Eğitim ve
Bilim İş Görenleri Sendikası'nın (Eğitim-İş), yürütmenin durdurulması istemiyle açtığı
davayı,
Danıştay 8. Dairesi kabul ederek yürütmeyi oy birliği ile durdurmuştu. Bu karar üzerine harekete geçen
YÖK'ün, durdurmanın reddedilmesi için yaptığı
itiraz Danıştay İdari Dava Daireleri
Kurulu tarafından kabul edildi. Böylelikle sınavlardaki başörtüsü krizinin önündeki engelin kalkmasında önemli bir adım atılmış oldu...
Eğitim ve Bilim İş Görenleri Sendikası (Eğitim-İş) 2010
ALES sonbahar dönemi
kılavuzunda eksik
düzenleme yapıldığı gerekçesiyle iptali ve yürütmesini durdurması istemiyle Danıştay'da dava açmıştı. Danıştay 8. Dairesi, kılavuzdaki söz konusu düzenlemelerin yürütmesini oy birliğiyle durdurmuştu.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Danıştay 8. Dairesi'nin kararına itiraz etmişti. Dilekçede, Danıştayın, ''ilgisiz bir kurumun açtığı davayı kabul etmesinin hukuksuz olduğu, bu durumda Danıştay'ın ALES kılavuzuna ilişkin davayı,
ehliyet şartı yerine gelmediğinden reddetmesi gerektiği'' öne sürülmüştü. YÖK'ün itirazını görüşen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, itirazı oy çokluğuyla kabul etti. Kurul, dosyanın esasına girmeden yaptığı incelemede, davacı Eğitim-İş'in dava açma ehliyeti bulunmadığı kararına vardı.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 2010 Akademik Personel ve Lisans Üstü Eğitim Giriş
Sınavı (ALES) sonbahar dönemi kılavuzundaki başörtüsüyle sınava girilmesine olanak sağlayan düzenlemelerin yürütmesinin durdurulmasına YÖK'ün yaptığı itirazı kabul etti.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre Kurul, oy çokluğuyla aldığı kararda, dosyanın esasına girmeden davacının ehliyeti olup olmadığı konusunu inceledi. Kurul, davacı Eğitim-İş'in dava açma ehliyeti bulunmadığı kararına vardı.
Eğitim ve Bilim İş Görenleri Sendikası (Eğitim-İş) 2010 ALES sonbahar dönemi kılavuzundaki ''başvuru merkezinde yapılacak başvurular'' alt başlıklı A bendi ile ''postayla başvurular'' alt başlıklı C bendinin ve ''sınava girerken adayın yayında bulundurması gereken belgeler'' ana başlığı altında yer alan ''bir fotoğraf'' başlıklı C bendinin ''başı açık ve başı açık olarak sınava girilmemesi halinde sınavın geçersiz sayılacağı'' şeklindeki ibarelerin yer almaması nedeniyle eksik düzenleme yapıldığı gerekçesiyle iptali ve yürütmesini durdurması istemiyle Danıştay'da dava açmıştı.
Danıştay 8. Dairesi, kılavuzdaki söz konusu düzenlemelerin yürütmesini oy birliğiyle durdurmuştu. Daire'nin kararında, ilk olarak davacı sendikanın dava açma ehliyeti bulunup bulunmadığı irdelenmiş ve ''Genel kamu yararı bulunduğu açık olan dava konusu uyuşmazlıkta davacı Sendikanın kuruluş amacı ile uyuşmazlık konusu kılavuz hükümlerinin
laiklik ilkesini zedelediği ve yargı kararlarına aykırılık taşıdığı iddiaları birlikte değerlendirildiğinde, davacının dava konusu kararlar ile menfaat ilgisinin bulunduğunun kabulü zorunlu olup, davalı idarelerin davacı Sendikanın dava açma ehliyeti bulunmadığı yolundaki iddiaları yerinde görülmeyerek işin esasına geçildi'' denilerek, davacının dava açma ehliyeti bulunduğu kabul edilmişti. Dairenin kararında ayrıca,
Anayasa Mahkemesi ve
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Danıştay'ın başörtüsü ile ilgili kararlarına da yer verilerek, bu anayasal ve yasal kurallar karşısında dava konusu düzenlemenin hukuken kabul edilebilir bir dayanağının olmadığı vurgulanmıştı. Daire, kılavuzda başı açık fotoğraf çektirme ve sınava başı açık girilmesini zorunlu kılan düzenlemelere yer verilmemesi nedeniyle, başvuruda bulunan erkek-kadın adayların fiziksel olarak teşhislerinde güçlük oluşacağı ve sınav güvenliği açısından olumsuz sonuçlar doğabileceğine işaret etmişti.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Danıştay 8. Dairesi'nin kararına itiraz etmişti. YÖK itirazda, Danıştay'ın, dava açabilmek için, dava konusu yapılan idari işlemlerden dolayı davayı açanın dolaylı veya dolaysız kişisel bir menfaatinin ihlal edilmesini aradığı, hatta Danıştay'ın,
dernek ve sendikalarda olduğu gibi, kamu kurumu niteliğinde olan meslek kuruluşlarına da üyeleri adına dava açma yetkisini tanımadığı kaydedilmişti. Danıştay kararlarına göre, bu tür kuruluşların, yasalarda açık bir hükmü yoksa üyelerinin menfaatini korumak için dava açma yetkilerinin bulunmadığı ileri sürülen dilekçede, ''buna karşın Danıştay'ın davacı sendikanın dava ehliyeti olduğunu kabul ettiği'' belirtilmişti. Dilekçede, Danıştayın, ''ilgisiz bir kurumun açtığı davayı kabul etmesinin hukuksuz olduğu, bu durumda Danıştay'ın ALES kılavuzuna ilişkin davayı, ehliyet şartı yerine gelmediğinden reddetmesi gerektiği'' öne sürülmüştü.
YÖK'ün itirazını görüşen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, itirazı oy çokluğuyla kabul etti.
Kurul, dosyanın esasına girmeden yaptığı incelemede, davacı Eğitim-İş'in dava açma ehliyeti bulunmadığı kararına vardı.