Milli Eğitim Bakanı
Hüseyin Çelik,
Samanyolu Televizyonu Genel Koordinatörü Hidayet
Karaca ve Haber Daire Başkanı Ahmet Böken’in sorularını
cevapladı
İlk
öğretim müfredatındaki değişikliklerle ilgili soru üzerine 1967 yılında hazırlanan müfredatın hala geçerli olduğunu hatırlatan Çelik siyasi iradeyle bütün müfredatı değiştireceklerini söyledi. Kademeli bir şekilde müfredatı uygulayacaklarını söyleyen Çelik OKS
sisteminin de yeni sistemle farklı olduğu için bir anda değişikliği uygulamadıklarını söyledi. Ortaöğretim müfredatında da değişiklikler yapıldığını söyleyen Çelik bütün liselerde lise 1. sınıfları ortak olduğunu söyledi. Bakan Çelik Milli Eğitim’de yapılan değişikliklerin sonuçlarının hemen alınamadığını yıllar süren bir süreçte sonuçların alındığını söyledi. Bu yıl yapılan değişikliklerin sonuçlarının ancak 8 yıl sonra alacaklarını söyleyen Çelik eğitimde sabırlı olunmasını
tavsiye etti.
Bugünkü sınav sisteminin elemeleri gerçekleştirmek için yapıldığını hatırlatan Bakan Çelik yeni müfredatın öğrencileri tanımaya yönelik olduğu için sınava gerek kalmayacağını söyledi.
Bir öğrenciyi 8. sınıfa geldiği zaman bütün öğrencilerin zekası, karakteri, ilgi alanları öğretmenleri tarafından tespit edileceğini söyleyen Çelik öğrenciyi tanıdıkları zaman yönlendirmeyi yapacaklarını açıkladı. Orta Öğretim sisteminin mantığının yeni müfredatla taban tabana zıt olduğunu söyleyen Çelik sınav sistemlerinin de değişeceğini açıkladı.
Çok programlı liselerin bazılarında öğrenci sayısının oldukça az olduğunu söyleyen Çelik bunların durumlarını tekrar gözden geçireceklerini açıkladı. ÖSS ‘ye giriş sisteminin de değişmesi gerektiğini söyleyen Çelik okulda öğretilen bilgilerin sınavda sorulmadığını, bilgilerin öğrencilerin öğrenmediğini hatırlattı. Çelik;
Lise sonunda bütün öğretilen bilgilerinden öğrencileri sınava tabi tutulması gerektiğini bunun da hazırlıklarını yaptıklarını söyledi.
Üniversite sisteminde değişiklik yapmak istediklerini ama bunun çeşitli çevreler tarafından engellendiğini söyleyen Çelik bazı statükocuların bir nesli feda etmek pahasına eğitimin önüne set çektiklerini savundu. Liselere de bu yıl bedava kitap dağıtılacağının müjdesini veren Bakan Çelik kitap kaynağının da bütçeye konulacağını söyledi.
Bakan Çelik; "Bizim AB ile eğitim müzakerelerinde YÖK ‘ten başka problemimiz yok. İlk ve Orta öğretimde bir Milli tarafı olduğu için Milli Eğitimde bir sıkıntı yok. Bizim en kolay geçeceğimiz taraf AB. Ancak YÖK'ün AB’ye uyan bir tarafı yok. Bütün
Avrupa’da üniversiteler arasında koordinasyon yapan bir kurum var. Ancak YÖK gibi bir kurum yok. YÖK bildiğiniz gibi 12
Eylül ürünü bir kurum Ancak Anayasada değişiklik gerekiyor. Bizim de Dünya ve Avrupa ile bütünleşmek gibi bir niyetiniz varsa değişiklik kaçınılmaz” dedi.
Açık Lise Yönetmeliği ile ilgili soru üzerine Çelik, engellemelerden önce
Meslek Lisesinden üniversiteye giriş oranının % 2 olduğunu hatırlattı. Bakan Çelik "Meslek Liselerinin önündeki engellerin kalksa bile %2 ‘si üniversiteye giriyor. Yani 100 kişiden 2 si... Bunu engeller önüne bariyer koyarsanız bu Meslek Liselerine gidişin önünde
psikolojik bir engel olur onun için engeli kaldırmak gerekir." dedi.
