İzmir Ege Üniversitesi'nde, 20 Şubat 2015 tarihinde çıkan olaylarda Ülkü Ocakları üniversite sorumlusu olan Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü 4. sınıf öğrencisi Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun öldürülmesiyle ilgili dava başladı. MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Atila Kaya, Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz, Çakıroğlu'nun annesi Özlem Erdem, babası Fuat Mahir Çakıroğlu ve 100'den fazla avukatın hazır bulunduğu duruşma gergin başladı. Tutuklu sanık Nurullah Semo'nun avukatı Zeynep Sedef Özdoğan, kimlik tespitinin ardından iddianamenin iade edilmesini talep etti. Bu talep, duruşma salonundakilerin tepkisine sebep oldu. Mahkeme heyeti, talebi oy birliğiyle reddetti. Daha sonra 23 sayfalık iddianame, Savcı Hami Şimşek tarafından okundu.
Ege Üniversitesi'nde iki öğrenci grubu arasında yaşanan kavgada, formasyon dersi alan Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü 4. sınıf öğrencisi Fırat Yılmaz Çakıroğlu bıçaklanarak öldürülmüştü. Vakanın ardından başlatılan soruşturma kapsamında çok sayıda kişi gözaltına alınmış, her iki öğrenci grubundan 32 kişi hakkında iddianame hazırlanarak dava açılmıştı. Davanın ilk duruşması, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. İlk duruşmaya, 32 sanıktan sadece Çakıroğlu'nu öldürdüğü iddia edilen Nurullah Semo ve tutuksuz sanık Beyza C. katıldı. Saat 09.30'da başlaması planlanan duruşma, salonda 110'dan fazla avukatın bulunması ve kimlik tespitlerinin uzun sürmesi sebebiyle 10.30 sıralarında başladı. Çakıroğlu'nun annesi ve babası, duruşma salonunda tutuklu sanık Semo'nun yakınında oturdu. Kimlik tespitinin bitmesinin ardından davanın tek tutuklu sanığı Semo, jandarmalar tarafından salona getirildi. Özlem Erdem, uzun süre gözlerini sanıktan ayırmadı. Çakıroğlu'nun duruşmasını takip eden arkadaşları ve bazı avukatlar, yakalarına fotoğraflarını taktı.
CİNAYETİ KAYDEDEN GÜVENLİK KAMERASININ HARDDİSKİNE ZARAR VERİLDİĞİ İDDİASI
Kimlik tespitinin ardından mahkeme, avukatlardan taleplerini aldı. İlk sözü alan sanık Semo'nun avukatı Özdoğan, Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun ailesine ve yakınlarına başsağlığı diledi. Cinayetin aydınlanmasını kendilerinin de istediğini ancak bu iddianameyle mümkün olmadığını söyleyen Av. Özdoğan, cinayet anının bulunduğu harddiskin, hazırlık soruşturmasını yürüten mercilere sağlam teslim edildiğine dair ellerinde tutanak ve görüntüler olduğunu ancak bu delilin sonradan hasar gördüğünü iddia etti. Özdoğan, "Harddiskin savcılığa sağlam teslim edildiğine yönelik tutanak var ancak harddisk kırılmış, zarar görmüş. Bu diskin TÜBİTAK'a gönderilip rapor alınmasını istiyoruz. Ayrıca savcı hakkında da HSYK'ya ihbarda bulunulmasını istiyoruz." dedi. Av. Özdoğan, iddianamenin savcılığa iadesini ve sanık Semo'nun serbest bırakılmasını talep etti.
ÇAKIROĞLU'NUN BABASI DA SALONDAKİLERİ UYARDI
Bu talebe, salonda seyirci olarak bulunanlar tepki gösterdi. Mahkeme Başkanı Ahmet Badalı, salondakileri sessiz olmaları ve herhangi bir görüntü almamaları konusunda uyarıp, "Önemli bir davaya bakıyoruz. İsteyen istediği kadar konuşacak. Mahkemeye güvenin." dedi. Bunun yanısıra en önde ayağa kalkan baba Çakıroğlu, eliyle sakin olunmasını işaret etti. Gerginliğin sona ermesinin ardından iddianamenin iadesiyle ilgili görüşü sorulan duruşma savcısı, talebin reddi yönünde mütalaa verdi. Savcının sözlerini, salondakiler alkışladı. Kısa bir ara veren mahkeme heyeti, iddianamenin iadesi talebini oybirliğiyle reddederek yargılamaya devam etti. İlk olarak tutuklu sanık Nurullah Semo'nun kimlik tespiti yapıldı. Sanık Semo, üniversite öğrencisi olduğunu ve sabıkası bulunmadığını söyledi. Ardından tutuksuz yargılanan Beyza C.'nin aynı şekilde kimlik tespiti yapıldı. Daha sonra da duruşma savcısı, 23 sayfalık iddianameyi okudu. Ardından öğle arası verildi.
SALON DIŞINDA DA POLİS ÖNLEM ALDI
Duruşmadan öncesi ve salonda devam ederken polis, adliye çevresinde geniş güvenlik önlemleri aldı. İzmir dışından da Ülkü Ocakları'na bağlı kişiler geldi. Adliye önünde toplanan yaklaşık 250 kişiye hitap edene Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz, "Edebiyat Fakültesi'nin önü, PKK kampına dönüştürülmüştür. Bu fakültenin dekanının çocuğunun başına böyle bir şey gelse ne hissederdi? Dekan ve üniversite rektörü rahat uyuyabiliyor mu? Davayı 200 avukatla takip ediyoruz, sonuna kadar arkasında olacağız." dedi.
VAKANIN GEÇMİŞİ
Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde formasyon dersleri alan ülkücü grup ile karşıt görüşlüler arasında uzun süredir devam eden gerginlik, kampüs alanında bıçaklı sopalı kavgaya dönüşmüştü. Kavgada, Ülkü Ocakları'nın üniversite sorumlusu olan 4. sınıf öğrencisi 23 yaşındaki Fırat Yılmaz Çakıroğlu ve karşı gruptan Nurullah Semo'nun da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi yaralanmıştı. Bacağından aldığı yarayla atardamarı kesilen Çakıroğlu uzun süre cankurtaran beklemiş, Ege Üniversitesi Hastanesi'ne götürülürken yolda hayatını kaybetmişti. Olayın ardından çok sayıda kişi gözaltına alınmış, cinayet sanığı olarak Nurallah Semo tutuklanmıştı. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Zeki Polat, iki gruptan biri tutuklu 32 sanık hakkında iddianame hazırlamış, cinayet sanığı Semo için, "kasten adam öldürme, örgüt adına suç işleme, örgüt üyeliği ve yaralama" suçlarından müebbet ve 69 yıl, diğer 31 sanık içinse "yaralama, mala zarar verme, delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme" gibi suçlardan 5 ile 48 yıl arasında hapis cezaları talep etmişti. CİHAN