Toptan, ''Çok güçlü temeller üzerine kurulan
Cumhuriyet, bana göre kesinlikle bırakınız ortadan kaldırılmasını, yıkılmasını, en ufak bir zede almadan yoluna devam edecektir'' dedi.
Toptan,
Marmara Üniversitesinin (MÜ) 2007-2008 eğitim
öğretim yılına başlaması dolayısıyla MÜ Rektörlüğünde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, 2007-2008 akademik yılının hayırlı olmasını, başarılı ve verimli geçmesini diledi.
TBMM Başkanı Toptan, 1883 yılında ''
Hamidiye Ticaret Mektebi Alisi'' olarak kurulan üniversitenin, bugüne kadar yetiştirdiği nitelikli öğrenci ve akademisyenlerle
Türkiye'nin saygın bilim yuvalarından biri haline geldiğini, bugün, 3 bine yaklaşan öğretim kadrosu, ön
lisans, lisans,
yüksek lisans ve doktora düzeyindeki on binlerce öğrencisiyle Türkiye'nin üçüncü büyük üniversitesi durumunda olduğunu söyledi.
Toptan, MÜ'nün,
ülkenin bilim hayatına yaptığı katkılar ve kazandırdığı saygınlıkla gurur duyduklarını ifade ederek, üniversitenin
rektörlüğünü Prof. Dr. Necla Pur'un yürütmesinin de kadınların eğitim alanında ulaştığı seviyeyi gösterdiğini vurguladı.
Üniversitelerin bilim, teknoloji ve kültürel hayatın zenginleştirilmesine öncülük etmelerinin yanı sıra
topluma yön gösterdiğini, ülke sorunlarına çözüm ürettiğini dile getiren Toptan, ''Büyük
Önder Mustafa Kemal Atatürk de her biri kahramanlık destanı olan çetin mücadelelerin ardından kurduğu Cumhuriyetimizi yüceltecek
beyin gücünün eğitimle kazanılabileceğini çok iyi biliyordu. Nitekim bu inancını, 'Eğitimdir ki bir milleti ya hür, müstakil, canlı, yüksek bir toplum halinde yaşatır; ya da o toplumu esaret ve sefalete sürükler' sözleriyle dile getirmiştir'' diye konuştu.
Çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmada eğitime özel önem veren Atatürk'ün 1933 yılında üniversite reformunu yaptığını anımsatan Toptan, böylece bilimin
rehberliği ve getirdiği yenilikler ışığında çağdaşlaşma hamlesine hız veren Cumhuriyetin, MÜ gibi çok sayıda nitelikli eğitim kurumuna sahip bir duruma ulaştığını bildirdi.
Toptan, üniversitelerin demokratik, özgür, katılımcılığa imkan veren bir ortamda çalışmalarını yürütmesinin önemini vurgulayarak, şunları kaydetti:''Özgür düşüncenin,
rekabet koşullarının olmadığı yerde bilimin ve teknolojinin gelişmesi beklenemez. İnsanlık tarihinin bize gösterdiği temel gerçek, değişime uyum sağlayan ve farklı düşünceleri zenginlik olarak gören ülkelerin gelişmenin öncüsü olduklarıdır. Tüm insanlığı derinden etkileyen gelişmelere yön veren olayların bilimsel araştırmalar ve yenilikler olduğunu görüyoruz.
Bilim ve teknoloji, yüz yıllarca büyük değişimlerin ve gelişmelerin itici gücü olmuştur. Eğitim ve bilim olmadan toplumların gelişemeyeceği, insanlık tarihinin bize öğrettiği açık bir gerçektir. Bilimden beslenmeyen ülkeler, ne kadar zengin yer altı ve yer üstü kaynaklara sahip olurlarsa olsunlar, uluslararası alanda başarı sağlamaları ve öncü durumuna gelmeleri mümkün değildir.''
