Bursa’nın göbeğinde ahırdan bozma bir evde elektriksiz ve susuz yaşayan ailenin durumu yürek yaralıyor. Yedinci sınıfta okuyan Yasemin Karadağ’ın tek isteği, kardeşi ile ödev yapabilmesi için evi aydınlatacak bir lamba. Çamurlu patika yoldan her gün evine su taşıyan küçük kız, yaşadıkları mağduriyeti gözyaşları içinde anlattı. 

Merkez Yıldırım ilçesi Vakıf Mahallesi’nde eski bir ahırda yaşayan aile, zor şartlarda hayata tutunmaya çalışıyor. Kızları, 8 yaşındaki Elif ve 13 yaşındaki Yasemin ile birlikte barakada yaşayan Fatma-Cedet Karadağ çifti, büyük zorluklarla mücadele ediyor. Daha önce Cumalıkızık Mahallesi’nde bir barakada oturan aile, arsa sahibinin yerini satması üzerine sokakta kalmış. Bir hayırsever tarafından Vakıf Mahallesi’ndeki daha önce ahır olarak kullanılan şimdiki eve yerleştirilmişler. 

5 sene önce Cumalıkızık’ta araba çarpan, 2 sene önce de İsabey Mahallesi’nde inşaatta çalıştığı sırada bacağına maganda kurşunu isabet eden 55 yaşındaki baba Cevdet Karadağ, ayaklarında 5 adet platinle yaşıyor. Güçlükle ayağa kalkabilen Karadağ, küçük çaplı tamir işleri yaparak evine ekmek getiriyor. Hayır kurumları ve vatandaşların yardımı ile geçinen aile, elektriği olmayan evde karanlıkta yaşıyor. Anne Fatma Karadağ, bir sürü eksiklerine rağmen en önemli ihtiyacın elektrik olduğunu söyledi. Çocuklarını, komşuların tavuk ve köpekler için getirdiği kuru ekmekle beslediklerini belirten anne Karadağ, "Biz onu çok yaptık ama şimdi burada onu yapmıyoruz." dedi. 

7. sınıfta okuyan 13 yaşındaki Yasemin ise küçük kardeşi ile birlikte, mahallenin dışında bir tarlanın ortasındaki evden, her gün 3 kilometre çamurlu yolları yürüyerek okula gidip geliyor. Küçük Yasemin, elektrik ve suları olmadığı gibi maddi durumlarının da kötü olduğunu belirtti. "Elektrik olmadığı için ödevlerimizi de istediğimiz gibi yapamıyoruz” diyen Yasemin, şunları ifade etti: "Elektrik en büyük eksiklik. Gece olunca gaz lambası kullanıyoruz. Tüplü löküz kullanıyoruz. Ben sabahçı olduğum için ödevlerimin büyük bölümünü okulda yapıyorum. Kalanlarını da eve gelir gelmez tamamlamaya çalışıyorum. Gece olmadan tamamlamam gerekiyor çünkü kardeşim de akşam okuldan geliyor ve onun ödevlerine de yardım etmem lazım. Bizim için en önemlisi elektrik, elektrik ihtiyacımız karşılansın başka hiçbir şey istemiyoruz."

Küçük Yasemin, su ihtiyaçlarını ise eve 50 metre mesafede tarla kenarında köylülerin arazi için yaptıkları sondaj sonucu çıkartılan sudan karşıladıklarını söyledi. Kardeşi Elif ile birlikte çeşmeden doldurduğu yer altı suyunu çamurlu patika yoldan evine taşıyan Yasemin, gözyaşları içinde şunları anlattı: "Eski oturduğumuz evde, Cumalıkızık’ta çoğu zaman yiyecek ekmek bulamıyorduk. Komşuların hayvanlar için gönderdikleri ekmekleri seçerek, ayıklayarak, ıslatıp yiyorduk. Diğer çocukların ellerindeki her şeyin kıymetini bilmeleri gerekiyor, her şeyin. Çünkü emin olsunlar ki, onların pek çok kullandığı şeyi çoğu kişi kullanamıyor, olanakları yetmiyor."

Perdesi olmayan pencereden gelen ışıkla hava kararmadan ödevlerini bitirmeye çalışan küçük Yasemin, okuyup Türkçe öğretmeni olmak istediğini dile getirdi. Zor durumdaki aile, elektrik ve su sıkıntısının giderilmesi için yetkililerden yardım istedi. CİHAN