Ege ve Meriç’te göçmenlerin Yunanistan makamları tarafından Türkiye’ye geri itilmesi Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in başını ağrıtmaya devam ediyor. Göçmen ve mültecilerin geri itilmesi Atina’yı gerek AB nezdinde gerekse de iç siyaset sahnesinde zor durumda bırakıyor.
Geçtiğimiz haftanın sonlarında AB’nin geri itmelerle ilgili olarak Atina’yı yüksek tonda uyarması komşu ülkede geniş yankı buldu. AB’nin Yunanistan’ın geri itmeleri durdurmaması durumunda Atina’ya yaptırım uygulama konusundaki kararlılığı seçim sürecine giren muhafazakâr Yeni Demokrasi iktidarını zor durumda bıraktı.
Gazete Duvar’dan Nikolaos Stelya’nın aktardığına göre, Atina’da sol muhalefet Miçotakis hükûmetini ülkenin karşılaştığı büyük sorunları sonuç alıcı şekilde yönetememekle suçluyor. Muhalefet partilerine göre büyük sorunların yoğunlaştığı bir süreçte Yunanistan için tek çıkış noktası erken milletvekilliği seçimleri.
‘YUNANİSTAN’IN WATERLOO’SU’ ÇIKIŞI
AB’den geri itmelerle ilgili uyarısının Atina’da yankı bulduğu saatlerde SYRIZA’dan erken seçim çağrısı geldi.
Eski Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Selanik Milletvekili Yiannis Amanatidis Miçotakis’in ağırlaşan sorunlar karşısında erken seçim kararı aldığı ve son demeçleriyle bu kararını kamuoyuyla paylaştığı görüşünü dillendirdi.
Amanatidis Miçotakis’in mülteci/göçmen meselesi, Türkiye ve NATO ile ilişkiler gibi ciddileşen dış politika sorunlarına olan tepkisini “Yunanistan’ın Waterloo’su” olarak tanımladı.
KKE: ‘GÖÇMENLER KÖLE TÜCCARLARIYLA GERİ İTMELER ARASINDA KALIYOR’
Yunanistan Komünist Partisi (KKE) komşu ülkenin mülteci/göçmen açmazını Avrupa gündemin taşıdı. KKE’nin Avrupa Parlamentosu’ndaki temsilcisi Kostas Papadakis son gelişmelerle ilgili olarak şu tepkiyi verdi:
“Avrupa halklarının, AB’nin İspanya-Fas sınırındaki vahşetini öfkeyle izlediği bir zamanda, Komisyon, Yeni Demokrasi hükûmeti ne kadar güvence verirse versin Ege’deki gerçeklik de acınası bir duruma işaret ediyor: Gemi enkazları, ölüler, kayıplar, geri itmeler ve ıssız adalarda hamile kadınların doğumları. Türkiye tarafında köle tüccarları ve göçün araçsallaştırılması ve Yunanistan’ın egemenlik haklarını hedefleyen ağlar var. Diğer taraftaysa, geri itmeler, Frontex, baskı, Midilli ve Sakız Adası’nda inşa edilen hapishaneler mevcut. Gerici AB-Türkiye Anlaşması’nı, Dublin Tüzüğü’nü destekleyen AB ile Avrupa Parlamentosu’nun Sivil Özgürlükler Komitesi (LIBE) de sorumlulukları göz ardı edilemez.”
Papadakis söz konusu açıklamasının devamında, “Frontex’in sınırda hiçbir işi yok, Yunanistan’ın egemenlik haklarını ihlâl ediyor ve kaldırılması gerekiyor. Hükûmetin geri itmelerinin utancına bir son vermeliyiz Hükûmetin Pakistan ve Bangladeş ile yaptığı kabul edilemez anlaşmaları ortadan kaldırmak, aynı zamanda göçmenlerin Manolada ve başka yerlerde olduğu gibi gettolarda yaşadığı ve çalıştığı sefil koşulları durdurmak borcumuzdur” mesajını verdi.
MİDİLLİ’DE PROTESTO EYLEMİ
Yunanistan hükûmetinin Ege’deki geri itmeleri diğer muhalefet partilerle sivil toplum kuruluşlarının da tepkisine neden oluyor. Eski Maliye Bakanı Yanis Varoufakis liderliğindeki Mera25 konuyla ilgili yeni bir açıklamasında Miçotakis hükûmeti’nin geri itmeler konusunda tatmin edici açıklamalarda bulunmadığına ve hükûmet ile aşırı sağcı unsurlar arasında bu meselede arka planda iş birliği olduğuna dair kuşkuların olduğuna dikkat çekti.
Geri itmeler meselesiyle ilgili olarak geçtiğimiz saatlerde Midilli’de bir protesto eylemi gerçekleştirildi. Atina’da muhalefet partilerinin mesajlarına paralel olarak Midilli’deki hak savunucuları “bu barbarlığa son vermezsek ne tür bir toplum olacağız” sorusuyla bir yürüyüş düzenledi.
HÜKÜMETTEN ‘DENETİM MEKANİZMASI’ AÇIKLAMASI
Atina’daki son bilgiler AB nezdinden gelen uyarı ve toplumdaki tepkiler sonrasında Miçotakis hükûmetinin bir “denetim mekanizması” oluşturmak için harekete geçtiğini gösteriyor.
Son bilgilere göre hükûmet Ege’deki geri itmeler meselesiyle ilgili şikayetlerinin el alınacağı bir mekanizma kuruyor.
Mekanizmaya yansıyacak olan şikayetler gerek duyulması halinde adalete ulaştırılacak.