Ana
yasa Mahkemesi'nin, 5102 sayılı “Yükseköğrenim
Öğrencilerine Burs, Kredi Verilmesine İlişkin Kanun”un, yükseköğrenim öğrencilerine doğrudan burs ve
kredi veremeyecek kamu kurum ve kuruluşları arasında belediyeleri istisna tutan hükmünün iptaline ilişkin gerekçeli kararı bugünkü Resmi Gazete'de yayımlandı.
CHP, söz konusu
kanunun, 2, 5 ve geçici 3 ile 7. maddelerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle
dava açmıştı. Yüksek Mahkeme'nin gerekçeli kararında, söz konusu yasanın iptali istenen 2. maddesinin ikinci fıkrasında, “Genel bütçeli daireler, katma bütçeli idareler, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları, bütçenin
transfer tertibinden
yardım alan kuruluşlar, il özel idareleri ve bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, özel bütçeli kuruluşlar,
özelleştirme kapsam ve programına alınmış, hisselerinin yarısından fazlası kamuya ait olan özel hukuk hükümlerine tabi kuruluşlar, fonlar,
döner sermayeler,
kamu bankaları, kanunlarla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan kurumlar ile kurul/üst kurullar ve diğer tüm kamu kurum ve kuruluşlarının (belediyeler hariç), yüksek öğrenim öğrencilerine burs, kredi ve nakdi yardım adı altında herhangi bir ödeme yapamayacakları”nın öngörüldüğü belirtildi.
Aynı maddede, bu kurum ve kuruluşların, ilgili mevzuatları gereği burs, kredi verilmesini öngördükleri yüksek öğrenim öğrencilerini, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna bildirmeleri gerektiğinin yer aldığı kaydedildi. Gerekçeli kararda, yasanın genel gerekçesinde, “Yüksek öğrenim gören öğrenci sayısı ve bunların içinde burs ve kredi talep edenlerin oranının yıldan yıla artış gösterdiği, buna karşılık burs ve kredi taleplerinin tamamının karşılanamadığı, yükseköğrenim öğrencilerine sunulan bu hizmetin dengeli ve adil dağılımının gözetilmesi gerektiği, çok sayıda kurum ve kuruluşlarca burs sağlanması ve bunlar arasında koordinasyonun olmamasının bir kısım öğrencinin bir kaç yerden burs alabilmesine, bir kısım öğrencinin ise burs imkanından yararlanamamasına yol açtığı, veriliş amacı başarılı ve ihtiyaç sahibi olan öğrencilerin maddi yönden desteklenmesi olan bursların dağıtımının tek elden mümkün olduğunca daha fazla sayıda ihtiyaç sahibi öğrenciye yapılması da gerçekleştirilerek sosyal
adaletin sağlanacağı”nın kaydedildiğine dikkat çekildi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin sosyal bir hukuk devleti olduğunun vurgulandığı
Anayasa'da, devletin temel amaç ve görevlerinin, “Türk Milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun
refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal,
ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak” olduğunun yer aldığı hatırlatılan gerekçeli kararda, dava konusu
düzenleme ile belediyeler dışında kapsama alınan kurum ve kuruluşların başarılı ve ihtiyaç sahibi öğrencilere burs verme imkanının tamamen ortadan kaldırılmadığı vurgulandı.
Bu kurum ve kuruluşların, ilgili mevzuatları gereği burs, kredi verilmesini istedikleri yüksek öğrenim öğrencilerini Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'na bildirmelerinden sonra, bu öğrencilerin burs ve kredi alabileceklerine işaret edilen gerekçeli kararda, ayrıca, genel bütçeli daireler ve katma bütçeli idareler ile Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu dışında kalan kurumu ve kuruluşlarca bildirilen öğrencilere burs ve kredilerin aksamadan ödenmesi için ödeme tarihiyle ilgili düzenleme yapıldığı ifade edildi.
“ÖZEL DURUMLARINDAN KAYNAKLANAN ZORUNLULUK BULUNMALI”
Burs ve kredilerin mümkün olduğunca geniş tabana yayılarak daha çok öğrenciye olanak sağlanması amacıyla getirildiği anlaşılan düzenlemenin, Anayasa'nın 2. maddesinde öngörülen sosyal hukuk devleti ilkesi ile 5. maddesinde belirtilen Devletin temel amaç ve görevleri kapsamında değerlendirilmesi nedeniyle Anayasa'ya aykırı olmadığı bildirilen gerekçeli kararda, şu ifadelere yer verildi:
“Öte yandan, dava konusu kurallarla çeşitli kurum ve kuruluşlarca verilen burslarda, mükerrerliğin önlenmesi; adil ve dengeli bir dağılım sağlanarak daha çok sayıda öğrenciye ulaşılması amacıyla, burs ve kredilerin tek elden verilmesi esasına dayanan bir
sistem oluşturulduğu, ancak belediyelerin bundan istisna tutulduğu anlaşılmaktadır. Hukukun üstünlüğü esasını benimseyen bir devlette, genel kurala bu tür bir istisna getirilebilmesi için işin doğasından veya ayrıcalık tanınanların özel durumlarından kaynaklanan zorunluluklar bulunması gerekir. Aksi halde, yasama yetkisinin kullanılmasında, hizmetin gereği değil, yasa koyucunun hukuk sınırlarını aşan öznel iradesi belirleyici olur. Böyle bir durumu ise eşitlik temelinde, adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdürmekle yükümlü olan hukuk devleti anlayışı ile bağdaştırma olanağı bulunmadığından belediyelerin, dava konusu düzenleme ile getirilen yeni sistemin dışında tutulması Anayasa'nın hukuk devleti ilkesine aykırılık oluşturmaktadır.”
Bu nedenlerle, söz konusu maddedeki, “belediyeler hariç” ibaresinin Anayasa'nın 2. ve 5. maddelerine aykırı olduğu ve iptalinin gerektiği belirtilen gerekçede, “yürürlüğün durdurulması” istemi ise “koşullar oluşmadığı” gerekçesiyle reddedildi.
Yüksek Mahkeme, diğer hükümlerin iptal istemini ise reddetti. Anayasa Mahkemesi'nin bu kararına göre artık belediyeler de öğrencilere doğrudan burs ve kredi veremeyecek, burs ve kredi verilmesini öngördükleri yüksek öğrenim öğrencilerini, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'na bildirecek.
AA