Eğitim-Sen Trabzon Şube Başkanı Mehmet Ekici, Seçil öğretmene isnat edilen suçum karşılığının asla memuriyetten çıkartma olamayacağını iddia etti ve sendika olarak Seçil öğretmene yapılan bu haksızlığın giderilmesi için AİHM dahil olmak üzere tüm hukuki süreci başlatacaklarını vurguladı.
Eğitim Sen Şube Başkanı Mehmet Ekici, sendika binasında düzenlediği basın toplantısında, üyeleri olan 17 yıllık öğretmen Erdem'in, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Yüksek Disiplin Kurulu'nca (YDK) yürütülen soruşturmanın ardından meslekten ihraç edilmesiyle ilgili açıklama yaptı. Siyasi iktidarın ülkeyi sürüklediği kaotik durum nedeniyle içine girdiği yönetim krizinin faturasının her fırsatta halka kesilerek, ülkeyi körler, sağırlar, dilsizler topluluğuna dönüştürülmek istendiğini savunan Ekici, "İktidar elinde bulundurduğu devlet aygıtını yurttaşına zulüm aracı haline getirme yolundu hızla mesafe kat etmektedir. Türkiye'de adalet kavramı hızla irtifa kaybetmekte, hukuk siyasi iktidarın elinde can çekişmektedir." dedi.
Seçil öğretmenin bu hukuksuzluğun son kurbanı olduğunu ifade eden Ekici, sözlerine şöyle devam etti: "Seçil öğretmenimiz mesnetsiz bir şekilde dönemin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a "yumurta atarak küfür içeren sözlerle hakaret ettiği" iddiası gerekçe gösterilerek MEB Yüksek Disiplin Kurulu tarafından "devlet memurluğundan çıkarma" cezasıyla cezalandırılmış bulunmaktadır. Bu ceza yalnızca Seçil öğretmene verilen bir ceza değildir.TBu ceza ülkemizde demokrasiye, adalete, hukuka inanan insanlara verilen bir cezadır. Bu ceza vicdan duygusu ile izah edilemeyecek, hakkaniyetten yoksun bir cezadır. Bu cezayı kabul etmiyor ve reddediyoruz."
Yüksek Disiplin Kurulu'nun idarenin bir organı ve siyaset kurumunun vesayeti altında olduğunu öne süren Ekici, kurulun kararının hukuktan yoksun siyasi bir nitelik taşıdığını belirtti. Ekici, "İdare, Seçil öğretmene reva gördüğü ceza ile toplumun vicdanını yaralamış, yurttaşların adalete olan inancını baltalamıştır. İnsanımızın ülkeye olan inancını, adalete ve hukuka olan güvenini zedelemek hiç kimsenin hakkı değildir. Bilinmelidir ki, Seçil öğretmenin davası artık tüm kamu görevlilerinin, demokratik bir ülkeye inanan, eşitlik, adalet ve hukuk arayan herkesin davasıdır. Sendika olarak Seçil öğretmenimize yönelen bu haksızlığın giderilmesi için AİHM dahil olmak üzere tüm hukuki süreçleri işleteceğiz. Bu dava ile adalet sistemi, yargının bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü konularında test edileceği büyük bir sınav ile karşı karşıyadır. Ülkemizde hukukun üstünlüğünün, insana saygının, adaletin tecelli etmesi istiyoruz." diye konuştu.
Arkadaşlarının iddia edilen suçlamaları işlemediğini savunan Ekici, "Velev ki Seçim öğretmen, sayın başbakana yumurta atmak suretiyle demokratik tepkisini dile getirmiş olsun, hukuki açıdan düşünce ve ifade özgürlüğü açısından değerlendirilmesi gereken bir durumdur. Bunun karşılığı asla memuriyetten çıkartma değildir. Arkadaşımıza isnat edilen suçun karşılığının memuriyetten çıkartılma olması az buçuk hukuktan anlayan bir kişinin 'bu da nereden çıkıyor, burada hukuksuzluk, adaletsizlik var' diyeceği bir durumdur. Devlet memurları açısından memuriyettin çıkama amire fiili şekilde saldırı sonucu tartışılacak bir cezadır. Dolayısıyla nereden bakarsanız bakın, ortada apaçık bir hukuksuzluk, siyasi iradenin baskısı ile verilmiş bir karar vardır."
Kararın 3 Kasım Pazartesi günü Seçil öğretmene tebliği edildiği bilgisini veren Ekici, 17 yıllık öğretmen arkadaşlarının bu kararı hak etmediği dile getirdi. Arkadaşlarının karar nedeniyle içerisinde bulunduğu psikolojik durumdan dolayı üzüntülü olduğu için basın toplantısına katılmak istemediğini söyleyen Ekici, "Zaten isnat edilen fiilleri gerçekleştirmediğini defalarca söyledi. Arkadaşımızın kabahati anneannesini ziyaret etmek, bu sırada da caddede olan bir gürültüye kulak vermek ve pencereye çıkmak. Biz er ya da geç bu davanın kamu görevlilerinin lehine döneceğinden şüphemiz yok. Bu dava, siyası davadır denecek bir süreç yaşanıyor. En kısa sürede dava açıp, durumu takip edeceğiz." ifadelerini kullandı.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Bazı açılış ve temel atma törenlerine katılmak üzere 23 Kasım 2013 Cuma günü Trabzon'a gelen dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konvoyu Cumhuriyet Caddesi'nden geçerken koruma araçlarından birinin ön kısmına yumurta isabet etmişti. Olayın ardından, Trabzon Bedri Rahmi Eyüboğlu Ortaokulu beden eğitimi öğretmeni Seçil Esmanur Erdem, cadde üzerinde bulunan bir binanın üçüncü katından yumurta attığı iddiası üzerine gözaltına alınmıştı. Karakolda alınan ifadesinin ardından sevk edildiği mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Erdem, "Kamu Görevlisine Görevinden Dolayı Alenen Hakaret" suçlamasıyla dava açılmıştı. Trabzon Valiliği'nce de hakkında idari soruşturma başlatılan Erdem, açığa alınmış bir süre sonra ise görevine iade edilmişti. Erdem, Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki dava sonucunda da 7 bin 80 lira para cezasına çarptırılmıştı. Mahkeme, cezayı ertelemişti.
SEÇİL ÖĞRETMEN KARAKOL BASAN KORUMALARDAN ŞİKAYETÇİ OLMUŞTU
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konvoyuna yumurta attığı suçlamasıyla açığa alınan öğretmen Seçil E.E.'nin avukatı Sibel Suiçmez, müvekkilinin masum olduğunu söyledi. Avukat Suiçmez, Başbakanlık korumalarının karakolu basarak hem müvekkiline, hem de karakol amirine hakaret ettiğini öne sürerek, öğretmen Seçil E.E.'nin korumalar hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, karakol amirinin de olay sonrasında görevden alındığını açıklamıştı. CİHAN