15 Temmuz darbe girişiminden sonra sivillere yönelik kötü muamele, işkence ve insanlık suçlarını gizlemek isteyen Emniyet Genel Müdürlüğü’nün (EGM) skandal bir talimat yazdığı ortaya çıktı. 

TurkeyPurge isimli internet sitesinde yer alan habere göre, EGM, Avrupa Konseyi’ne bağlı Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi CPT’nin 28 Ağustos-6 Eylül tarihlerindeki ziyareti sırasında işkence, kötü muamele ve toplanma mekanlarının kullanılmaması talimatı verdi.

Ağustos 2016 tarihli tek sayfalık talimat yazısında, “25/08/2016 tarihinde Dışişleri Bakanlığı’nda gerçekleştirilen ‘Koordinasyon Toplantısı’nda Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi’nin 28/09-06/09/2016 tarihleri arasında ülkemize bir ziyarette bulunacağı ve ziyaret esnasında ise ülkemiz genelinde herhangi bir gözaltı merkezine spontane olarak ziyaretler gerçekleştirilebileceği hususu belirtilmiştir. 

Bu kapsamda, gözaltı birimi olarak kullanılan spor tesisleri vb. yerlerin mümkün olduğunca kullanılmamasına özen gösterilmesi, gözaltı ve iş ve işlemlerinde mevcut yasal ve uluslararası standartlara göre hareket edilmesi ve bütün gözaltı birimlerini anılan ziyarete uygun hale getirecek düzenlemelerin ivedilikle yapılması hususunda, gereğini rica ederim.” ifadeleri yer aldı. 

Belge,  EGM adına vekili Mülkiye Başmüfettişi ve Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Ali Baştürk imzasını taşıyor.

Avrupa Konseyi’ne bağlı Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi CPT, Türkiye’de son dönemlere hapishanelerde yaşanan işkence, insanlık dışı veya onur kırıcı muamele sebebiyle Ağustos ayının sonunda acil olarak Türkiye ziyareti yapmaya karar vermişti. Kararı, AB ilerle raportörü Kati Piri vermişti.

İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE MEKANLARI İLE  FOTOĞRAFLARI ORTAYA ÇIKMIŞTI

15 Temmuz Darbe girişiminden sonra Türkiye’de önce askerlere, sonra sivillere yönelik işkence ve kötü muamele yapıldığını gösteren çok açık deliller ortaya çıktı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ “işkence yok” savunması yaptığı günlerde Türkiye’nin her yerinden sistematik işkence yapıldığını gösteren fotoğraflar ortaya çıktı. Gözaltında kötü muamele ve işkence nedeniyle ölümler gerçekleşti.

Gözaltı ve tutuklama işlemleri sırasında işkence ve kötü muameleye maruz kalınan yerler daha önce basına yansımıştı. Buna göre Ankara Emniyet Müdürlüğü, Ankara Polis Akademisi Spor Salonu, Ankara Gölbaşı ilçesi Özel Harekat Merkezi, İstanbul’da Silivri, Ankara’nın Sincan hapishanelerinde tecrüt hücreleri oluşturulduğu,  İstanbul Vatan Emniyeti’nde avukat ve tutuklu toplantı salonunun yanındaki toplantı odası, Ankara Emniyet arkasında bir depo, Diyarbakır Gaffar okan Polis Akademisi Spor Salonu ve Diyarbakır Bağlar Spor Salonları’nın bu amaçla kullanıldığı ileri sürülmüştü.

24 Temmuz’da Uluslararası Af Örgütü’nün (Amnesty İnternational) yayınladığı basın açıklamasında “Türkiye çapında resmi ve resmi olmayan tutuklama merkezlerinde tecavüz dahil döverek işkence uygulandığı” ciddi delillerle ortaya koydu. Londra merkezli örgüt, polisin gözaltındaki bazı üst düzey askeri yetkililere cop ya da parmakla tecavüz ettiğini öne sürdü. İddia, Ankara’da gözaltına alınanların avukatlarından ikisine, müvekkillerinin yaptığı açıklamalara dayandırıldı. Uluslararası Af Örgütü, çalışanlarının Türkiye’de avukatlar, doktorlar ve bir karakol görevlisi ile görüştüğünü açıkladı.

Örgüt; İstanbul ve Ankara’da gözaltına tutulanlara hakaret edildiği, bu kişilerin tehdit edildikleri; yiyecek, su ve tedaviden mahrum bırakıldıkları; itiraf için iki güne kadar stres pozisyonlarında tutuldukları yolunda da haberler aldığını duyurdu.

Örgütün Avrupa Direktörü John Dalhuisen, “Türkiye’nin halen kamu güvenliği ile ilgili kaygıları olması anlaşılır bir durum. Ancak işkence, kötü muamele ve keyfi gözaltı hiçbir koşulda meşrulaştırılmaz.” uyarısı yapmıştı.iskence 1

15 Temmuz darbe girişiminde sonra gözaltına alınan askerlerin işkenceye ve kötü muameleye uğradığını gösteren fotoğraflar AA ve hükümet yanlısı medya tarafından servis edilerek kullanılmıştı. Yine gözaltı ve tutuklama aşamalarında yaygın işkence, kötü muamele, tecavüz vb hukuksuzlukların işlendiğine dair birçok bilgi ve fotoğraf ortaya çıkmıştı. Yine 15 Temmuz sonrasında haksız yere gözaltına alınanlardan biri de dershane öğretmeni Gökhan Açıkkol idi. 13 günlük gözaltı sürecinde İstanbul Emniyeti’nde hayatını kaybetmişti. Şeker hastası öğretmene ilaçlarının verilmediği kötü muamele nedeniyle hayatını kaybettiği ortaya çıkmıştı. Açıkkol’un cenazesi bile ailesine teslim edilmek istenmemişti.