Prof. Dr. Özlü, yaptığı açıklamada, okul
kantinlerine dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, ''Acaba orada neler, kaça ve nasıl satılıyor? Kim satıyor? Çocuklarımızın
kontrolümüzden uzak, kendi başlarına
alışveriş yaptıkları bu mekanlar, acaba onların ihtiyaç ve konforlarını karşılayacak biçimde mi, yoksa çocuklarımızın sağlığını tehdit edecek, beslenme ve
tüketim alışkanlıklarını olumsuz yönde etkileyecek biçimde mi işletiliyor? Tüm bu soruların yanıtı için veli olarak çocuğunuzun okulunda alışveriş yaptığı kantini hiç olmazsa bir kez ziyaret edin'' dedi.
Sadece velilerin değil, öncelikle okul müdürlükleri, milli eğitim ve sağlık il müdürlükleri, esnaf odalarının bu işletmelerle çok yakından ilgilenmesi gerektiğini vurgulayan Özlü, şöyle devam etti:
''Çünkü buralardan alışveriş yapanlar, kendilerini, haklarını koruyabilecek erişkin
tüketici yeterliliğine sahip olmayan çocuklarımız.
Onlar cazip reklamlar, ambalajlar, promosyonlar eşliğinde sunulan ürünlerin arkasında sağlıklarını riske eden, paralarını çarçur etmelerine neden olan aldatmaların farkına varamayabilirler. Bu müesseseleri işletecek olanlar veya oralarda çalışan kişilerin, öncelikle bedensel ve ruhsal olarak sağlıklı olduklarından emin olmalıyız.
Sağlam karakterli, kötü alışkanlıkları ve madde bağımlılığı olmayan,
temizlik ve
hijyenik kültürü olan, toplumun değer yargılarını benimsemiş, erdemli, küfürlü ve argo lisan ile konuşmayan kişiler olmalılar. Görev sırasında özel önlük,
maske,
eldiven ve bone kullanmayı
ihmal etmemeliler.''
-KANTİNLERDE HİJYEN ŞART-
Kantinlerde çalışan kişilerin bulaşıcı hastalıklar, el yıkama alışkanlığı, tırnak kesimi gibi kriterler açısından sık kontrol edilmesi gerektiğini anlatan Prof. Dr. Özlü, şunları söyledi:
''Kantin olarak kullanılan alan, fiziki olarak uygun olmalı.
Kolay temizlenebilen, yeterince hava akımı olan, gıdaların hazırlandığı kısmın kalabalıkla temasının kesildiği bölmeler içeren, sigara gibi maddelerin kullanılmadığı mekanlar olmalı. Tuvaletlere yakın olmamalı.
Buralarda satışa sunulan ürünler, mutlaka standartlara uygunluğu kanıtlanmış bilinen
marka ve isimlerden oluşmalı.
Nerede, kimin tarafından ve ne koşullarda üretildiği belli olmayan, uygun şekilde ambalajlanmamış, son kullanma tarihi yazılmamış ürünler satılmamalı.
Çay,
kahve gibi bazı mamullerin açıktan satışına sınırlı olarak izin verilirken,
ayran,
limonata gibi içeceklerin bu şekilde açıktan satışı engellenmeli.
Bayatlamış, bozulmuş, son kullanma tarihi geçmiş, uygun koşullarda saklanmamış ürünler ile pişirilmeden yenen
soğuk meze türü gıdaların açıktan satılmasına izin verilmemeli.''
-''HARÇLIKLARIN NASIL VE NEREDE HARCANDIĞI İZLENMELİ''-
Prof. Dr. Özlü, yağda kızartılmış patates,
cips,
hamburger, çikolata,
şekerleme, ciklet,
bisküvi, kola ve diğer gazlı içecekler gibi fabrikasyon gıdaların içerdikleri
renk verici, aromatik, koruyucu kimyasal maddelerin çocukların sağlığını riske edebileceği, alerjik tabiatlı öğrencilere zararlı olabileceği, ayrıca aşırı yağ ve kalori içerikleriyle dengesiz beslenmeye neden olabildiği uyarısında bulunarak, şunları kaydetti:
''
Öğrenci kantinleri, bu tür gıdaların yüzlerce farklı türlerini vitrinlere dizip çocuklarımızın akıllarını başlarından almak yerine, taze
meyveler, haşlanmış yumurta, süt ve süt mamulleri,
doğal ve katkısız meyve suları gibi ürünleri öne çıkarmalı.
Öğrenci kantinleri daha çok para kazanma peşindeki ticari zihniyetle değil, öğrencilerin okul içindeki gereksinimlerini en sağlıklı bir biçimde karşılamaya dönük bir
hizmet anlayışı ve sorumluluğuyla işletilmelidir.
Veliler, bir taraftan kantinlerin bu evsafta olup olmadığını sorgularken, diğer taraftan da çocuklarının aldıkları harçlıklarını nasıl ve nerede harcadığını da izlemelidir.''