Üniversitede eğitim gören
gençlere gerekli imkanların sunulabilmesinin çok önemli olduğunu belirten Toptan, aksi takdirde birçok nitelikli gencin daha geniş fırsatlar sunan ülkelere gitmeyi çözüm olarak görebildiğini belirterek, ''Türkiye'nin
beyin göçü veren değil, bilimsel alandaki gelişmesine yön veren bir ülke konumuna ulaşması için hepimize büyük görevler düşüyor. Bu konuda en büyük güç kaynağımız, üniversitelerimiz ve genç nüfusumuzdur. Gençlerimizi iyi yetiştirebilir ve onların dinamik güçlerinden yararlanabilirsek ülkemiz, dünyada saygın bir yere rahatlıkla ulaşacaktır. Üniversitelerimizin, ülkemizin ihtiyaç duyduğu iş gücünü üretebilmesi için, sanayi başta olmak üzere her sektörle
işbirliği içinde çalışmalarının da çok önemli olduğunu düşünüyorum'' diye konuştu.
-TOPTAN, ÖĞRENCİLERE SESLENDİ-
Toptan, öğrencilere de şöyle seslendi: ''Yoğun bir çalışma döneminin ardından hayatınızın önemli kararlarından birini vererek, geleceğinizi şekillendirecek bu köklü eğitim kurumuna geldiniz. Sizleri, demokrasiye inanan, insan haklarına saygılı, her şartta ülke yararını gözeten insanlar olarak görmek hepimizin ortak arzusudur. Bilgi kaynaklarını en iyi şekilde kullanabilmeli, kendinizi her alanda yetiştirmeli, üretmeyi temel alan bir anlayışa sahip olmalısınız. Ülkemizin, Büyük Önder'in hepimize gösterdiği çağdaş uygarlıklar düzeyine ulaşması ancak okuyan, düşünen, araştıran, topluma yön veren, büyük hedefleri ve büyük hayalleri olan bir gençlikle mümkündür.
Sizlerin, Türkiye'nin bilim ufkunu genişleteceğinize, çağdaş dünyanın güçlü bir ortağı olacak Türkiye'nin geleceğini inşa edeceğinize kesinlikle inanmanızı rica ediyorum ve şunu bilmenizi istiyorum; Rize'nin bir köyünde doğan bir insan olarak Cumhuriyet beni TBMM Başkanlığına getirdi. Atatürk'e 'Cumhuriyet nedir?' diye sorduklarında, 'Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir' demiştir. İşte beni TBMM Başkanlığına getiren, bugün ve yarın Cumhurbaşkanı Vekili yapan bu Cumhuriyet'tir. Onun için bu Cumhuriyete ve onun niteliklerine sahip çıkmayı hiçbir gün aklınızdan çıkarmamanızı sizlerden rica ediyorum.''
Eğitim alanında ciddi adımlar atıldığını, önceki dönemlere oranla büyük kaynaklar ayrıldığını anlatan Toptan, yine de bu noktanın yetersiz olduğunu söyledi.
''Önümüzdeki dönem içerisinde Türkiye'nin temel büyüklükleri büyüdüğü müddetçe, başta eğitim olmak üzere ülkemizin kalkınması, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşması yolunda çok önemli payların bu alanlara ayrılacağını bilmenizi istiyorum'' diyen Toptan, şöyle devam etti: ''Türkiye, bulunduğu noktadan geri gidebilecek ülke değildir. Türkiye, Cumhuriyet'in kazanımlarından ödün verecek bir ülke de değildir. O nedenle, değerli rektörümüzün üzerinde durduğu Cumhuriyet'in kazanımları konusundaki temalarına benim de katıldığımı ifade etmek istiyorum. Ama çok güçlü temeller üzerine kurulan Cumhuriyet, bana göre kesinlikle bırakınız ortadan kaldırılmasını, yıkılmasını, en ufak bir zede almadan yoluna devam edecektir. Bunu kimsenin durdurması da söz konusu değildir. Dün TBMM'nin açılışındaki konuşmamda da ifade ettiğim gibi,
Türkiye Cumhuriyeti şanıyla, namıyla dünya durduğu müddetçe duracaktır. Ben buna yürekten inanan bir insanım.''
