'Hiç bir tercih ölü değildir'

Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği (TÖDER), üniversiteye giriş sınavı kadar, tercihlerin de önemli olduğunu, öğrencilerden, ileride mutlu olabilmeleri için tercihlerini çok dikkatli yapmalarını istedi.

'Hiç bir tercih ölü değildir'

Öğrencilerin, tercih listelerini oluştururken sıklıkla yaşadıkları sorunun, seçecekleri yüksek öğrenim programlarını nasıl sıralayacaklarıyla ilgili olduğu bildirilen açıklamada, kafası karışan adayların, neyi kıstas alacaklarını bilemedikleri anlatıldı. Bu konuda birçok şekilde davranılabileceği vurgulanan açıklamada, şöyle denildi: ''Ama tek bir doğru yöntem vardır. O da adayın gerçekten okumak istediği bölümleri en çok okumak istediğinden başlayarak sıralamasıdır. Yani istek sırasını yapmasıdır. Bu tip bir listede düşük bir programdan sonra ondan daha yüksek puanlı bir program gelebilir. Birçok kişi bu durumun hatalı olduğunu, yüksek puanlı programın düşük puanlı programın üstüne yazılması gerektiğini, aksi durumunda 'ölü tercih' yapılmış olacağını söylemektedirler. Adaylar şunu bilmelidir ki hiçbir tercih ölü değildir. Böyle bir itiraz mantık alanından yapılabilir. Yani, puanınız yetmediği için düşük puanlı programa giremediğinize göre bundan sonra yazmış olduğunuz daha yüksek puanlı programa da giremeyeceksiniz demektir. Üniversite programlarının taban puanları yıldan yıla değişmektedir. Puanlar, bazı yıllar artış bazı yıllar azalış gösterebilmektedir. Bu nedenle düşük puanlı bir programdan sonra yazmış olduğunuz daha yüksek puanlı bir program, o yılki tercihlere bağlı olarak daha düşük bir puana gerileyebilir.'' TERCİH DANIŞMANLIĞI VEREN KİŞİ Adayların tercih listelerini, istek sırasına göre yapmalarının doğru bir yöntem olduğu, ancak bunun her zaman kolayca yapılamayacağı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: ''Sınav kadar yapacağınız tercihler de çok önemli. Tercihlerinizi yaparken ileride mutlu olabilmeniz için çok dikkatli olmanız gerekiyor. Aday, lise eğitimi ve öğretimi süresince ilgi duyduğu meslekler, üniversite ve lisans programları, kendi kişisel özellikleri, yetenek ve becerileri ile ilgili bilgi toplamalı ve bunları değerlendirmelidir. Ülkemizde üniversite lisans programlarına yerleşen birçok aday, daha sonra kazandığı bölüm veya üniversiteden memnun olmayarak tekrar sınava giriyor. Karar, fikir, beğeni ve ihtiyaçların daha sonraki bir süreçte değişmesi normaldir. Ancak tercih döneminde var olan bilgilerin, yeterince değerlendirilip adayın verebileceği en iyi kararı vermesine çalışılmalıdır. Bunun için tercih danışmanlığı veren kişinin, adayı çeşitli özellikleriyle tanıyor olması ve var olan tüm bilgileri empatik bir şekilde yorumlayarak, adayın kendisi için en doğru kararı almasına yardımcı olabilmelidir.''
<< Önceki Haber 'Hiç bir tercih ölü değildir' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER