Songül, 13 yaşında okullu oldu

Songül Sevindik (13) ve Gülbahar Turan (16) okulla yeni tanıştı.

Songül, 13 yaşında okullu oldu

Songül, hastalığı sebebiyle Gülbahar ise maddi imkân-sızlıklar yüzünden bu yaşına kadar okula gidememiş. Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2008 yılında uygulamaya koyduğu 'Yetiştirici Sınıf Öğretimi Programı' sayesinde onlar gibi binlerce çocuk okula kazandırıldı. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) hastalık, maddi imkânsızlık ve göç gibi sebeplerle okula gidemeyen çocukları kazanmak için var gücüyle çalışıyor. 2008 yılında uygulamaya konulan Yetiştirici Sınıf Öğretimi Programı (YSÖP) sayesinde binlerce çocuk, okulla tanıştı. YSÖP ile öğrenciler hızlandırılmış bir eğitimden geçerek akranlarına yetişme fırsatı buluyor. Program kapsamında eğitimlerini yarıda kesmiş ya da hiç başlamamış 10-14 yaş arası çocuklar, okul müdürü ve öğretmenlerinin gayretiyle öğretim hayatına 'merhaba' diyor. Songül Sevindik (13) ve Gülbahar Turan (16), bu çocuklardan sadece ikisi. Songül, 10 çocuklu Sevindik ailesinin en küçük bireyi. 2,5 yaşında geçirdiği rahatsızlık sebebiyle yaşıtlarından geri kalan küçük kız, hiç okula başlamamış. Yıllardır hastane koridorlarında sağlığına kavuşmayı bekleyen Songül'ün okul ortamında bulunması, sağlığı açısından tehlikeli olduğu için ailesi onu okula göndermemiş. YSÖP çerçevesinde okula gitmeyen çocukları okula kazandırmak için ev ev dolaşan Zafer ve Hakan öğretmenlerle tanışan Songül, Sancaktepe Yeni Doğan İlköğretim Okulu'na yazıldı. 3 hafta içinde okuma yazmayı söktü. Şimdi kitap okuyarak, okumasını hızlandırmaya çalışıyor. Felçli baba Mevlüt Sevindik, "Kızımın hastalığından herkesin umudunu kestiği günlerde ben umudumu yitirmedim. Veren de Allah, alan da Allah dedim. Şimdi kızımın okuyup yazdığını da gördüm." diyor. Kızının okuması için elinden geleni yapacağını ifade ederek, "Devlet bu imkânı tanımış. Ben kızımı okula göndermez miyim?" diye konuşuyor. Gülbahar da okulla 16 yaşında tanıştı. Genç kızın ailesi Siirt'ten İstanbul'a göç ettiğinde babası Sinan Turan, İstanbul'da iş bulamamış. Çareyi gurbete gitmekte bulmuş. Ailenin büyüğü babaanne, "Kız başına okula nasıl gider gelir?" diye Gülbahar'ı okula göndermemiş. Yurtdışından döndüğünde kızının okuma yazma dahi bilmediğini gören Turan, evladının okula gidip gitmediğini takip etmediği için çok pişman. Şimdi kızının okula devam etmesi konusunda en büyük desteği o veriyor. Hâlâ işsiz olan talihsiz adam, "Çocuklarım okusun diye gerekirse dilencilik yaparım." diyor. Gülbahar, kaçırdığı yıllara inat bir yandan okuluna gidiyor, diğer yandan da tekstilde çalışıp ailesinin geçimine destek oluyor. Akşamları ders çalışan genç kız, "Okumanın kıymetini her gün işe gittiğimde bir kez daha anlıyorum." ifadelerini kullanıyor. Ailesi okula gitmesine izin vermediği için yaşıtlarından geri kalan Gülbahar, YSÖP ile okuma-yazmayı ve temel dersleri görüp akranlarıyla aynı sınıfta okuyabilecek. Yetiştirici Sınıf Öğretimi Programı ile 2008-2011 yılları arasında 28 bin 559 öğrenci ilk kez okulla tanıştı. Program başlamadan önce okula kaydolmamış ya da bazı sebeplerden dolayı yarıda bırakmış öğrenci sayısı 325 bin iken öğretmenlerin gayretiyle bu sayı 55 bine kadar düştü. Sadece bu eğitim öğretim yılında 7 bin 677 öğrenci okula kazandırıldı. Bu sene ilk kez eğitim öğretime kazandırılan öğrencilerden Şanlıurfa'da 1.705, Diyarbakır'da 1.356, İstanbul'da 976, Adana'da 628, Muş'ta 340, Bitlis'te 276, Mardin'de 268, Erzurum'da 239, Hakkâri'de 202, Gaziantep'te 174 ve Erzincan'da 110 öğrenci ilk kez okula kayıt oldu. Bu arada YSÖP aracılığıyla engelli öğrencilere hem tekerlekli sandalye temin ediliyor hem de görevlendirilen öğretmenler, bu çocukların evlerine giderek eğitime katılımlarını sağlıyor. HASRET GÜLER
<< Önceki Haber Songül, 13 yaşında okullu oldu Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER