İnternet kullanımı çocuklarda giderek yaygınlaşıyor. Ancak eğitimsiz ailelerin çocukları internete öğrenmek değil, tüketmek için giriyor. Almanya Federal Aile Bakanı Manuela Schwesig, çocukların gelecekte dijital hayatın damgasına vuran toplumdan kopmaması için tedbir alınmasını istedi.

Bakan Schwesig'in tanıttığ Alman İnternette Güven ve Emniyet Enstitüsü'nün (DIVSI) araştırması, 'Dijital Dünyada Çocuklar' başlığını taşıyor ve 9 yaş altındaki çocukların internet kullanımını ve ailelerin yaklaşımını merkeze alıyor.

Schwesig, sıklıkla çocuklara uygun medyanın önemine dikkat çekiyor ve kendinden bir örnek vererek uygun arama motorlarının önemine işaret ediyor. Bakanın oğlu bir dersi için internette 'mumya' ile ilgili bilgi aramak istemiş. Normal arama motorlarında arandığında oğlu için oldukça ürkütücü görüntülerin belireceğini bilen bakan, bu aramayı 'Blinde Kuh' adlı çocuklar için hazırlanmış arama motoru üzerinden gerçekleştirmiş ve ne kadar yararlı olduğunu görmüş. Bakanın bunun dışında çocuk internete girerken ilk belirlemesini istediği sayfa www. meine-startseite.de. Bu sayfanın Türkçe versiyonu da mevcut. Bu talebi araştırmanın sonuçları da doğruluyor. DIVSI'den Joanna Schmölz'ün verdiği bilgiye göre 3-8 yaş grubundan 1,2 milyon çocuk düzenli olarak internete giriyor. 8 yaşındaki çocukların yüzde 55'i düzenli olarak internette.

Altı yaşındaki çocuklarda bu oran yüzde 28, üç yaşındakilerde ise yüzde 11. Schmölz, böyle bir durumda çocukların internete girip girmemesini sormanın yersiz olduğunu düşünüyor ve gelecekte internetsiz hiçbir şeyin olmayacağı bir zamana hazırlamak için şimdiden fırsat eşitliğini sağlamak gerektiğinden yola çıkıyor. Ancak bu o kadar kolay değil. Bu yaş grubundaki çocuklar, aileleri eğitimli olsun veya olmasın, dijital medya araçlarına sahip olabiliyor. Ne var ki eğitimli olmayan ailelerin çocukları bu araçları tüketici olarak kullanıyor. Bilgi edinme amacıyla bu araçları kullanan çocuklar eğitim durumu yüksek olan ailelerden geliyor.

Araştırmaya göre aileler, çocukların internet kullanımında önemli bir oynuyor. Her ne kadar çoğu internetin yaygınlaşmasını kaçınılmaz görse de içerdiği tehlikelerden dolayı yasaklayanlar da mevcut. Bununla birlikte yüzde 65'i de çocuklarının toplumdan kopmamak için küçük yaştan itibaren dijital medyayı öğrenmesi gerektiğini düşünüyor. Ailelerin yüzde 18'i ise çocuklarını olduğu gibi bıraktığı için aşırı internet kullanımı söz konusu. Bu ailelerin yarısı çocukları internetin başından ayrılacağı zaman sinirlendiği bilgisini veriyor. Bu ailelerde internette oynamayı arkadaşlarıyla oynamaya tercih eden çocukların oranı ise yüzde 42.

Bakan Schwesig, bu ve internette mobbing, cinsel taciz gibi tehditlerin önüne geçmek için bir dizi önlem sayıyor. Bunlardan biri Medya ile İyi Büyüme adlı aileleri bilgilendiren inisiyatif. Bu sayede devlet, aileleri bilgilendirecek yetkin muhataplar buluyor. Cazip medya içerikleri de bakan için önemli bir konu. www. meine-startseite.de ile 'Blinde Kuh' bakanın favorileri. Schwesig, Çocukları Koruma Kanunu'nun televizyon dönemine hitap etmesinden rahatsız. Ancak eyaletlerle birlikte yürüttüğü müzakereler bittiğinde federal çapta geçerli ve dijital medyayı dikkate alan bir kanun çıkacak.

Bakanı rahatsız eden konulardan biri de konuyla ilgilenen uluslararası camianın sadece yetişkinleri merkeze alması. Bu da dijital medya aracı ve içeriği üreten firmalara cesaret veriyor. Bakan şirketlerden çocuklara uygun ürün üretmelerini istiyor. Arabalardaki gibi emniyet kemerine ihtiyaç olduğunu anlatan bakan, çocukların tüketici kitle olarak değil, korumaya layık kitle olarak görülmesini bekliyor. Bakana göre şirketlerin bunun için gerekli maliyeti göze almaları gerekiyor. CİHAN