Yükseköğretime Geçiş
Sınavı (
YGS)'ye bir ay gibi bir süre kaldığının altını çizerek, heyecan ve strese karşı uyarılar yaptı.
Öğrencilerin başarılı olabilmeleri için verimli çalışma yapabilmesi gerektiğine dikkat çeken
Eker, yaşanan heyecanın verimli çalışmayı önleyeceğini söyledi. Eker, "
Sıtma nöbetine benzer heyecan, sınava yaklaşıldığında etkisini gösterir bu nedenle son ay öğrencinin moral motivasyon yönünden kendisini ayakta tutması gereken bir dönemdir. Aksi durumda verimsiz bir çalışma dönemi olur." ifadelerini kullandı.
Eker, Öğrencilerin dikkat etmesi gerekenleri şöyle sıraladı: "Belli bir çalışma süresi standardı korunmalıdır (günlük 2 -3 saat). Çalışma hiçbir şekilde bırakılmamalı, çalışılmadığında puanınızın düşeceği bilinmelidir. Denemelerde hangi konuda fazla yanlışınız çıkıyorsa o konulara ağırlık verilmeli, konu çalışması yapılmalıdır. Geçmiş konular tekrar edilmelidir. Yeni konu öğrenirken eski konular unutulabilir.
Bol soru çözülmelidir. Haftada 3– 4 deneme çözülebilir. Sınava 10 gün kala deneme sayısını artırmak gerekir.
Hiçbir
ders ihmal edilmemelidir. Tekrar edilmeyen bilgiler unutulur. Denemelerde zaman kullanımını gözden geçirip yetiştirememe durumu varsa, çözüm yolları bulunmalıdır. Yalnız başımıza çözdüğümüz denemelerde de zaman tutulmalıdır. Denemeleri gerçek sınavın provası olarak görmek ve ona göre ideal sınav çözüm yöntemimizi belirlemeliyiz, hangi testten başlayacağımız, testlere ayıracağımız süre denemelerde belli olmalıdır. Kendimize güveni sarsacak, iyi puan alamayacağım, çok yanlışım çıkacak, şu dersten iyi değilim, türünden olumsuz düşünceleri deneme öncesi ve denemede aklımıza getirmemeliyiz. Geçmiş çalışmalarınızı düşünerek ne kadar
hazırlık yaptığınızı, binlerce soru çözdüğünüzü, yüzlerce denemeye girdiğinizi aklınıza getirip bu sınavın da onların bir benzeri olacağını düşünüp kendinize güvenmelisiniz.
Sınavla ilgili olumsuz konuşmaların yapıldığı ortamda bulunmamak gerekir. Sınavla ilgili gerekli tüm çalışmayı yaptıysanız, çıkacak her türlü sınav sonucunu kabul edecek bir psikolojiyi edinmelisiniz."
"VELİLER DE STRES YAPABİLİR"
Sınav yaklaştıkça
doğal olarak öğrencilerde gözlenen stres ve sınav kaygısını velilerin de farklı boyutlarda yaşayabileceğini dile getiren Özel Feza Lisesi Rehberlik Psikolojik Danışmanı
Osman Eker, "İster istemez zihinlerde başarı ve başarısızlık senaryoları oluşabilir. Bu tür düşünceleri elimizden geldiğince
kontrol altına almamız gerekmektedir. Eğer kontrol altına alamazsak bu tür düşünceler çocuklarımıza olumsuz yansıyabilir. Bu olumsuz yansımalar çocuğunuzdaki stres ve kaygıyı artırabilir ve çocuğumuzu başarısızlığa itebilir." uyarısında bulundu.
Eker, velilerin dikkat etmesi gereken hususları da şöyle sıraladı: "Sınava birkaç gün kala ve sınav günü YGS ile ilgili konuşmaktan uzak durun. Eğer çocuğunuz bu konuyu açtıysa, sınavın çok rahat geçeceğini, sınava iyi hazırlandığını ve başarılı olacağını belirtin. Böylece onun stresini artırmamış olursunuz. Ona karşı beslediğiniz sevginin sınav başarısıyla ilgili olmadığını, başarısız da olsa sevginizin devam edeceğini söz ve davranışlarınızla ona hissettirin. Sınav öncesinde onun mutlu olmasını sağlamak için gence
küçük bir
hediye alabilirsiniz. Sınav salonunu önceden görmesini sağlayın. Sınava giriş belgelerinin ve sınavda gerekli olabilecek diğer eşyalarının tam olup olmadığını bir kez de siz kontrol edin (sınavdan en az üç gün önce). Çocuklarınıza güvenin ve yanında olduğunuzu hissettirin.
Başarıyı kendiniz için değil çocuklarınız için isteyin. Az kaldı, çalış, boş durma, gibi telkinlerden uzak durun. Çocuğunuzun
rehber öğretmeniyle devamlı irtibat halinde olun. Çocuklarınızın hedeflerini kendilerinin belirlemesine izin verin (sadece yardımcı olun). Aile içi huzuru en üst düzeyde tutun. Sonuç ne olursa olsun bir sınav uğruna çocuklarınızla olan iletişiminizi bozmayın."