Üniversitelerde provokasyona yönelik hareketlenmeler olduğuna dikkat çeken
rektörler, bu
eylemlerin
darbe ortamını oluşturmak için yapıldığını düşünüyor. Rektörlere göre, eylemler kargaşa isteyenlerin tezgâhı.
Son dönemde yaşanan şiddet olayları, 'provokasyon' tezgâhının hâlâ masada olduğunu gösteriyor. İşyerleri ve arabaların tahrip edildiği
sokak eylemlerinde, 17 yaşındaki Serap
Eser, atılan
molotofla feci şekilde yaralandı. Üniversite hayalî kuran
genç kızın öldüğü gün
Tokat Reşadiye'den 7 askerimizin şehit olduğu haberi geldi. Muş'ta DTP'nin kapatılmasını
protesto eden bir grup, esnafı, kamu binalarını ve polisi taşladı. Eylem sona erdiğinde 2 kişi hayatını kaybetmiş, olayın meydana geldiği
Bulanık ilçesi tanınmaz hale gelmişti. Sokak eylemlerinde en dikkat
çekici nokta üniversite öğrencilerinin gösterilerde aktif rol oynaması oldu.
Bir süre sonra
Çukurova ve
Mersin Üniversitesi'nde öğrenciler taş ve sopalarla birbirine girdi.
Şiddet olaylarını endişeyle karşılayan rektörler, bu eylemlerin belli bir amaç doğrultusunda yapıldığı görüşünde hemfikir.
Muş
Alparslan Üniversitesi Rektörü
Nihat İnanç, yaşanan olayları,
sıkıyönetimi uygulamaya sokmak ve darbe gerçekleştirmek isteyenlerin tezgâhladığını düşünüyor.
Van
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Peyami Battal, eylemlerin karanlık eller tarafından organize edildiğini vurguluyor.
Tunceli Üniversitesi Rektörü Durmuş Boztuğ, olayları, demokrasinin yeteri kadar uygulanmamasına bağlıyor.
İstanbul Üniversitesi Rektörü Yunus Söylet de son zamanlarda üniversitelerde provokasyona yönelik eylemler ve hareketlenmeler olduğuna dikkat çekiyor.
Muş Bulanık'ta iki kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan olaylar sonrası çıkan gerginlikler bölgedeki üniversiteye de sıçradı. Muş
Alparslan Üniversitesi Rektörü Nihat İnanç, olayların,
Kürt Solu denen bir grup ile Türk milliyetçilerini karşı karşıya getirdiğini açıkladı. Çıkan kavgada iki kişinin yaralandığını belirten Nihat İnanç, olayları sıkıyönetimi bölgede uygulamaya sokmak ve darbe gerçekleştirmek isteyenlerin tezgâhladığını savundu. Sıkıyönetim ve darbenin gerçekleştirilmeden önce, darbeyi
halk nezdinde geçerli kılmak amacıyla
kaos oluşturulmaya çalışıldığını vurgulayan İnanç, "Planları hayata geçirirken uygulanan argümanlar içerisinde öğrencilerin kullanılması da var. Bizim üniversitemizde, bu tür girişimlerin olduğunu görüyoruz. Toplumda kargaşa isteyenler, sık sık bu eylemleri tezgâhlıyor." diye konuşuyor.
Tunceli Üniversitesi'nde ve diğer üniversitelerin yurtlarında da benzer problemlerin yaşandığını belirten İnanç, karanlık ellerin bir şekilde birilerini ön plana çıkararak, kaos ortamı oluşturmaya çalıştığına işaret etti. Alparslan Üniversitesi'nde eylemlerin artmasından endişe duyduğunu açıklayan Rektör İnanç sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu olaylar 'demokratik
açılım sürecini' etkilemek için yapılıyor. Bölgede bu doğrultuda çalışan insanlar var. Bunlar süreci bir şekilde etkileme amacında ve mevcut kaos düzeninden yana. Bunları önemsemek ama bir taraftan da aklıselim olarak düşünmek gerekiyor. Çünkü istenen şey korku ve kargaşa oluşturmak."
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Peyami Battal da gençlerin görünmeyen eller tarafından idare edildiğini aktardı. Üniversitede bugüne kadar herhangi bir olay yaşanmadığını belirten Peyami Battal, ancak öğrencilerde son dönemde farklılıklar gözlemlediklerini ifade etti.
Öğrencileri bu noktaya getirenlerin bulunması gerektiğinin altını çizen Battal, "Bu karanlık eller var oldukça Türkiye'nin iyi olduğu dönemler provoke edilecek. Gençleri sokağa dökenleri bulduğumuz zaman Türkiye'nin önünü kapatmaya kimsenin gücü yetmeyecek." şeklinde konuştu. Üniversitesinde son dönemde hareketlenmeler olduğunu anlatan
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörü Yunus Söylet, ülkedeki gerginliğin öğrenci hareketlerine yansıdığı görüşünde. Tunceli Üniversitesi Rektörü Durmuş Boztuğ ise gençlerin sokaklara dökülmesinin, molotof atmasının, olayları provoke etmesinin doğru olmadığını belirtti. Boztuğ, gençlerin beğenmedikleri durumları eleştirme özgürlükleri olduğunu ancak tepkilerini, düşüncelerini demokratik yollarla ortaya koymaları gerektiğini dile getirdi. ZAMAN