AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, çocuğa yönelik şiddetle mücadele için ulusal
eylem planı hazırlayan Sosyal Hizmetler ve
Çocuk Esirgeme Kurumu'nca (
SHÇEK) düzenlenen çalıştaylara, üniversitelerle ilgili kurum ve kuruluşlardan uzmanlar katıldı.
Aile, çalışma ortamları, yarı zamanlı, tam zamanlı ve medya başlıkları altında bir araya gelen uzmanlar, çocuğa yönelik şiddetin nedenleri ve şiddeti önlemeye yönelik neler yapılabileceği konusunda önerilerde bulundu.
Engelli ya da üstün yetenekli, özel gereksinimi olan, istenmeyen
gebelik sonucu dünyaya gelen,
gelişim sorunu yaşayan ya da psiko-patoloji sergileyen çocukların daha çok şiddete maruz kaldığı belirtilen çalışmada,
ailenin eğitim durumu, madde bağımlılığı,
küçük yaşta evlendirilmeleri, kadının aile içindeki statüsü, anne-
babanın suç eğiliminin olup olmadığı, anne-baba arasındaki yaş farkları, istenmeyen evlilikler, zorunlu nedenlerle bir arada yaşamak zorunda olan geniş ailelerin şiddet için risk oluşturduğu kaydedildi.
Çalışmada, ayrıca işsizlik, toplumda kadına verilen değer ve kız çocuklarının okutulmaması gibi geleneksel tutumlar, hızlı toplumsal değişim ve sosyal
destek sisteminin yokluğu gibi nedenlerin de çocuğa yönelik şiddet faktörleri arasında sayıldı.
Toplumsal
cinsiyet eşitliğinin sağlanması, çocuğun haklarının korunmasına yönelik her türlü önlemin alınması, çocuğun her türlü yüksek yararının gözetilmesi, şiddeti önlemeye yönelik sağlıklı ve etkin
kontrol mekanizmalarının geliştirilmesi, özel durumu ve gereksinimi olan çocukların haklarını korumaya, sağlıksız aile ortamı ve olumsuz ana-baba tutumlarını önlemeye yönelik politikalar oluşturulması, çocuğa yönelik şiddeti önlemek için gerekli yasal alt yapıların hazırlanması gerektiği vurgulanan çalışmada, çocuğa koordinasyon sağlayan Başbakanlığın ya da bir devlet bakanlığına bağlı bir birimin oluşturulması ve bu birimin,
uygulama,
izleme ve değerlendirmeden sorumlu olmasının sağlanması için gerekli düzenlemelerin yapılması önerildi.
Çalışmada, ayrıca önümüzdeki 5 yılda, aileyi evlilik öncesinden itibaren destekleyen, evlilik, gebelik, çocuk yetiştirme eğitimleri gibi ihtiyaca yönelik eğitim programları veren bir sistem kurulmasının beklendiğine işaret edildi.
-ÇOCUKLARA YÖNELİK GÖZETİM HİZMETİ MEKANİZMALARI-
Çocukların en kötü koşullarda çalıştırıldıkları sektörlere sürüklenmelerini engelleyecek sosyal destek stratejilerinin geliştirilmesi önerisinde bulunulan çalışmada, çalışan çocukların kendi aileleri başta olmak üzere gözetim
hizmeti alabilecekleri mekanizmaların geliştirilmesi ve ailelerin bu konuda desteklenmesi gerektiği vurgulandı.
Çalışmada, çocuğun ihtiyaçlarına uygun görev ve niteliklerin tanımlanması, çocukla çalışacak personelin hizmete kabul ve hizmetin uygulanmasında sahip olması gereken özelliklere ilişkin standartların geliştirilmesi, çocuğun görüşünün alınması ve bulunduğu kurumun yönetimine katılmasının sağlanması gerektiği belirtilen çalışmada, sağlık, güvenlik, sosyal hizmet ve
adalet alanında çocuğa yönelik koruyucu önleyici faaliyetlerin oluşturulması, yarı zamanlı kurumların, mekanlarının imkan ve alt yapısının çocuk dostu ortamlar haline getirilmesi gerektiği önerisinde bulunuldu.
Basın yayın organlarındaki her türlü programda çocuğun yüksek yararının gözetilmesinin önemine dikkat çekilen çalışmada,
çocuk haklarına uygun yayıncılık politikalarının geliştirilmesi, bu konuda toplumsal duyarlılık ve farkındalığın da artırılması gerektiği ifade edildi.
İlköğretimde medya okur-yazarlığı dersinin zorunlu olması, eğitmen yetiştirilmesi, medya okur-yazarlığının aile eğitim programlarına entegre edilmesi önerilen çalışmada, halen 8 üniversitede uygulanan ''Çocuk Hakları ve
Gazetecilik''
müfredat programının yaygınlaştırılması istendi.
Çalışmada, ayrıca çocuk hakları temelli yayın ilke ve etiğine aykırı içeriklerin tespiti ve deşifre edilmesine yönelik
sivil, özerk medya izleme mekanizmasıyla çocuk hakları temelli yayın sınıflandırma ile zamanlama kurallarını belirleyecek mekanizmaların oluşturulması önerildi.