ÖSS'NİN sadece
test çözmekte başarılı öğrencileri ölçen bir sınav olduğunu belirten
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink, sınavda en fazla başarı gösteren
Anadolu ve Fen liseleri mezunlarının bu başarılarının nedenlerini ise şöyle açıklıyor: "Bu kişiler zamanında eğitim imkanlarından yararlanarak testlere tabi oluyorlar, dershaneye devam ediyorlar ve test tekniklerini öğrenerek, bu okullara giriyorlar.
Sınavın yaptığı da bu. Test tekniklerine yatkın olanların başarıp, başaramayacağını ölçmek. Yani genel bilgiyi ölçmek değil. Bu
nedenle Anadolu ve Fen liselerine devam edenler bu sınavı başarabiliyorlar. Şurası da gerçek tabii, bu mezunlar genel liselilerle karşılaştırıldığında da en üst seviyedeki öğrenciler."
ÖSYM Başkanı
Ünal Yarımağan'a göre de anadolu, fen ve
yabancı dil ağırlıklı liseler ile özel okulların başarıların dikkat
çekici olmasının sırrı bu okullardaki öğrencilerin "seçilmiş" olması. Yarımağan, "
Başarısızlıklarda okulun türü yanında, altyapısı, öğretmen, ailenin maddi ve eğitim durumu da etkili" diyor.
En zayıf halka genel liseler!
ÖSS'de en kötü sonuçları genel liseler alıyor. Geçen yıl bin 586 liseden 55'i
lisans programlarına öğrenci yerleştiremedi! Rekor ise 167 öğrencisinden teki bile başarılı olamayan başkentin ilçesi Şereflikoçhisar
Lisesi. Başarısız liselerin listesi hayli uzun.
ÖSS'de en zayıf halka: Genel lise
Geçen yılki sınavda bin 586 lise arasında, yüzde 50 başarıyı yakalayan tek lise Muş'tan çıktı. Çoğu Doğu ve Güney
doğu'daki 55 okul ise
açıköğretim ve
ön lisans programları dahil hiçbir üniversiteye öğrenci yerleştiremedi Başarısız liselerin
yöneticileri öğrencilerin, öğrenciler de öğretmenlerin kalitesizliğinden ve ilgisizliğinden yakınıyor. ÖSYM Başkanı
Ünal Yarımağan’a göre ise, başarısızlığın temel nedeni Bakanlığın liseleri başı boş bırakmış olması.
Öğrenci Seçme Sınavı'nda en büyük başarıyı Fen, Anadolu ve Özel Liseler gösterirken genel liselerin çizdiği "başarı" tablosu içler acısı. 2005 yılında ÖSS'ye giren toplam bin 586 genel liseden sadece biri yüzde 50 oranında başarıyı yakalayabildi:
EN BAŞARILI LİSE MUŞ'TA
Muş Yaygın Lisesi. 10 öğrencinin sınava girdiği bu lisede, 5 öğrenci lisans programlarına yerleşti. Muş'u ikinci sırada izleyen okul ise yüzde 46.88 oranıyla
Isparta Gürkan Lisesi oldu. Bu lisede sınava giren 32 öğrencinden 6'sı lisans, 4'ü ön lisans, 5'i Açıköğretim Fakülteleri (AÖF) olmak üzere toplam 15'i
bir programa yerleşebildi. Başta Doğu ve
Güneydoğu illeri başta olmak üzere 55 okulun bin 829 öğrencisi ise, ne lisans, ne ön lisans ne de AÖF'ye yerleşebildi. İstanbul'da ise, ön lisans ve Açıköğretim Fakülteleri'ne yerleşim de dikkate alınarak yapılan sıralamada, Erenköy Kız Lisesi, 12'nci sırada yer alabildi. 187 öğrencisinden 31'i lisans, 12'si ön lisans, 26'sı da AÖF'ne yerleşebildi. Yine İstanbul'da
Tuzla Yunus Emre Lisesi'nin 111 öğrencisinden ise biri AÖF'ye yerleşebildi.
Okul yöneticileri
sınıf geçmenin kolaylaştırılmasıyla öğrencilerin kalitesinin düştüğünü, velilerin de çok ilgisiz olduğunu söylüyor.
Bir yönetici ise, öğretmenin kalitesine dikkat çekiyor, "Lise öğretmenlerinde en az 5 yıl
hizmet şartı aranmalı. Birçok derse stajyer öğretmen giriyor" diyor. Öğrenciler ise, umutsuz.
İstinye Lisesi öğrencilerinden Irmak Karahan, genel lisede okuyup, dershane desteği olmadan kazanmanın olanaksızlığına dikkat çekiyor, "
Dershaneye gitsek de kolej, Anadolu ya da fen liseleri karşısında şansımız düşük" diyor. ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan ise, sorumluluğu
Milli Eğitim Bakanlığı'na yüklüyor: "Okullar dilediklerini yapıyor. Sınavda sorulmayacak diye bazı dersler okutulmuyor. Not verilip geçiliyor. Otorite boşluğu var. Bakanlık duruma hakim olmalı."