Bakan Çelik özetle şunları kaydetti:
"
Öğretmen için şu an norm kadro açığı 30 40 bin civarındadır. Artık nokta
tayini ve yığılmayı engelleyici torpilsiz tayin yapıyoruz ve artık kimse kimsenin önüne geçmiyor. 10 bin yeni öğretmen ise
Ağustos’ta alınacak. Sözleşmeli öğretmen alıyorduk mahkemeyle önünü kestiler, eğer bu olmasaydı on binlerce
sözleşmeli öğretmen alacaktık. Bunu hukuk mantığıyla yaptığını söylüyorlar onlara sorulmalı artık bunun gerekçesini. Şu an sözleşmeli alamıyoruz ancak
Maliye ile ilgili görüşmeler tamamlandığı zaman Hazirandan sonra bu tekrar olacak. 10 bin kişilik kadroya kimlerin müracaat edecekleri konusunda ise kimin puanı üstünse onlar atanacak. 2006 yılı içinde toplam 44 bin öğretmen atanacak"
Bakan Çelik, Master ve doktoralı öğretmenin
maaş farkı düşürülmüş şeklindeki soruya ise şöyle cevap verdi: “Öğretmen
kariyer sistemi getirdik uzman öğretmen ve baş
öğretmenlik yolu açılıyor bu öğretmen için zaten bir avantajdır. Çok fazla da yok zaten doktoralı ve masterli öğretmenlik kariyer sistemi yola girmezse bu sistem tekrar devreye girer ve bu farklar tekrar geri gelir.
EK DERS ÜCRETİ
“Ek
ders ücretlerine %43 zam yapıldı, muhalefet lideri beğenmiyor ama 98 yılından beri bu artmamıştı ve bunu biz zam yaptık, öğretmene verdik.
Kamu personeline en büyük maaş artışını öğretmene yaptık.
ATAMA ELEŞTİRİLERİ
Çelik, Bazı bölümlere atama yapılmadığı konusundaki eleştirileri ise şöyle cevapladı verdi: “Biz ihtiyaçlarımıza göre öğretmen alıyoruz, eskiden bazı bölümlere ihtiyaç vardı ve öğretmen alınıyordu ancak öğretmen açığı yok bazı konularda. Devlet işsizlik sigortası mantığıyla iş vermez, ben seni öğretmen olarak alayım ama senin branşında ihtiyaç yok. İhtiyacım olmayan alanda öğretmen atayamayız, benim kimseye sempati ya da antipati duymam mümkün değildir. Bu imkanlar dahilinde ihtiyaca göre olur.
ÖZEL OKULLARA TEŞVİK
Bakan Çelik, devlet okulundaki öğrencilere daha iyi
hizmet verebilmek amacıyla bu tasarının yapıldığını belirterek şunları söyledi:
“Özel okullarla ilgili Ana muhalefet lideri milletin gözünün içine baka baka meseleyi çarpıttı. Biz 3 milyon öğrencinin özel okullarda okutma gayreti içindeyiz. Özel okula ne kadar çocuk giderse ben fakir fukaranın çocuğuna para harcayacağım. Her kesime
teşvik verilirken eğitime neden bunu yapmayalım? Özel okullarda toplam 570 bin kapasite varken 320 bin boşluk var kontenjanlarda. Biz bu kadar öğrenciyi devletten alıp özele göndermesek benim 640 okul yapmam lazım ki sadece okul inşaat masrafı 640 trilyon yapar. Bu kadar para neden devlet okulundaki öğrenciye aktarılmasın? Bir öğrencinin devlete maliyeti yıllık 1000 dolardır, bu öğrencilerin özel okullarda okumasıyla bende kalacak para 320 milyon dolardır ve ben bu parayı başka yere harcama imkanı bulacağım”
KİMSE KİMSEYİ DIŞLAYAMAZ
Çelik, 9. Cumhurbaşkanı Demirel’in tepki çeken sözleriyle ilgili şöyle dedi: "Bir
ülkede hiç kimse diğer bir grubu, zümreyi bu ülke dışına atma hakkına sahip değildir, bu ülke 73 milyon insana aittir, birisi ülkenin sahibi diğeri
kiracı değil... Ben onun
gençlik kolları
bakanlığı yaptım, kendisi
orkestra şefiydi, devleti yönetti. Orkestrada birbirine zıt enstrümanlar vardır, kemana niye zil değilsin denemez eğer orkestra şefi maharetli olursa, farklıklılar ses zenginliği oluşturur, eğer başarılı değilse, kakafoni olur, biz ülkeyi idare eden insanlar birine öz, diğerine üvey evlat muamelesi yapamayız. Bu ülkede kimsenin kimseye ayrıcalık yapma hakkı yoktur.
(Atamalarla ilgili verilen takvim kerhen Ağustos yerine
Mayıs olarak yazılmıştır, okuyucularımızdan özür dileriz)