Kırsal kesimde ise kötü niyetli çocuk simsarları
ailelerin ciğerini yakıyor. Özellikle Doğu ve Güney
doğu Anadolu bölgelerinden toplanarak
Çukurova,
Karadeniz, Ege ve Marmara'ya götürülüp
tarlalarda çalıştırılan çocukların bir kısmı ailesinin yanına dönmüyor. İlk kez yaşadığı yerin dışına çıkma ve eline para geçme rehavetine kapılan bazı çocuklar
metropol kentlere kaçıyor ve çetelerin eline düşüyor. 2004-2005 yılında
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne başvuran 13 aile, simsarlara verdiği çocuklarının geri dönmediğini bildirdi. Emniyete başvurmayan, ancak aynı durumda bulunan onlarca aile olduğu belirtiliyor.
Polis, geçen sene toplam 27 çocuğu bulup ailelerine teslim etti. Aralarında çetelerin elinden kurtulanlar da var.
Diyarbakır Genç İşadamları Derneği Başkanı Abdulkadir Alakuş'a göre, sorunun temelinde işsizlik yatıyor. Diyarbakır
Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Alican Ebedinoğlu da, çıraklığın önemine işaret ediyor. Tatilde çalışmak zorunda kalan çocukların çıraklık eğitim merkezlerine alınabileceğini belirten Ebedinoğlu, “Böylece sokaktaki
tehlikeden korunmuş olurlar.
Çocuklara yönelik kursların açılması halinde buna maddi katkı sağlayacağız.” diyor.
Sosyal
hizmet uzmanı İsmail Sarı, sabahtan akşama kadar tarlada çalışmak istemeyen çocukların kaçtığını vurgularken, Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi Başkanı Av.
Cengiz Analay, sosyal ve kültürel imkânların eksikliğine dikkat çekiyor: “Çocukları korumak için onları sosyal hayatın içine çekmek lazım. Yaz aylarında cüzi
ücret karşılığında çocuklar mesleki kurslarda çalıştırılabilir.”
İşsizliğin yoğun olduğu Doğu ve
Güneydoğu bölgelerinde okulların
tatil olması ile birlikte aileler çocuklarını çalıştırması için ‘elçi’lere teslim ediyor. Diyarbakır başta olmak üzere bölge illerinden toplanan çocuklar Karadeniz, Ege ve Çukurova bölgesinde tarla sahiplerince kira karşılığında çalıştırılıyor. Çok çocuklu
yoksul ailelerle görüşerek çocukları alan elçiler, diğer bölgelerdeki tarla sahiplerine
komisyon karşılığında veriyor. Elçiler çocuk sayısı oranında komisyon alıyor. Ailelere ise sadece ‘çocuğunuzu sağ salim tekrar getireceğim’ taahhüdünde bulunuyor. Söz konusu çocuklar çetelerin eline çok rahat geçebiliyor. Elçi ile aile arasında herhangi bir resmî
sözleşme olmadığı için, çocuğun kaçması ya da çetelerin eline geçmesi engellenemiyor. Geçen sene simsarlar tarafından pazarlık sonucu ailesinden yevmiyesi 6 YTL’ye kiralanan Diyarbakırlı Şehmuz T. çetelerin tuzağına düşen çocuklardan biri. Oğlunu simsarlara kaptıran 9 çocuk
babası Nizamettin H. bir yıldır Şehmuz’dan haber alamıyor. Polisin yaptığı
teknik takip sonucunda oğlunun çetelerin elinde olduğunu öğrenen ve aylardır bulunmasını bekleyen baba ailelere şöyle sesleniyor: “Bugünlerde bölgede ‘elçi’ unvanıyla dolaşan onlarca simsar, çocuk topluyor. Aç kalın, ölün; ama çocuğunuzü göndermeyin. Ben oğlumun 3 ay çalışıp 400-500 YTL para kazanacağını hesaplarken onu kaybettim. Aileler böyle bir hataya düşmesin.”
2004 ve 2005 yılında yüzlerce çocuğu bölgeden toplayarak Çukurova, Karadeniz ve Ege’de çalıştıran simsarlardan Ahmet K. bugüne kadar çalıştırdığı hiçbir çocuğun çetelerin eline geçmediğini iddia ediyor. Bölgede ‘Elçi Ahmet’ olarak bilinen simsarın verdiği bilgilere göre aynı işi yapan yüzlerce kişi var. Bunların arasında kötü niyetlilerin olabileceğini dile getiren Ahmet K. suç çetelerinin kendisini elçi olarak tanıtıp çocuk topladığını anlatıyor. Elçilerden biri de Adıyaman’da oturan Mehmet Uyak. Her yıl
Batman ve Siirt’te onlarca çocuk ayarladığını anlatan Uyak, ailelerin kendisine güvendiği için çocuğunu teslim ettiğini dile getiriyor. Uyak, yaptığı işin yasalar karşısında da suç sayılmadığını savunuyor.
‘
Meslek öğrenmek için tatilde çalışılabilir’
Okullar bugün yaz tatiline giriyor. Birçok aile çocuklarının 3 aylık zaman dilimini nasıl geçirmesi gerektiği konusunda bilgisiz.
Memorial Hastanesi’nden
Uzman Pedagog Melda Alanter, lise çağındaki
gençlerin mesleki
seçim yapabilmeleri için belirli işlerde çalışması gerektiği görüşünü savunuyor. Ancak burada çocuğun verileceği işe ve iş ortamına çok dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Eğitimciler Birliği Sendikası Genel Sekreteri Halil Etyemez de yaz tatilinin çok uzun olduğuna işaret ederek, bu dönemde çocuklara dinlendirici ve eğitici faaliyetler yaptırılması gerektiğini söylüyor.
Necip Çakır,
İstanbul
Aileler tatil programında nelere dikkat etmeli?
“Nasılsa tatil, varsın çocuk oynasın” gibi düşüncelerden vazgeçilmeli. Çocuğunuzun tatilde de bir hedefi olmalı.
Çocuklar sporla meşgul edilerek enerjilerinin atılması sağlanmalı. Yaz okulları dikkatli seçilirse faydalıdır.
Ev içi sorumluluklar yeniden gözden geçirilerek yaz boyunca çocuğa yeni sorumluluklar verilebilir.
Çocukla birlikte kitap seçimi yapılarak tatil boyunca okumaya
teşvik edilmeli. Yıl içindeki bilgilerin tekrarı yararlı olur.
Çocuklarınızın okul döneminde kısıtladığınız televizyon, bilgisayar,
bisiklet gibi imkanları rahat kullanmasını sağlayın.
Şehrinizde görmediğiniz yerler varsa ailecek gezilebilir. Buralar hakkında önceden gerekli bilgileri edinebilirsiniz.
Haftanın bir gününü ailenizle birlikte sinemaya ya da toplu bir etkinliğe ayırabilirsiniz.
Çocukları hobilerini geliştirecek faaliyetlere teşvik edebilirsiniz. Özellikle tatil yörelerinde gençlerin fotoğraf ve kamerayla çekim yapma ve böylece tabiatı tanıma isteklerine ön ayak olabilirsiniz.
Tatili sadece gezmek anlayışından çıkarıp, yeni yerler görüp öğrenmek ve eğlenmek düzeyine taşıyabilirsiniz.
Tatillerde aile büyüklerini ziyaret ederek, çocuklarınızın da onları daha yakından tanımalarına ve sevmelerine vesile olabilirsiniz.
ZAMAN