Ortaş, üniversitelerin dilekçe dahi yazamayan
mezunlar vermeye başladığını söyledi.
Yazılı bir açıklama yapan Prof. Dr. Ortaş, YÖK'ün üniversitelilik bilincini ortadan kaldırdığını ileri sürdü.
Ortaş, tek elden yürütülen ve hiyerarşik yapılanması ile YÖK'ün üniversiteleri işleyemez duruma getirdiğini aktardı.
Prof. Dr. İbrahim Ortaş, "Bugün ülkemizin sosyal yaşamı, bilimi ve üniversiteleri toptan bir çıkmazın içindeyse bunun en önemli nedeni de YÖK yasası ile birlikte gelen üniversite anlayışıdır." dedi.
YÖK' ile ülkedeki bilimsel kalitenin gerilediğini aktaran Ortaş, "YÖK'ün kurulması ile birlikte aradan geçen 25 yıllık süre içinde belki ülkemiz üniversitelerinde niceliksel gelişmeler olmuştur, ancak unutmayalım bizden geride olan ülkeler bilimde bizden ilerideler." diye konuştu.
YÖK'le muasır
medeniyet seviyesinin yakalanamadığını aktaran Ortaş, "Ülkemiz insani gelişmişlik düzeyi yönünden 96. sırada,
yoksulluk ve suiistimal de 70. sırada. Halen nüfusun yüzde 10'un üzerinde
okuma yazma bilmiyor. Maalesef ülkemiz Mustafa Kemal'in hedeflediği muasır medeniyetler seviyesine 90 yıl sonra halen ulaşamamıştır. Bu sorumluluk bizi yönetenlere aittir. YÖK'ün ve üniversitelerin birazda ülkenin gerçeklerini dikkate almaları beklenmektedir." şeklinde konuştu.
Üniversite öğrencilerin çağı yakalayacak düzeyde eğitilmediğinden yakınan Ortaş, öğrencilere yalnızca
ders anlatıldığını ancak eğitim verilmediğini söyledi.
Ortaş, öğrencilerin doğru düzgün
yabancı dil öğrenmeden mezun edildiğini, dilekçe bile yazamayan öğrencilerin mezun olduklarında, kendilerini ifade etmekte zorlandığını aktardı. İ İbrahim Ortaş, üniversitelerin bütün birimlerinde ilgisizlik, kadrosuzluk, verimsizlik ve yılgınlık olduğuna dikkat çekerken üniversitelerin çalışamaz konuma geldiğini aktardı.
Ortaş,
öğretim üyelerinin yoksulluk sınırındaki maaşla,
ek ders, ikili öğretim ve dışarıda
döner sermaye üzerinden veya piyasada iş arar hale getirildiğıini aktardı.
Üniversitelerde sorunun
yönetim olduğunu anlatan Ortaş, adeta yerel bir
yönetici belirleme yapılanmasına dönüşen üst yönetim belirleme sistemi üniversitelerde huzursuzluğu getirdiğini aktardı.
Üniversite üst yönetimlerinin iktidara gelmek için verdikleri paylaşımcı, liyakate dayalı atama ve
terfi vaatleri, üniversiteleri
demokratikleşme anlayışı iktidara gelindikten sonra unutulduğunu kaydeden Ortaş, bütün üniversitelerin yöneticilerine benzer eleştiriler yapıldığını hatırlattı.
Liyakate dayalı kendi iç dinamikleri içinde özerk ve özgür üniversite yönetiminin belirlemesinin acil olduğunu vurgulayan Ortaş, ülkenin geleceği için mutlaka yeni bir yüksek öğretim yasasına ihtiyaç olduğunu sözlerine ekledi.
CİHAN