İşadamları ve gönüllüler tarafından kurulan okulları, eğitim ekinin kapağına taşıyan gazete, uygulanan sistemi Fransa'daki göçmenlere örnek gösterdi. Stuttgart, Dortmund, Köln ve Berlin'deki eğitim kurumlarını mercek altına alan Marie Elisabeth Borne, haberinde 'Dışlanan Türkler baş kaldırıyor' başlığını kullandı. Bu okullarda Almancanın yanı sıra, Türkçe, İngilizce ve Fransızca öğretildiğine dikkat çeken Borne, teknolojinin de son derece iyi kullanıldığını belirtti. Almanya'nın gelişmiş ülkeler arasında en adaletsiz eğitim sistemine sahip olduğunu vurgulayan Le Monde, Türk kolejlerinde hayata geçirilen modelin Almanya'daki bütün okullarda uygulanabileceğini kaydetti. Göçmen kökenli çocukların genel liseye geçme şansının Alman öğrencilere göre 6 kat daha az olduğunu anlatan gazete, önemli bir tespitte bulundu: "Türk toplumu Alman hükümetinin hatayı düzeltmesini beklemek yerine, kendi imkânlarını harekete geçirdi." Göçmen kökenli çocukların genel liseye geçme şansının Alman öğrencilere göre 6 kat daha az olduğunu hatırlatan gazete, önemli bir tespitte bulundu: "Türk toplumu Alman hükümetinin bu hatayı düzeltmesini beklemek yerine, kendi imkânlarını harekete geçirdi." Fransa'da çoğunluğu Arap kökenli olan göçmenlerin eğitim sorunlarını inceleyen gazete, henüz yeni olan Türk okullarının önümüzdeki senelerde patlama yapmasının beklendiğini kaydetti. Bu okulların varlığını Almanya'da 3. kuşak göçmen işadamları ve gönüllülere borçlu olduğunu belirten Le Monde, tüm okulların önce hafta sonu ek ders veren eğitim merkezleri olarak faaliyete başladığını yazdı. Türk okullarındaki yöneticilerin, entegrasyonun yolunun eğitimden geçtiği görüşünü savunduklarını ve geleceklerini Almanya'da gördüklerini ifade etti. Bu okullardaki öğrencilerin yüzde 80'inin Türk olmasına rağmen, Almancanın öğretmenler ve öğrenciler arasında zorunlu dil olduğu kaydedildi. Fransa'nın en çok satan referans gazetesi olan Le Monde, okulların dinî eğitim yerine, Alman eğitim sistemine ve müfredatına sadık bir eğitim verdiğini ifade etti. Haberde, başörtüsü takmanın serbest olduğu; ancak Alman müfredatında zorunlu ders olan din dersinde Kur'an eğitimi verilmediği, bunun yerine ahlak bilgisi dersi verildiği belirtildi. Gazeteye konuşan Köln Dialogschule isimli Türk okulunun müdürü Gregor Hohmann-Van Haaren, "Bizim okullarımızın farklılığı, Almancanın yanı sıra, Türkçenin de İngilizce ve Fransızca ile birlikte seçmeli ders olarak verilmesi." dedi. Okulda teknolojinin iyi kullanıldığına dikkat çeken Le Monde, Türkçe ve İngilizce derslerinin video konferans yöntemiyle Türkiye'deki ve İngiltere'deki öğretmenler tarafından yapıldığını kaydetti. Köln Dialogschule okulunun danışmanlığını yapan Köln Üniversitesi Öğretim Üyesi Wolf Dietrich Bukow, "Türkçenin seçmeli ders olarak yer alması için ben direttim ve yöneticilere farklılığın bir zenginlik olduğunu ifade ettim." diye konuştu. Bukow, Türk okullarının Alman sistemine uyum değil, 'aşırı uyum' sağladığını savunurken, Türk okullarında uygulanan modelin tüm Alman ilkokullarında yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi. ZAMAN