Tabi ki bu değil eşine az rastlanan olay. Bundan sonrası çok ilginç. Bakın nasıl bir olay yaşanmış? İşadamı Abdulrahim Temel İstanbul'da 14 Şubat günü arabasıyla Bakırköy'den Havalimanına doğru seyir halindeyken önündeki otomobil birden durur. Bu ani fren sonucu işadamı Temel aracıyla önündeki otomobile çarpar. "Öndeki araçtan bir adam indi sinirli sinirli. Nasıl araba kullanıyorsun falan dedi. Ben şaşırdım. Polis çağıralım rapor tutturalım medeni bir şekilde halledelim dedim." Abdulrahim Temel çarptığı aracın sürücüsüyle konuşurken arkada oturan beyefendi araçtan iner ve yanlarına gelir. "Aracın arkasından inen adam geldi yanımıza ehliyetini ver dedi. Ben hayırdır polis misiniz falan dedim. O arada yanındaki adam doğru konuş dedi. Ben de çekindim ehliyeti uzattım. Ehliyeti aldılar. Vip'ten gel al dediler. Ben dedim niye vip'e geliyorum. O sırada ehliyeti alan adam bırak oraya da gelmesin dedi. Çektiler gittiler. Ben öylece 3-5 dakika kala kaldım. Kendimi çok kötü hissettim." Bu tavırları karşısında kendilerini devletin gizli görevlileri zanneden işadamı ehliyetini vermek zorunda kalır. Ehliyeti alınan işadamı yaşadığı şokun ardından soluğu polis karakolunda alır. Ancak sonuç alamaz. Olayın üzerinden 2 saat geçtikten sonra Hava Limanına gider. "Oraya gittim kimseyi bulamadım. ancak çarptığım aracın benzeri bir araç vardı. Onun şoförüne sordum. Bana rektörün arabası ama kimin olduğunu şimdi hatırlamıyorum. Ben sana ulaşır söylerim dedi. 2 saat sonra aradı. Eenin ehliyeti alan İstanbul Ticaret Üniversitesi rektörü dedi. Ben de aradım gelin alın dediler. Ben de dedim ki nasıl aldıysanız öyle geri getirin. " Abdulrahim Temel, ehliyetini gasp eden kişinin, İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü olduğunu öğrenince bir kez daha şok yaşar. "O bir rektör ülkesine hizmet ediyor ama ben de ülkeme hizmet ediyorum.Her yıl 150 işçi götürüyorum Almanya'ya. Ama sanki öyle davranıyorlar ki bizler sanki ikinci sınıfız. Sıradan bir vatandaş olsam bile böyle yapılmaz." Olayla ilgili olarak görüşüne başvurduğumuz İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ateş Vuran ise kameraya konuşmak istemezken kendilerine çarpan kişinin ehliyetine el koymasının doğru olduğunu savundu. "Özgeçmişine baktım internetten çağdaş demokrat yazıyor. Bu mu çağdaşlık." Geçen günlerde Yargıtay, yaşanan bu olaya ışık tutabilecek karara imza atmıştı. Yargıtay, vatandaşın ehliyet ve ruhsatına bir süre el koyan trafik polisini haksız bulmuştu. Yargıtay, polislere bile ehliyete el koyamazsın derken, bir rektörün başka birisine ait sürücü belgesini zorla alıkoyması sonucu nasıl bir hukuki sürecin işleyeceği merak ediliyor. Abdulrahim Temel'in ehliyetinin akıbetine gelince.... Temel'in ehliyeti hala üniversitenin güvenliğinde bulunuyor.