Kararı incelediklerini belirten Çelik, konuyu mahkemeye götürüp götürmeme konusunda bir şey söylemek için henüz
erken olduğunu kaydetti.
Milli Eğitim Bakanı
Hüseyin Çelik,
Başkent Öğretmenevi'nde düzenlenen 'Öğretmen Evleri Tanıtım
Sergisi'nin açılışına katıldı. Burada gündemdeki konulara ilişkin basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Bakan Çelik, YÖK'ün 15 yeni üniversiteye tedviren
rektör atamasının yasal alt yapısı olmadığını söyledi.
Basın mensuplarına, "Tedviren kelimesi ne anlama geliyor, lütfen sözlüğe bakın" diyen Çelik şöyle devam etti: "657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda tedviren atama diye bir şey var mı, 2547 sayılı Yüksek
öğretim Kanunu'nda tedviren atama diye bir şey var mı? İlk defa tedviren atama 1987 yılında
icat edilmiş. Tedviren atama ile ilgili Danıştay'ın verdiği kararlar var,
Maliye nin yayınladığı tebliğler var. Tedviren atamanın yasal, zerre kadar alt yapısı yoktur. Asaleten atama, vekaleten atama diye birşey vardır. Ama tedviren atamanın yasal alt yapısı yoktur. Dolayısı ile yasal değildir. Tedviren atama ne demek? Asaleten birini atayacaksınız, vekalaten de atama özelliklerine haiz birini de bulamazsanız o zaman tedviren atama yapacaksınız."
Kararı hukuki açıdan incelediklerini kaydeden Çelik, konuyla ilgili bir
davanın açılıp açılmaması konusunda bir şey söylemek için henüz erken olduğunu belirtti.
"OKULA BİR HAFTA ERKEN GELİN GENELGESİNİ BUGÜN İMZALADIM"
Bakan Çelik, her eğitim öğretim yılının başlangıcında okula ilk defa başlayan çocuklarda ilk gün sendromu yaşandığını hatırlattı. Bu durumun ciddi sıkıntılara neden olduğunu söyleyen Çelik, "Çocuklar annelerinin eteğine yapışır, aynı sırada birlikte oturmak ister ve bir türlü okulu kabullenmezler. Biz ana
sınıfları uygulamasını her geçen gün yaygınlaştırıyoruz. Ana sınıfına giden çocuklarda bu yüzde 95 oranında azalıyor. Böyle bir problem yaşanmıyor. İlk defa okula kaydolan çocuklarla ilgili böyle bir sıkıntı yaşıyoruz." şeklinde konuştu.
Konuyla ilgili genelgeyi bugün imzaladığını vurgulayan Çelik, ilkokul birinci sınıf öğrencilerinin velileri ile birlikte 11-15
Eylül arasında bir hafta önceden okula gideceğini aktardı. Çelik, "Öğretmenler orada kendilerini karşılayacak, oyunlarla, dramalarla ve okulda oluşturulacak hoş ortamlarla çocukların okula uyumu sağlanacak.
Okula karşı fobi geliştirmemeleri temin edilecek. Okulun oyunlar oynanan, bolca arkadaşların bulunduğu, öğretmenlerin güler yüz ve sevecenlikle ilgilendiği birer mekan olduğunu çocuklarımıza hissettirmeliyiz." dedi.
Okul fobisini yenmede velilere de büyük görev düştüğüne dikkat çeken Çelik, "Bu beş gün içerisinde anne babaların çocuklarıyla daha yoğun ilgilenmelerini bekliyoruz" ifadesini kullandı.
"MEB'DE HUKUKSUZ ATAMALAR YAPILMIYOR"
Milli Eğitim Bakanı Çelik, zaman zaman MEB'de yapılan atamaların yargıdan döndüğü, Bakanlık aleyhine çok fazla dava açıldığı yönünde haberlerin yer aldığını hatırlattı. Türkiye'de kamuda çalışan 1.7 milyon
devlet memuru bulunduğunu ve bunların yüzde 50'sinin MEB'de çalıştığını belirten Çelik, "Personel atamaları ile ilgili MEB aleyhine açılan davalar diğer 21
bakanlığın toplamı kadar olursa mesele normal demektir. Çünkü kamu
personelinin yüzde 50'si bizde çalışıyor. Açılan dava sayısı, mahkemeleden dönen dava sayısı, aleyhimize sonuçlanan dava sayısının da bu oranda olması bile normaldir. Kaldı ki gerçek bu değil." diye konuştu.
MEB aleyhine 2000 yılında 862, 2001'de 949, 2002'de 720 adet dava açıldığını açıklayan Çelik, şöyle devam etti: " 2004 yılında sendikalara dava açma yetkisini bizim hükümetimiz verdi. Buna rağmen 2004 yılında açılan dava sayısı 782'dir. 2005'te açılan dava sayısı 605'dir. Şimdi, bazı köşe yazarları, oturup kendi köşlerinde ahkam kesmesinler, meselenin bu tarafını bilmeden, bu yapıyı bilmeden
Milli Eğitim Bakanlığı aleyhinde yapılacak her türlü yayın haksızlığın ta kendisi olur. Hiçbir dönemde, il içi atamalar, il dışı atamalar, açıktan, ilk atamalar, naklen atamalar bu dönemdeki kadar şeffaf olmamıştır. Yönetici atamalarında eğer bakan insiyatifi kullanılacaksa ben hangi genel müdürle, müsteşar yardımcısıyla, hangi müsteşarla çalışacağımı
tayin ederim. Bu benim en tabii hakkımdır. Bu eşyanın tabiatı gereğidir. Şapla şekeri birbirine karıştırmayalım. Hukuka saygılı bir iktidarız, hukuk bizim aleyhimize karar verdiğinde de buna uyarız. Bizim yaptığımız hiçbir şey hukuktan dönmedi iddiasında değiliz. İcra gücünün yaptığı her iş ve işlem yargı denetimen tabiidir."
Bakan Çelik, öğretmenevindeki sergi açılışına katılmadan önce de sabah saatlerinde
Ufuk Üniversitesi'nin yeni açılan hastanesini gezerek, yetkililerden bilgi aldı.