Çocuk Endokrinoloji Diyabet Derneği, Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ''Okulda Diyabet Programı'' kapsamında, Atatürk Kız Meslek Lisesi'nde üç gün devam edecek seminer düzenlendi. Sağlık Bakanlığı Dr. Sami Ulus Kadın Doğum Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Endokrinoloji Klinik Şefi Doç. Dr. Zehra Aycan, programın açılışında yaptığı konuşmada, diyabetli bir çocuğun tedavisinde kan şekerinin yakın takip edilmesinin ve uygun şekilde insülin tedavisinin yapılmasının çok önemli olduğunu söyledi. Yakın takibin 7 gün 24 saat sürdürülmesi gerektiğini ifade eden Aycan, günlük zamanlarının önemli bir bölümünü okulda geçiren çocuklarda diyabet takip ve tedavisinde okul yöneticileri ile öğretmelere önemli sorumluluklar düştüğünü vurguladı. Aycan, diyabet konusunda farkındalığın kazanılması, bulgularına karşı duyarlı olunması için öğretmenlerin de bilgilendirilmesi gerektiğine işaret ederek, ''Maalesef, diyabetle ilgili sorunlar ailelerin ve çocukların sorumluluğuna bırakılmış ve okullarda bu konu ile ilgili fazla birşey yapılmamaktadır'' eleştirisinde bulundu. Diyabetli çocukların yaşamları boyunca sağlıklı kalabilmeleri, kendilerini güvende hissedebilmeleri ve okul başarısını artırabilmeleri için eğitimcilere önemli sorumluluklar düştüğünü ifade eden Aycan, ''Erken tanı konulması ve tedavi gecikmesinden kaynaklanan sorunların önlenmesinde eğitimcilerin sorumlulukları artmaktadır'' dedi. Aycan, diyabet konusunda eğitimcilerin dikkatini artırabilmek amacıyla bu yıl ''Okulda Diyabet Programı''nın uygulanmaya başlandığını söyledi. Bu çerçevede ilk olarak okullarda öğretmelere eğitim seminerleri düzenlendiğini anlatan Aycan, Altındağ bölgesindeki ilköğretim okullarında görev yapan sınıf ve branş öğretmenleri ile okul yöneticilerine eğitim verileceğini belirtti. Aycan, eğitimlerin Perşembe-Cuma günleri de devam edeceğini ve zaman içinde yaygınlaşacağını ifade etti. ACİL DURUMLARDA NELER YAPILMALI? Aycan'ın verdiği biliye göre, diyabet hastası olan çocuklarda acil durumlarda nasıl müdahale edilmesi gerektiğinin iyi bilinmesi gerekiyor. Kan şekeri düşüklüğünde, çocuğun bilincinin açık olması halinde beklenilmeden hemen 2-3 tane kesme şeker yedirilmesi, meyve suyu içirilmesi, ilk müdahalenin ardından kan şekeri ölçümünün yapılması ve gerektiği durumda 112'ye haber verilmesi gerekiyor. Bilincin yerinde olmaması halinde de özel enjeksiyonun kas, doku ya da damardan vakit kaybetmeden uygulanması hayati önem taşıyor. Okul yönetiminin, diyabetli çocukların kendi tedavilerini rahat yapabilmeleri için özel mekan oluşturması öneriliyor. Öğretmenlerin diyabet hastası olan çocuklardaki terleme, titreme, solgunluk, halsizlik ve bilinç bulanıklığı gibi bulgulara karşı duyarlı olması isteniyor. Çocuklarda sık tuvalete gitme, altını ıslatma, aşırı zayıflama gibi belirtilere karşı da dikkatli olunması ve ailesinin de bilgilendirilerek diyabet riskine karşı uyarılması gerekiyor.