YÖK Genel Kurulu alınan kararla,
katsayı uygulamasının kaldırıldığını bildirdi. Her kesimden yankı bulan karar, 13 yıldır katsayı mağduriyetini yaşayanların ümitlerini bir kez daha yeşertti. Samanyoluhaber.com ekibi katsayı engelini bizzat yaşayanlarla görüşerek, yıllarca istedikleri alanlarda
okuma hakları gasbedilen katsayı mağdurlarının mağduriyetini dinledi.
MAZLUMDER Genel Başkanı
Ahmet Faruk Ünsal, TÜMİHDER (Tüm
İmam Hatipliler ve Sevenleri Derneği) Genel Başkanı
İdris Mat ve ÖNDER
İmam Hatip liseleri Mezunları mensupları Derneği Genel Başkanı
Hüseyin Korkut konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
KATSAYI UYGULAMASI GASBEDİLMİŞ BİR HAKKIN İADESİDİR
YÖK tarafından alınmış olan bu kararı, gasbedilmiş bir hakkın iadesi olarak değerlendiren TÜMİHDER Genel Başkanı İdris Mat, "Bütün lise öğrencileri sonuçta üniversite sınavına girerek ve iyi bir fakülte kazanarak hayatlarına istedikleri bir kariyerde devam etmek istemektedir. Herkesin, bir fırsat eşitliği içinde sınavda yarışmasının sağlanması gerekirken, bir
takım haksız atraksiyonlarla imam hatipliler ve diğer meslek liselilerin önünün kesilmesi haksız ve kabul edilemez bir uygulamaydı." Şeklinde konuştu.
TEK GEREKÇESİ SİYASİ VE İDEOLOJİK SEBEP
Katsayı kararının bundan 13 yıl önce siyasi ve ideolojik sebeplerle alındığının altını çizen Mat, Toplumda çok
küçük bir grubu teşkil eden ve cuntacı bir zihniyetl
e devlet kurumlarını ele geçirenler tarafından tamamen
darbe ortamının oluşturulmaya çalışıldığı bir ortamda bu katsayı kararının alındığını, ve bu kararın insanların istedikleri gibi eğitim alıp, istedikleri fakülteye gitmelerinin antidemokratik yollarla önünü kestiğini belirtti.
Haksızlıkları savunanların ve de katsayı engelinin kaldırılmasına karşı çıkanların ruh hallerini anlamadıklarını belirten Mat, bunun öğrenciler ve veliler üzerinde ciddi
psikolojik rahatsızlıklara sebep olduğunu ve gelecekleri adına olumsuz etkilendiklerini belirtti.
Kendilerine ne ayrımcılık ne de haksızlık yapılmamasını istediklerinin altını çizen Mat, Haksızlıkların devam etmesi üzerinden menfaat elde etmeye çalışanların,
toplum vicdanında her zaman mahkum olacaklarını belirtti.
YILLARCA PERİŞAN ETTİLER
Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz ÖNDER İmam Hatip liseleri Mezunları mensupları Derneği Başkanı Hüseyin Korkut ise; 28 şubat sürecinde ülkenin üzerine kabus gibi çöken bu kararın, yıllarca imamhatip ve meslek lisesi öğrencilerinin üniversitelere girişini ve değişik kademelerde söz sahibi olmalarını engellediğini, sırf İmam hatiplilerin önünü kesmek için bütün orta eğitim sistemini ve mesleki tek eğitimimizi de perişan ettiklerini dile getirdi.
28
Şubat kararlarının siyasi, adaletsiz, haksız ve kendi insanına zulmü reva gören kararlar içerdiğinin apaçık olduğunu belirten Korkut, haksız uygulamanın 2003 yılından beri kaldırılmaya çalışıldığını ancak belli çevrelerin buna karşı durarak zulmün sürmesini seyrettiklerini belirtti.
Korkut sözlerini şöyle sürdürdü: "Geçtiğimiz yıl Danıştay'ın ne
komik durumlara düştüğünü ve kendini yürütmenin yerinde görerek siyasi tutum gösterip ve siyasi kararlar aldığını biliyoruz.13 yıldır katsayı zulmü dolayısıyla ile yaşanan acı gerçekleri anlatmak,cümlelere dökmek ne kadar zor. Bu zulme ve çağ dışı uygulamaya muhatap olan yüz binlerce gencimiz ve aileleri bunu ağır bir şekilde yaşadı.Yüz binlerce gencimizin hayallerini söndürdüler ve geleceğini kararttılar. Tekrar tekrar dershaneye giderek ciddi masraf edenler, psikolojisi bozulanlar,
yurt dışına gitmek zorunda kalanlar, üniversite hayallerinden vazgeçenler.. Onların hayalleri yıkıldı emekleri boşa gitti. Gençlerin devlete, yöneticilere ve adalete güvenleri sarsıldı."
BU TÜRKİYE'NİN AYIBI
Öğretmenlik, askerlik, doktorluk gibi bazı meslek gruplarına "kamusal alan bahanesi" ile sınırlandırma getirilmesinin ve kılık-
kıyafet ile ilgili yasakların sürüyor olmasının 21. yüzyılda
Türkiye'nin ayıbı olarak gören Korkut, Bunu bir adım daha ileri götürerek topyekün imam hatip liselerine katsayı engeli getirmenin mantığının adaletsizlik, ötekileştirme, zulüm olduğunu söyledi.
Korkut sözlerini "Bu yanlış ,haksız uygulamaya tekrar dönülemeyeceğine inancımız tamdır." şeklinde sürdürdü.
28 ŞUBAT SİYASETÇİLERİN ŞİKELİ MAÇ YAPMA ARZUSUDUR
Sözlerine 28 Şubatla ilgili bir
analiz yaparak başlayan MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal ise; “28 Şubat, sandıkta yenemediği siyasal
iktidarı temsilcisi olduğu bürokratik mekanizmaların gücüyle yenerek iktidar olmak isteyen siyasi alışkanlığın bir icrasıdır. Bir başka deyişle, meşru iktidarı besleyen sosyolojiyi kurutarak iktidardan uzaklaştırmak ve böylece iktidar olmak isteğidir.
28 Şubat, “oligarşinin uzantısı siyasetçilerin şikeli maç yapma arzusudur. Katsayı uygulaması 28 Şubat'ın en vicdansız uygulamasıdır, çünkü doğrudan çocukların istikballerine el uzatma acımasızlığı yapılmıştır.” Şeklinde konuştu.
Başörtüsüne sadece eğitim alanında değil, bütün alanlarda
özgürlük sağlanması gerektiğini belirten Ünsal, “Eğer devlet bazılarının değil bütün halkın ise, ki biz öyle olması gerektiğine inanıyoruz, o halde halkın tamamını kuşatacak şekilde örgütlenmeli, temsil ve istihdam imkanları oluşturmalıdır. Bu açıdan bakılırsa, hakimlik,
savcılık, polislik, hemşirelik, gümrük memurluğu, subaylık, astsubaylık vs gibi üniformalı icra edilen mesleklerin hepsi dahil olmak üzere hayatın her alanında başörtüsü ile istihdam imkanı vermesini, devletin halklılaştırılması sürecini tamamlayıp tamamlamadığını gösteren önemli bir göstergesi olarak değerlendiriyoruz.” Dedi.
Tuğba Karagülle/Samanyoluhaber.com