2005 yılında yükselen piyasaların portföy cinsinden önemli miktarda sermaye çektiğini belirten Dallara, bu olumlu konjonktürün bu yıl devam etmediğini ve yükselen piyasalardan özel
sermaye çıkışı olduğunu söyledi.
Dallara, Türkiye ve diğer yükselen piyasaların, mali disiplini koruyarak ve IMF gibi uluslararası kuruluşlarla sıkı bir
işbirliği yaparak, küresel dengesizliklerin olumsuz etkilerinden korunabileceklerini kaydetti.