-REKTÖR PUR: ''TARAF OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ''-
MÜ Rektörü Prof. Dr. Necla Pur da önümüzdeki yılın Ocak ayında 125. kuruluş yıl dönümünü kutlayacak MÜ'nün yaklaşık 3 bin öğretim elemanı, 55 bini aşkın öğrencisiyle Türkiye'nin önemli bir eğitim kurumu olduğunu söyledi.
Üniversitelerin yalnızca
eğitim-öğretim ve araştırma kurumları olarak değerlendirilemeyeceklerini ifade eden Pur, şunları kaydetti: ''Üniversitelerin, en temel
kanun olan anayasanın değiştirilmesi için yürütülen çalışmalara da kayıtsız kalması beklenemez. Bu da bizim bakmak zorunda olduğumuz başlıca işlerimizden biridir. Bunun böyle bilinmesini isterim. Ayrıca, ülkemizdeki tüm üniversiteler her şeyden önce birer Cumhuriyet üniversitesidir. Cumhuriyet üniversitelerinin ve bu kurumların yöneticileri olan bizlerin en temel işi ve öncelikli görevi laik, demokratik sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Cumhuriyet'in bizce bölünmez bütünlüğünü her türlü açık, gizli tehdide karşı korumak, kollamak ve özellikle bu konuda taraf olmaktır.
Taraf olmaya da büyük bir kararlılıkla devam edeceğiz.
Sivil anayasa başlıklı çalışmalar kapsamında
Anayasanın her türlü ideolojiden arındırılarak renksiz bir hale getirilmesi bazı platformlarda sıkça dile getirilmektedir. Burada ideolojiden kastedilen Kemalizmdir. Kemalizm, Türk ulusu için herhangi bir ideoloji değildir.
Temel ilkeleri Atatürk tarafından belirlenen ve Cumhuriyet'in kurucu ruhunu ifade eden bu anlayış, demokrasinin, özgürlüklerin ve insan haklarının önünde engel olarak asla gösterilemez. Kemalizmin engel olduğu; gericilik, bölücük ve bağımsızlığın zedelenmesine yönelik hareketlerdir. Kemalizm ne kadar tahrip edilmeye çalışılırsa çalışılsın, bu ülkenin kurallarında ve aydınlık beyinlerinde sonsuza dek yaşayacak ve her türlü çalışmamızda bizlere yol göstermeye ve ışık tutmaya devam edecektir. Atatürk'ün kadın devrimine en somut göstergesi, bir kadın rektör ve bir Türk kadını olarak, MÜ adına ne pahasına olursa olsun bundan ödün vermeyeceğimizin herkes tarafından bilinmesini isterim.''
TBMM Başkanı Toptan'a, öğretim elemanlarının maaşlarının azlığı ile öğretim elemanı kadro sorunlarını iletmek istediklerini dile getiren Pur, Toptan'dan
destek istedi.
Pur, Türkiye'de ülkenin bölünmez bütünlüğüne, Cumhuriyet'in temel kazanımlarına ve Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik cüretkar ve haddini bilmez konuşmalar yapıldığını belirterek, 'ılımlı
İslam', 'renksiz anayasa', 'anadilde eğitim' gibi kavramların, haklar ve özgürlükler perdesi altında iç ve dış odaklarca sıklıkla vurgulandığını söyledi.
Türkiye Cumhuriyeti'ne yürekten bağlı, Kemalizmi kendine rehber edinmiş milyonlarca yurttaşın, bunlar karşısında ne yapabileceği konusunda zaman zaman ümitsizlik yaşadığını ifade eden Pur, ''Bir kurtarıcı beklemek ve sorunların çözümünü başkalarına bırakmak doğru olmayan davranışlardır. Yaşanan olumsuz gelişmelere 'dur' diyebilecek tek güç yine Türk ulusunun kendisidir'' dedi.
Konuşmaların ardından Pur, TBMM Başkanı Toptan'a bir
gümüş tabak sunarken, Toptan da Pur'a plaket verdi.
Törende, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün gönderdiği
mesaj da okundu.
AA