Prof. Dr. Hatipoğlu, Sezer’in vakıf üniversitelerinin rektörlerini davet etmemesini ise ‘ayrımcılık’ olarak yorumladı. Sezer’in vakıf üniversitelerinden özür dilemesi gerektiğini de söyleyen Hatipoğlu, cumhurbaşkanının ayrımcılık yapmasının, söz konusu üniversitelerin onurunu kırdığını vurguladı. Üniversitelerin emirle yönetilemeyeceğini, bu makamın cumhurbaşkanı da olsa üniversiteleri yönlendirici olamayacağını ifade eden Hatipoğlu, “Şimdi rektörleri atamakla görevli bir makamdasınız, tarafsız olmanız gerekiyor, aynı zamanda sorumsuzsunuz. Kalkıp üniversitelere “yürüyüş yapın, eylem yapın” gibi emir niteliği taşıyan sözleri, hem Cumhurbaşkanı hem de rektörler açısından büyük bir talihsizlik olarak görüyorum. Üniversiteler bir başkasının sözleri veya kışkırtmalarıyla ya da konjonktürel olarak keyfi eylem ve davranışlar gösteremezler. Cumhurbaşkanı da olsa üniversiteleri yönlendirici hareketler içine sokamaz, sokmamalıdır. Üniversiteler emirle yönetilemez.” diye konuştu. Danıştay saldırısından sonra üniversitelerin ‘olayın perde arkası’nı görmeden hükümete karşı oluşturulan gerilimin parçası haline geldiğine dikkat çeken Hatipoğlu, bazı öğretim üyelerinin de olayın aslını araştırmadan emirle yürüyüş yaptığını kaydetti. Prof. Dr. Hatipoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Bu işin neredeyse derin devlet tarafından kotarıldığı ortaya çıktı. Bunu sanki hükümete karşı fırsat bulmuş gibi bir tavır ortaya koydular. Üniversiteler de hükümete karşı bir tavrın parçası haline geldi. Olayın perde arkası açıklanmadan üniversitelerin nereden emir aldıkları belli olmaz şekilde sokaklara dökülmesi yanlış oldu. Üniversite taraf olamaz. Üniversiteler kamuoyuna yol gösterici bilgiler verebilir, anlık olaylarda derinliğine bilgi sahibi olmadan yollara düşmeleri, taraf görünmeleri son derece yanlıştır.” Önceki gün devlet üniversitesi rektörlerini Çankaya Köşkü’nde ağırlayan Cumhurbaşkanı Sezer’in, rektörlere ‘kampüslere kapanmayın’ talimatı verdiği öne sürülmüştü. ZAMAN