Tv8’de hafta içi her sabah 08.30-10:00 saatleri arasında yayınlanan
Erkan Tan ile
Başkent’ten programının bugünkü konuğu
Milli Eğitim Bakanı
Hüseyin Çelik oldu. Çelik,
Erkan Tan'ın gündeme ilişkin sorularını
cevapladı.
BAKAN ÇELİK’TEN ÖĞRENCİ AFFI MÜJDESİ
Bakan Çelik on binlerce öğrencinin merakla beklediği öğrenci affıyla ilgili bakanlık bürokratlarına bir taslak hazırlamaları için emir verdiğini söyledi. Bakan, Yüksek Öğrenim Kurumundan af bekleyen öğrencilerin sayısını öğrendiğini, bunların 600.000 civarında olduğunu, bunlardan 400.000 tanesinin açık öğretim öğrencisi iken çeşitli nedenlerle ilişkilerinin kesildiğini, 200.000 öğrencinin örgün öğretim, master ve doktora öğrencisi olduklarını belirtti. Af bekleyenlerin iddia ettikleri gibi 800.000 kişi olmadığını sözlerine ekledi. Milli Eğitim Bakanlığının hazırladığı taslağın Başbakana arz edileceğini, Bakanlar Kurulunda kendisinin gerekçelerle birlikte bu affı izah edeceğini, Bakanlar Kurulundan sonra da eğer Başbakan ve Bakanlar Kurulu kabul ederse affın söz konusu olacağını kendisinin pek af taraftarı olmadığını da vurgulayarak müjdeledi.
BAKAN ÇELİK: KONYA'DAKİ OLAYLA İLGİLİ MEKANİZMA ZATEN İŞLİYOR
Bakan Çelik kendisini
Konya’daki olayla ilgili eleştirenlere sert çıktı.
Herkesin yüreğini burkan bu müessif olayla ilgili olarak iki kişinin zaten cezaevinde olduğunu, kendisinin olay olduğu andan itibaren olayı bizzat takip ettiğini, iki müfettişin en ince ayrıntısına kadar inceleme ve
soruşturma yapmak üzere bölgede olduğunu söyledi.
Bakan Çelik“Ama bütün bunlarla yetinmeyenler ve ideolojik eleştiriler yöneltenler benim gidip Konya Şehir meydanında adam mı asmamı istiyorlar? Ben hukuk devletinin milli eğitim bakanıyım. Bu işle ilgili bütün hukuk mekanizması zaten işlemektedir.” Dedi.
Mecliste kendisine verilen tarikat
yurtlarıyla ilgili soru önergesine ise Bakan Çelik net cevap verdi. “Tarikat yurdu diye bir tanım yok. Devletin hukuk sisteminde iki çeşit yurt var. Bunlardan biri özel yurtlar, biri d
e devlete bağlı yurtlar. Bunların denetimini de milli eğitim bakanlığı
kanunlara ve yönetmeliklere göre yapıyor.
Türkiye’de isteyen her
hayırsever, kişi,
dernek,
vakıf devletin kanun ve yönetmeliklerine göre öğrenci yurdu açar ve işletir. Biz bu
yardım sever insanların dini inançlarına,
yaşam biçimlerine, siyasi görüşlerine göre teftiş yapmayız. Biz bu öğrenci yurtlarını denetlerken kimseye sen şafi misin,
Sünni misin, alevi misin,
Kürt müsün, Türk müsün diye sormayız.
Okul ve yurt yaptıran herkese sadece teşekkür ederiz ve onları kanunlara göre rutin olarak denetleriz. Bir şikayet olursa da gereğini yaparız”dedi.
MİLLİ EĞİTİMDE TARİH YAZDIK
Kendi bakanlığı döneminde milli eğitim alanında Türkiye’de olağan üstü çalışmalar gerçekleştirdiğini söyleyen bakan Çelik şu anda her dört derslikten birinin kendisinin döneminde yapıldığını, kırk yıllık eskimiş ve herkesin eleştirdiği müfredatı baştan aşağı değiştirdiklerini, her okulun internet ve bilgisayarla donatıldığını, Türkiye çapında 600.000 bilgisayar gönderildiğini, Türkiye’nin her yerinde
öğretmenlik yapan üç öğretmenden birinin kendilerinin zamanında
tayin edildiğini, kırk biri devlet olmak üzere elli dört üniversitenin kendileri zamanında açıldığını, yüz bin öğrencinin Türkiye’de ilk defa gönül köprüsü projesiyle doğudan batıya, batıdan doğuya yer değiştirerek gezdirildiğini, Haydi Kızlar Okula kampanyasıyla 315.000 öğrencinin okullaşmasının sağlandığını anlatan Çelik, “Bu tarih yazmak değil de nedir?”dedi. Kendisini eleştirenlerin ideolojik yaklaşımlarla Türkiye’yi içe kapatmak isteyen statükocular olduğunu da sözlerine ekledi.