Prof. Dr. Halis Ayhan'dan, üyesi olduğu YÖK'ün hazırladığı 'Yükseköğretim Stratejisi' raporuna sert tepki. Başörtüsü yasağını hukuki bulmayan, katsayı uygulamasının da adil olmadığını söyleyen Ayhan'ın eleştirileri YÖK'ün internet sitesinde yayınlandı. YÖK'ün geçtiğimiz günlerde kamuoyuna açıkladığı 'Türkiye'nin Yükseköğretim Stratejisi Raporu'na kendi üyesinden eleştiri geldi. Bakanlar Kurulu kontenjanından atanan YÖK üyesi Prof. Dr. Halis Ayhan, rapordaki meslek liseleri, başörtüsü ve imam hatiplerle ilgili ifadelere karşı çıktı. Ayhan, ÖSS'deki katsayı uygulamasının adil olmadığını söyledi. YÖK'ün raporda önerdiği yeni ÖSS modelinde meslek liselerine de yer verilmesini isteyen Ayhan, rapordaki ifadelerin aksine imam hatip liselerinin (İHL) 'alternatif lise veya ikinci kanal' olmadığını vurguladı. Ayhan, İHL mezunlarının 'yükseköğretime girişte hangi sistem uygulanırsa uygulansın diğer lise mezunlarıyla aynı haklara sahip olması gerektiğini' kaydetti. Ayhan, başörtüsü yasağıyla ilgili de şunları söyledi: "Yükseköğrenimdeki kızların eğitim ve öğretim haklarına yalnızca Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda bakmakla yetinmeyip kamu düzenini bozup bozmadıkları, genel ahlak ve toplum sağlığına aykırı davranışlar, birey hürriyeti ile eğitimde imkan ve fırsat eşitliği olarak bakmak gerekir." Ayhan'ın 'Görüş ve önerilerim' yazısı YÖK'ün internet sitesinde 'Kitapla ilgili görüşler' bölümünde yayınlandı. Raporu 'dikkatli bir çalışma ürünü' olarak niteleyen ve 'genel çerçevesine katılmakla beraber farklı ve karşı görüşleri' olduğunu dile getiren Ayhan, ÖSS'de uygulanan katsayı sistemini de eleştirdi. YÖK üyesi, 1998'e kadar bütün liselerin eşit şartlarda üniversiteye girerken 1998'den sonra getirilen katsayının toplumun bütün kesimlerince eleştirildiğini kaydetti. YÖK'ün önerisinde de yer alan lise son sınıfta yapılacak olgunluk sınavına meslek liseleri dahil tüm liselerin girmesini isteyen Halis Ayhan, ikinci olarak da ÖSS'nin kaldırılıp üniversitelerin YÖK'ün belirleyeceği esaslara göre öğrencilerini seçmesini önerdi. YÖK üyesi Ayhan iki sayfalık yazısında, İHL'lerin bütün liselerde okutulmakta olan fen ve sosyal bilgiler derslerinin yanında özel alan dersleri veren dört yıllık liseler olduğunu hatırlattı. 1998'den itibaren yapılan uygulamaların 'amacını aşarak imam hatip liselerinin genel eğitim sisteminden dışlanmasına ve öğretim birliği ilkesinin zedelenmesine yol açtığını' vurgulayan Halis Ayhan, "Bu liseler milli, mahalli ve bünyevî bir öğretim kurumu olup Cumhuriyet'in kurup geliştirdiği kurumlardır. İHL'lerden mezun olanların yalnız din görevlisi olması anlayışı demokratik hak, öğretimde birlik gibi eğitim yaklaşımlarıyla bağdaşmayacağı gibi, yetenekler doğrultusunda dikey geçiş imkanını sınırlamak anlamına gelir ki; bu da çağdaş eğitim anlayışına uygun düşmez." dedi. Halis Ayhan, yazısında, 'yükseköğretim öğrencilerinin belli biçim ve zorunluluk ifade etmeyen bir giyim kuşam içinde öğrenim görmelerinde 1989 tarihli Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda da bir sakınca olmadığını' kaydetti. Ayhan, "Her ferdin kamu düzenine, genel ahlaka ve toplum sağlığına aykırı olmayan biçimde istediği kılık kıyafeti tercih edebilmesi gerekir." diye konuştu. Türkiye'deki 'kamu ve özel bütün öğretim kurumlarında merkezî gözetim ve denetimin hakim olduğunu' hatırlatan Halis Ayhan, bütün dünyada eğitim ve öğretimin küreselleşme, evrensellik ve liberalleşme olgularıyla birlikte yeniden şekillendiğini dile getirdi. Eğitimin demokratik ilke ve değerlere göre şekillenmesi, çocukların ve gençlerin yetenek ve eğilimlerinin dikkate alınarak istedikleri alana yönelmesi gerektiğini söyleyen Ayhan, sözlerini şöyle tamamladı: "Her yaştaki vatandaşımız dünyadaki şartlara ve bireylerin sahip oldukları eğitim hak ve özgürlüklerine göre, her alanda eğitim ve öğretim isteyecektir. Din eğitimi de buna dahildir."