AÜ
Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Üstün Zekalıların Eğitimi Ana
Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Uğur Sak, Türkiye'de “üstün
zekalı, üstün yetenekli ve dahi” olarak adlandırılan çocukların çoğunun daha
ilköğretim döneminde adeta kaybolup gittiğini belirtti.
Bu durumdan
ailelerin, eğitimcelerin ve yöneticilerin sürekli “çocuğun yeteneği vardı ama geliştiremedik” diye şikayetçi olduklarını anlatan Sak, ÜYEP'in çıkış noktasında bu sorunu temel aldıklarını ifade etti.
Doç. Dr. Sak, şöyle konuştu:
“ABD'de, İngiltere'de,
Avrupa ülkelerinde,
Güney Kore'de bu tür programların örneklerini görüyoruz. ABD'nin her eyaletinde bu eğitim programlarından mevcut. Üstün zekalıların eğitimi konusunda 7-8 yıldır çalışıyor ve araştırma yapıyorum. Bütün
modern akımları biliyoruz. Burada uygulayacağımız program ABD'dekinin benzeri hatta daha geliştirilmiş şekli olacak. Bu programda, bölümün yüksek
lisans eğitim programına kabul edilen ve aynı zamanda
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda
öğretmenlik yapan eğitimciler çalışacak. Bu eğitimciler, 1,5-2 yıldır üstün zekalılar eğitimi konusunda
yüksek lisans eğitimi alıyor. Öğretmenlerimiz, yüksek zekalıların tanılanması, onlara
rehberlik ve danışmanlık edilmesi, aile eğitim programları, yaratıcılığın geliştirilmesi, özel
üretim teknikleri gibi dersleri alıyorlar. Bir taraftan da araştırma yapıyorlar. Bilimsel araştırmalarla da iç içeler.”
6 VE 7. SINIFIN ÖNEMİ
Programın ilköğretim 6 ve 7.
sınıf öğrencilerine yönelik hazırlanmasının nedeninin bu dönemin öğrencilerde bir üst seviyeye geçiş aşaması olarak görülmesi olduğunu anlatan Doç. Dr. Sak, üstün zekalıların en fazla, düşük başarı göstermeye başladığı veya okulu bıraktığı dönemlerin 6 ve 7. sınıflar olduğunun bilimsel araştırmalarla saptandığını kaydetti.
Bu durumun 7. sınıftan sonra kronikleşebildiğini, lise yıllarında da devam edebildiğini ifade eden Doç. Dr. Sak, şöyle devam etti:
“Bazı üstün zekalı çocuklar üniversiteyi bile kazanamıyor. Aslında bu çocuğu, ilköğretimin ikinci kademesinde kaybetmiş oluyorsunuz, lisede de kurtaramıyorsunuz.
Öğrenci, 6 ve 7. sınıfta yavaş yavaş kendisini tanımaya başlıyor. Öğrencilerin meslek seçimi ve sosyal,
psikolojik adaptasyonları çok önemli. Çoğu üstün yetenekli ve zekalı çocuklar, okullarda, ailelerinde sorunlar yaşayabiliyor. Sınıfında arkadaşı bile olmayabilir. Üstün yetenekli çocuklar, bunlarla baş edebilme ve sosyalleşme gibi sorunlarını da uzman eğitimcilerin rehberliğinde çözüme kavuşturacak.”
“BAŞVURULAR 25 OCAKTA BAŞLAYACAK”
ÜYEP'in hafta sonu ve yaz programlarından oluştuğuna dikkati çeken Doç. Dr. Sak, bunların cumartesi ve
pazar ile güz ve bahar akademik yarı yıllarından oluştuğunu bildirdi.
Program kapsamında öğrencilere her gün 6 saat eğitim ve 1 saat rehberlik hizmeti verileceğini anlatan Doç. Dr. Sak, şunları söyledi:
“Yaz programları temmuz ayında uygulanacak ve 4 haftalık süreyi kapsayacak. Programda, fen bilimleri, matematik ve bilgisayar uygulamalarına ağırlık verilecek. Programa 64'ü burslu, 32'si ücretli, toplam 96 öğrenci alınacak. Programın aylık ücreti 2008 için aylık 100 YTL olarak belirlendi. Programa başvurular 25 Ocakta başlayacak, 6 Şubatta sona erecek. Başvurular AÜ Eğitim Fakültesi ÜYEP Ofisine yapılacak. 10 Şubatta AÜ Yunusemre Yerleşkesinde sınav yapılacak.
Öğrenciler, matematik ve fen bilimleri okul notlarının ortalaması, milli eğitim müdürlüklerinin her ilde açtıkları seviye belirleme sınav puanları ve AÜ'de yapılacak zeka testi sonuçları baz alınıp programa yerleştirilecek. Öğrencinin, programa kabul edilmesinde, dönem sonu notlarının ortalaması yüzde 10, seviye belirleme puanları yüzde 20, bizim yapacağımız zeka testinin sonucu da yüzde 70 olarak baz alınacak.”
“PROFESÖRLERDEN BİRE BİR EĞİTİM ALACAKLAR”
8. sınıfı bitirene kadar programda kalıp eğitimini tamamlayan çocukların, liseye tam donanımlı, arzulu, motivasyonu tam gideceğini belirten Doç. Dr. Sak, Akademik rehberlik ve danışmanlık programı olarak görülmesi gereken ÜYEP'in Türkiye'de kapsam itibariyle örnek program olacağını ifade etti.
“Bu programa notu düşük, ancak zekiliği ailesi veya öğretmenlerince saptanan öğrencilerin başvurması
teşvik edilmelidir” diyen Doç. Dr. Sak, şunları bildirdi:
“Derse karşı soğumuş, öz güvenini yitirmiş, başarısız görünen, ancak fen bilimleri ve matematik konusunda zeki öğrenciye bir şekilde yardımcı olunması gerekiyor. 6 ve 7. sınıf öğrencilerinin aileleri, mutlaka bu programa başvursunlar ve çocuklarının böyle bir eğitim olanağından yararlanmasına imkan versinler. 96 kişi azımsanacak rakam değil.
Üniversite yerleşkesinde eğitim alacak öğrenciler, sadece alanında uzmanlaşmış öğretmenlerden değil profesörlerden de eğitim alacak. Öğrenci, matematik veya fizik profesörleriyle bire bir görüşmeler yapacak. Profesörler ona danışmanlık yapacak. İstediği alandaki bir profesörün çalışmaları veya yöntemleri hakkında da yüz yüze bilgi sahibi olacak.”
Doç. Dr. Uğur Sak, “burada
genç bilim adamlarının tohumlarını atmayı hedeflediklerini” ifade ederek, “İleride bu öğrencileri, belli yerlere gelmiş, seçkin, olağanüstü başarılar elde etmiş gördüğümüzde vizyonumuzun gerçekleşmiş olduğunu anlayacağız” diye konuştu.
AA