Ulm Emniyet Müdürlüğü ve Savcılığından yapılan açıklamada 27 yaşındaki katil zanlısının hakkındaki suçlamalarla ilgili itirafta bulunduğu belirtilerek, olay günü okula giden 13 ve 14 yaşlarındaki kızlara bıçakla saldırdığını kabul ettiği bildirildi. Ancak açıklamada, zanlının cinayet nedenine ilişkin ifadelerine, soruşturmasının selahiyeti bakımından yer verilmediği kaydedildi.
Kızları tanımıyormuş
Eritreli bir sığınmacı olduğu belirtilen zanlı saldırıdan sonra kaçarak gizlendiği mülteci yurdunda, olay sırasında kullandığı bıçakla birlikte ele geçirilmişti. Halen bölgedeki cezaevi hastanesinde tutulan zanlı ilk sorgusunda cinayeti neden işlediği konusunda bilgi vermezken, susma hakkını kullanmıştı. Ulm polisi, 2016 yılından beri Almanya'da bulunan zanlının itirafı sırasında bıçakla saldırdığı kızları tanımadığını belirttiğini açıkladı. Polisten yapılan açıklamada zanlıdan alınan DNA örnekleri ile öldürülen kız ve olay sırasında kullanılan bıçaktaki örneklerin uyuştuğu kaydedildi. Olay sırasında ağır yaralanan 13 yaşındaki kız ise tedavisinin ardından taburcu edildi. Daha önce herhangi bir suç olayına karışmadığı belirtilen zanlı cinayet ve cineyete teşebbüsle suçlanıyor.
Saldırının bir sığınmacı tarafından yapılması Almanya'da mülteci politikalarını yeniden tartışmaya açmıştı. Öldürülen ve yaralanan kızların aileleri ise itidal çağrısı yaparak, saldırının nefreti körüklemek için bir istismar aracına dönüştürülmemesini istemişti. Ailelerin bu yöndeki çağrılarına çok sayıda politikacı da katılmıştı.
Ulm kentinin bağlı olduğu Baden Württemberg Eyaleti İçişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Thomas Strobl, olayın tüm yönleriyle açıklığa kavuşturulacağını ve failden hesap sorulacağını belirterek, bazı suçları işleyen sığınmacıların sınır dışı edileceğini belirtmişti. Bakan, "Kendine bu ülkede koruma sağlanan bir sığınmacı bir kişiyi öldürmüş bir kişiyi de ağır yaralamışsa, bu ülkede kalmamaya karar vermiştir" ifadelerini kullanmıştı.
Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen olay üzerine Berlin'den Ulm'a giderek hayatını kaybeden kızın ailesini ziyaret etmişti. Bakan Strobl ile birlikte olay yerine giden Şen burada yaptığı açıklamada olayın Türk toplumunda büyük bir şok ve huzursuzluğa yol açtığını belirterek "Kim bu? Bunu kim yaptı? Olay açıklığa kavuşturulacak mı?" sorularını yöneltmişti. Olayın hiçbir kuşku bırakmayacak şekilde aydınlatılmasını talep eden Büyükelçi, soruşturmalara destek vermeye hazır olduklarını vurgulamıştı.
