Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr.
Erdoğan Teziç, Türkiye'de mesleki ve
teknik eğitimin gerek nicelik gerekse nitelik bakımından istenilen yerde bulunmadığını belirtti.
Mesleki ve teknik liselere uygulanan
katsayı uygulamasına da değinen Teziç, "Katsayı mağduriyetini öne sürenler, genel liselere göre çok daha maliyetli eğitim gören meslek lisesi çıkışlıları, alanları dışındaki programlara yerleştirmeyi özendiren görüşten hareket etmektedirler. Yani bunları daha çok genel lise öğrencilerinin sahip oldukları olanaklarla bir kanala doğru yönlendirmek istemektedirler ki, büyük sıkıntı buradan kaynaklanmaktadır" dedi.
YÖK'ün
Bilkent Otel'de düzenlediği 'Uluslararası Mesleki ve Teknik Eğitim Konferansı' bugün başladı. Konferansın açılış konuşmasını yapan YÖK Başkanı Erdoğan Teziç,
Kasım 2005'te yapılan Uluslararası Yüksek
öğretim Konferansı'nı hatırlatarak, "Yaklaşık bir yıl sonra bu kez mesleki eğitimi ele alacağımız bir konferansta sizlerle yeniden birlikte olmaktan büyük mutluluk duyduğumu belirtmek istiyorum" dedi.
Mesleki ve teknik eğitimin, Türk Eğitim Sistemi'nin en önemli alanlarından biri olduğunu söyleyen Teziç, "
Mesleki eğitimin temel amacı, sanayi, ticaret ve
hizmet sektörlerine, nitelikli ara
eleman yetiştirmektir... Buna karşılık, iş dünyasının aramızda bulunan temsilcilerinin de bildiği gibi, bizdeki iş gücünde, eğitilmiş insan gücünün oranı oldukça düşüktür. Son veriler iş gücümüzün yüzde 7'sinin okur yazar olmadığını, yüsde 65'inin ise altı, yüzde 18'inin lise düzeyinde eğitim aldığı, buna karşılık yalnız yüzde 10'unun
yükseköğretim mezunu olduğunu göstermektedir" diye konuştu.
Türkiye'de mesleki ve teknik eğitimin istenilen düzeyde olmadığına dikkat çeken Teziç şöyle devam etti: "ÖSYM'nin 1974'te başlayan yapılanma süreci içinde 1998 yılında uygulamaya konan
katsayı uygulaması, sınava hazırlanan 1.5 milyon civarındaki öğrencinin ortaöğretimde yetiştirildikleri alanlarla ilgili yükseköğretim programlarına yerleştirilmesini esas almaktadır. Bu düşünce meslek lisesi öğrencilerini, eğitimlerinin devamı niteliğindeki mesleki eğitim programlarına, genel lise çıkışlıları da akademik eğitimin devamı niteliğinde olan
lisans programlarına yerleştirmeyi öngörmektedir. Öte yandan katsayı mağduriyetini öne sürenler, genel liselere göre çok daha maliyetli eğitim gören meslek lisesi çıkışlıları, alanları dışındaki programlara yerleştirmeyi özendiren görüşten hareket etmektedirler. Yani bunları daha çok genel lise öğrencilerinin sahip oldukları olanaklarla bir kanala doğru yönlendirmek istemektedirler ki, büyük sıkıntı buradan kaynaklanmaktadır."
Yükseköğretim Kurulu'nun Anayasa'dan aldığı
yetki ile Türk Yükseköğretimini planlamakla görevli olduğunu söyleyen Teziç, "YÖK, mesleki eğitimi hem nitelik hem nicelik bakımından geliştirmek üzere, meslek liselerinde okuyan gençlerin aldıkları eğitim doğrultusunda, yükseköğretime geçişlerini avantajlı hale getiren bir çok önlem almıştır. Bu önlemlerin sonucunda bu gün sınava giren her 100 genel lise öğrencisinin yalnız 18'i üniversitenin örgün eğitim programlarına yerleşirken, her 100 meslek liselinin 27'si örgün yükseköğretim programlarına yerleşebilmektedir" diye konuştu.
Teziç, mesleki eğitimin istenilen düzeye yükseltilmesi için, sorunun asıl kaynaklarına inilerek gerçekçi çözümlerin gündeme getirilmesi gerektiğini aktardı.
Öte yandan, basın mensuplarına dağıtılan konuşma metninde Teziç'in söylemediği şu ifadelere de yer verildi: "Katsayı tartışmalarının gerisinde örtülü başka hedeflerin ve amaçların bulunduğu herkes tarafından bilinmektedir. Bu nedenle, bu çevrelerin, mesleki eğitim-katsayı ilişkisine yönelik değerlendirmelerine katılmak mümkün değildir."