YÖK'ün
Bilkent Otel'de düzenlediği uluslararası
yükseköğretim konferansı başladı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Teziç, konuşmasının sonunda Van
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı Arpalı'nın
intihar etmesine değindi. Teziç, ''dünden itibaren Van'da, Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde yeni bir trajediyle karşı karşıya kalındığını'' söyledi. Teziç, ''Bu, hepimizi üzüntüye sokmuştur. Bir insan hayatının, kutsal varlığın sona ermesi ve bunun uzantıları, ailesine, topluma uzantıları herkesi derinden yaralamaktadır'' dedi. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'ndeki konuyla ilgili görüşlerini zaman zaman kamuoyuyla paylaştıklarını ifade eden Teziç, şunları söyledi: ''Bu konunun berraklaşması endişelerimiz,
yargıya müdahale olarak algılanır boyuta taşındı. Biz, yargının siyasileşmesinin tehlikelerini bilen insanlarız. Ben şahsen, bu konuda yargılama makamlarına bir gölgenin düşmesini hiç arzulamam. Çünkü içinde bulunduğumuz koşullarda yargı kararlarına ulaşıyorsak, bu hem bizi hem hükümeti rahatlatan bir husus olmalı, böyle algılanabilmeli.
Yargı kararlarına uymanın getireceği rahatlık vardır. Sorumluluk, hukuk gerçeği içerisinde ortaya çıkar. Yargılama sürecinde yargılama makamlarına,
adalet mekanizmasına sorunların çözümünde
Anayasa'daki temel ilkelerden yola çıkacak olursak, yürürlükteki mevzuata göre karar verilir. Yani Anayasa,
kanun, hukuka uygun olarak
uygulama yapanlar, vicdani kanaatleriyle bir sonuca giderler. Burada yargıyı taçlandıran, yargıya çok büyük önem atfeden bir temel kavram vardır; vicdani kanaat... Bu, verilecek kararlarda vicdanların sızlatılmamasını sağlama anlamına gelir, felsefi boyutuyla. O bakımdan, içinde bulunduğumuz bu trajik dönemde vicdanlarımızın daha fazla sızlamadan bir an önce açıklığa kavuşmasını istemekteyiz, bu trajedinin daha vahim boyutlara ulaşmasını istememekteyiz, arzulamamaktayız.''