Milli Eğitim Bakanlığı(MEB) mecburi ilköğretim çağına giren 1 milyon 335 bin 721 çocuğun ilkokul 1. sınıf, 1 milyon 217 bin 737 öğrencinin ise ortaokul 5. sınıf öğrencinin 8 Eylül Pazartesi günü okula başlayacağını bildirildi.
Geçtiğimiz yıllarda sadece ilkokul birinci sınıf öğrencilerinin okullar açılmadan bir hafta önce aldığı oryantasyon eğitimini bu yıl ortaokul ve lise birinci sınıf öğrencileri de alacak. Uzmanlar, yeni bir hayata atılacak öğrencilerin okul fobisi yaşayabileceğini hatırlatarak aileleri sorun oluşmadan tedbir alınması konusunda uyarıyor.
UZMANLAR UYARDI
Zambak Kültür Kitapları Yayın Yönetmeni Eğitimci Yazar Mehmet Azim, okul fobisi ile ilgili başta anne-babalar olmak üzere öğretmen ve öğrencilere çok önemli uyarılarda bulundu. Azim genellikle ilkokul birinci sınıf öğrencilerinde başlayan okul fobisinin eğitim öğretim hayatının her aşamasında karşımıza çıkabileceğini belirtti.
İlkokul birinci sınıfa başlayan bazı öğrencilerde okula gitmekte isteksizlik, zorlanma hatta direnme görülebildiğini söyleyen Azim, "Bu konuda hem veliler hem öğretmenler hem de rehber öğretmenler dikkatli olmalı ve sorun büyümeden gerekli önlemler alınmalı." dedi.
Özellikle kaygı bozukluğu olan çocuklarda, okul fobisinin daha sık görüldüğünün altını çizen Azim, kaygı bozukluklarının temelinde ise biyolojik etkenlerin olabileceğini söyledi. Sorunun çözümünde profesyonel bir destek alınması gerektiği hatırlatan Azim, "Ancak eğitim- öğretim faaliyetlerine bakan yönüyle ailelerin ve öğretmenlerin, öğrenciye pozitif yaklaşımı, problemi azaltacak ve çözümü hızlandıracaktır." şeklinde konuştu.
HEM ANNE HEM DE BABA İLGİLİ OLMALI
Çocuğun, okul dışında farklı nedenlerle de olsa sık sık ayrı kalması, ömür boyu taşınacak etkilere neden olabileceğinin önemine işaret eden Mehmet Azim, anneleri uyardı: “Anneler, zorunlu olmadıkça çocuklarından uzun süre ayrılmamalıdırlar. Ayrı kalma durumlarında, annenin yerini alacak yetkin aile bireylerine ihtiyaç vardır. Onlar, annenin yokluğunu mümkün mertebe hissettirmemeye çalışmalıdırlar. Zira okul fobisi olan çocukların çoğunda, anneden ayrılma kaygısının olduğu araştırmalarla belirlenmiştir.”
Aile içinde güven duygusunun gelişmesi için bir diğer nedenin uygun baba modeli olduğunu anlatan Azim, babalara önemli tavsiyelerde bulundu: “Çocuk, her zaman babanın varlığını, sıcak nefesini, yakın ilgisini ister. Dolayısıyla iş yoğunluğu, yorgunluk bahanesiyle çocuklardan uzak duran babalar, okul fobisi, başarısızlık, disiplinsizlik gibi birçok sıkıntının oluşmasına istemeden de olsa zemin hazırlamaktadırlar. Küçük zihinsel engelleri olmasına rağmen, bazı çocukların, ailenin ilgisi ve yetkililerin hassasiyeti sayesinde normal öğrenciler gibi öğrenebildiğinin birçok örneği vardır. İlgisiz aileler nedeniyle kaybedilmiş, birçok öğrenciden bahsetmek de mümkündür.”
ÖĞRETMEN İLGİSİ ÇOK ÖNEMLİ
“Çocuğun, okulda sıcacık bir öğretmen ilgisiyle karşılaşması, fobi riskini azaltacaktır. Daha okulun ilk günlerinde öğretmenin iyi bir gözlem yapması, öğrencileri tanımaya çalışması ve çocuklarla tek tek ilgilenmesi, öğrencilerle öğretmen arasında sıcak ilişkilere vesile olacaktır.” diyen Azim, İlkokul birinci sınıf seviyesinde fazla verilen ödevlerin, çocukta başarısızlık duygusu oluşturabileceğini ve telafi edilemeyecek performans kaybına sebep olabileceği konusunda öğretmenleri uyardı.
OKUL FOBİSİNİ 3 ADIMDA AŞIN
Okul fobisi tedavisinin çözümünde zamanlamanın çok önemli olduğunun altını çizen Azim, bunun için öğretmenin, velinin ve diğer paydaşların hassas olması gerektiğini belirterek "Okul fobisi için üç adım çok önemli, ilki okul fobisini dile getirmeyin, kaygılı olduğunuzu belli etmeyin, çocuklarla etkili zaman geçirin ve son olarak eğlenceli eğitim ortam oluşturun. Bu üç adım okul fobisini aşmada çok önemli." dedi.