Eğitim-Sen tarafından hazırlanan araştırmada, 1979-2006 yılları arasında öğretmen maaşının alım gücü karşılaştırıldı. Araştırmaya göre, 1/4 dereceli bir öğretmen 1979'da 11 bin 159 liralık maaşıyla 8 bin 260 ekmek, 440 kilo peynir, 68 kilo dana eti, 876 kilo süt, 140 kilo zeytinyağı, 69 adet tüp, 2 bin 158 adet şehiriçi ulaşım bileti, 730 litre benzin ya da 400 sayfalık 94 roman alabiliyordu. Bugün ise aynı dereceli öğretmenin 940 YTL'lik maaşıyla 3 bin 760 ekmek, 125 kilo peynir, 63 kilo et, 780 kilo süt, 78 kilo zeytinyağı, 31 adet tüp, 780 adet şehiriçi ulaşım bileti, 330 litre benzin ya da 47 tane 400 sayfalık roman alınabiliyor. Araştırmada, 1979-2006 arasında, sadece ekmek baz alınarak yapılacak hesaplamada, bir öğretmenin alım gücünün yüzde 54, peynir bazında yüzde 70, roman bazında ise yüzde 50 azaldığı savunuldu. Araştırmaya göre bugün ortalama öğretmen maaşı 820 YTL, 4 kişilik bir ailenin ortama gideri ise bin 920 YTL düzeyinde bulunuyor. Aynı öğretmen maaşı, aylık ortalama giderin yüzde 43'ünü karşılıyor. ''EĞİTİME VE EĞİTİM EMEKÇİLERİNE VERİLEN DEĞER'' Araştırmayı değerlendiren Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, sadece birkaç tüketim kalemi üzerinden yapılan karşılaştırmaların bile, öğretmenlerin yıllar içinde yaşadığı yoksullaşma sürecini göz önüne serdiğini ifade etti. Ortalama öğretmen maaşının, aylık ortalama giderinin yarısından az olmasının, Türkiye'de eğitime ve eğitim emekçilerine ne kadar değer verildiğini gösterdiğini anlatan Dinçer, eğitim emekçilerinin satın alma gücünün her geçen gün azaldığını kaydetti. Eğitim ve bilim emekçilerine insanca yaşayabilecekleri, kendilerini yenileyerek daha nitelikli hizmet verebilecekleri çalışma ve yaşama koşullarının yaratılmasını isteyen Dinçer, ''Bunun için de başta maaşlar olmak üzere, öğretmenlerin mesleki ve özlük hakları insan onuruna yaraşır bir düzeye yükseltilmelidir'' dedi.