TBMM Genel Kurulunda, Gençlik ve
Spor Bakanlığı ile
Kültür ve
Turizm Bakanlığının 2012 yılı bütçelerinin görüşmeleri sürüyor.
MHP
Bilecik Milletvekili Bahattin Şeker,
Gençlik ve Spor Bakanlığının özellikle amatör
sporcuyu desteklemesi gerektiğini söyledi. Türkiye'nin nüfusunun büyük bölümünü
gençlerin oluşturduğunu ifade eden Şeker, bunun, Bakanlığa önemli görevler yüklediğini belirtti.
Şeker, amatör sporcuların çocuk yaştan itibaren
kayıt altına alınması ve takip edilmesi gerektiğini, bu şekilde 10-15 yıllık planlama ile ileride performansı yüksek, başarılı sporcuların yetiştirilebileceğini ifade etti.
Amatör sporculara ve kulüplere verilecek desteğin, gençleri kötü alışkanlıklardan da uzak tutacağını anlatan Şeker, ''Ancak amatör bir spor takımının kuruluşu bile en az 20 bin liraya mal oluyor. Bu sorunlara çözüm bulunmalı'' dedi.
MHP
Ankara Milletvekili Mustafa
Erdem, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumunun (
YURTKUR) artık talebi karşılayamadığını, öğrencilerin büyük bölümünün bu imkandan yararlanamadığını söyledi.
Türkiye'de art arda üniversite açıldığını, ancak buralarda okuyacak öğrencilerin barınma sorununun hesaba katılmadığını ifade eden Erdem, ''Ülkemizin geleceğine önemli katkıları olacak bu yavrularımıza barınak imkanı hazırlamalıyız. Kredi Yurtlar Kurumuna müracaat edecek olan genç, formu doldurmak için gittiğinde, kendisine, 'yüksek
ücretli yurtlardan yararlanmak ister misiniz' diye soruluyor. Bu durum sınıflandırmaya, birilerinin dışlanmasına neden oluyor.
Öğrenciler, başkaları tarafından açılan barınaklara mı yönlendirilmeye çalışılıyor?''
MHP
Bursa Milletvekili Bursa Milletvekili
İsmet Büyükataman,
AK Parti iktidarı döneminde Türk kültürü ve tarihine karşı ''yok sayma'' çalışmaları yapıldığını ileri sürdü. Büyükataman, ''Türk kültür ve tarihinin öne çıkarılması gerekirken,
Bizans ve Roma tarihine ait eserler, allanıp pullanıp gün yüzüne çıkarılıyor.
Osmanlı ve
Selçuklu eserlerine hak ettikleri ilgi gösterilmiyor'' diye konuştu.
Büyükataman, yeni nesillerin kültür şokuna uğramasına mani olacak, kaliteli ve ihtiyaca
cevap verecek milli kültür değerlerinin işlenmesi gerektiğini söyledi.
-''İnanmıyorum''-
CHP Sakarya Milletvekili
Engin Özkoç, Türkiye'de gençlerin çalışmak zorunda olduğu için spor yapamadığını belirterek, ayda yılda bir kez
halı sahada spor yapanların kendini şanslı gördüğünü anlattı. AK Parti'nin spor politikasını eleştiren Özkoç, ''Özerk federasyon deyip Başbakanın talimatıyla federasyon başkanı
tayin edildiğini, seçimlerde nasıl
baskı yapıldığını biliyoruz'' dedi.
Muhalefetin söylediklerinin iktidar partisi tarafından ciddiye alınmadığını ifade eden Özkoç, ''Çünkü onların gözleri kör, kalpleri mühürlü ve dilsizdirler.
Cumhuriyet,
Atatürk, Atatürk ilke ve inkılapları,
gençlik, spor,
adalet diyorlar ben inanmıyorum. Çünkü siz her fırsatta bu değerlere saldırıyorsunuz. Yüzde 50 diyen ve genişçe gülen suratlarınızda bu ülkenin gençlerinin mahkumiyetini görüyorum'' diye konuştu.
CHP
İzmir Milletvekili Hülya
Güven, YURTKUR bütçesi üzerinde konuşurken, kendisinin de üniversitede okurken burs aldığını belirterek, ''O dönemde alınan burslarla öğrenci tüm ihtiyaçlarını karşılarken evlerine katkı olarak da bir miktar para gönderebiliyorlardı. Burs, en az asgari ücret kadar olmalıdır'' görüşünü ifade etti.
-''Emperyalizm bir ülkeye girerken...''
CHP
Muğla Milletvekili
Tolga Çandar, YURTKUR'un kontenjanları kaldırılması gerektiğini ifade etti.
Emperyalizmin bir ülkeye giderken sadece topu, tüfeği,
ekonomik gücüyle değil, kültürüyle de gittiğini ifade eden Çandar, kültür emperyalizminin, ekonomik emperyalizmin görünmemesi için gerçekleştirildiğini ifade etti. Çandar, ''
Çocuklarımız yarın bir gün bize gelip 'hi moruk, nasılsın?' derse, biz bu savaşı vermediğimiz içindir'' dedi.
CHP
İstanbul Milletvekili Sedef Küçük, opera ve balenin Cumhuriyetin modernleşme projesi olduğunu, bunlara sahip çıkmanın Cumhuriyetin değerlerine sahip çıkmak anlamına geleceğini kaydetti. Küçük, ''
Tiyatro, temsil,
seyirci sayısı arttı. Bunlar önemli gelişmeler ama sanatçılar özgür değilse, sanata
yaşam hakkı tanınmıyorsa, kitaplar daha basılmadan toplatılıyorsa, gazeteciler, yazarlar düşünceleri nedeniyle hapse atılmışsa orada doğru bir kültür politikasından söz etmek mümkün değildir'' diye konuştu.
AA