Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Programı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mine Aladağ, üniversiteye yeni başlayan ve özellikle okumak için şehir değiştiren, ailelerinden ayrı yaşayacak olan öğrencilere oryantasyon programları uygulanması gerektiğini söyledi. Yrd. Doç. Dr. Aladağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üniversiteye yeni başlayan öğrenciler için üniversite yaşamının, akademik, sosyal ve kişisel olarak yeni deneyimler yaşayacakları gelişimsel bir geçiş süreci olduğunu belirtti. Yrd. Doç. Dr. Aladağ, üniversite yaşamında öğrencilerden, akademik talepleri karşılamaları, üniversitenin sosyal yaşamıyla bütünleşmeleri, kazanılan yeni sosyal özgürlüklerle baş etmeleri, daha fazla bireysel olmaları, kendi cinsleri ve karşı cinsle olan ilişkilerini sorgulamalarının beklendiğini kaydetti. ''Pek çok alanda mücadeleyi gerektiren özellikleriyle üniversiteye yeni başlayan öğrenciler için bu süreç zorlu bir dönemi kapsamaktadır'' diyen Yrd. Doç. Dr. Aladağ, bazı öğrencilerin bu geçiş sorunlarını olumlu karşılayarak üniversiteye uyumlarını artırırken, diğer öğrencilerin ise bu yeni rollerin taleplerini karşılayamadıklarını söyledi. Farklı bölgelerden ya da şehirlerden gelen öğrenciler başta olmak üzere üniversiteye yeni adım atan tüm öğrencilerin üniversiteye uyumlarını kolaylaştırmak amacıyla üniversiteler tarafından ''Oryantasyon Programları'' yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Aladağ, küçük yerlerden büyük şehirlere gelen öğrencilerin kimi zaman kültür şokları yaşadıklarını ve içlerine kapandıklarını kaydetti. Yrd. Doç. Dr. Aladağ, üniversiteye uyum sağlayamamanın, başarısızlık, üniversiteyi bırakma, yabancılaşma, kaygı, depresyon gibi bazı sonuçları olabileceğine dikkati çekti ve öğrencilerin hem fiziksel, hem de psikolojik sağlıklarının bu durumdan oldukça olumsuz etkilendiğini belirtti. Üniversitelere yeni adım atan öğrencilerin okula uyum sağlayabilmesi için üniversite rektörlüklerine, fakültelere ve bölümlere büyük görevler düştüğünü ifade eden Yrd. Doç. Dr. Aladağ, öğrencilerin, kendilerinden beklenenler konusunda bilgilendirilmeleri gerektiğini kaydetti. Yrd. Doç. Dr. Aladağ, şunları kaydetti: ''Bu anlamda üniversitelerde kurumsal ve sosyal destek sağlanmalıdır. Bu konuda üniversite, fakülte ve ilgili bölümüne çok büyük görevler düşmektedir. Üniversite içinde destek sistemleri dediğimiz üniversitenin birimleri harekete geçirilmelidir. Öğrenciler, farklı ihtiyaçları konusunda hangi birimlerden bilgi alabilecekleri konusunda bilgilendirilmelidir. Öğrencilerin üniversitede karşılaşacakları sorunlarla baş etmeleri ve üniversiteye uyum sağlamaları için onlara önleyici psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri kapsamında grup rehberliği ya da grupla psikolojik danışma programları yürütülmelidir.'' Yrd. Doç. Dr. Aladağ, üniversiteye yeni başlayan öğrencilere tavsiyede bulunarak, uyum sorunlarını daha az yaşamaları için üniversitelerin sportif aktiviteleri ve öğrenci topluluklarına katılmalarını önerdi. Bu konuda ailelere de büyük sorumluluk düştüğüne işaret eden Yrd. Doç. Dr. Aladağ, şunları kaydetti: ''Çocuklarının bağımsız bir birey olma yolunda ilerlediklerini ailelerin kabul etmeleri gerekmektedir. Elbette çocuklarının yanında olmalılar, destek sağlamalılar. Bu desteği verirken, çocuklarının göstermesi gereken davranışları ve vermesi gereken kararları onlar adına alma yanlışlığına düşmesinler. Öğrencileri sık sık memleketlerine çağırmasınlar, üniversitede kalarak o ortama alışmalarını tavsiye etsinler. Veliler de imkanları ve zamanları ölçüsünde üniversitede verilen oryantasyon eğitimlerine katılsın.''