Commerzbank Baş Ekonomisti Jörg Krämer, Avrupa Merkez Bankası'nın gevşek para politikası neticesinde Almanya'da gayrimenkul balonunun meydana geleceği konusunda uyardı. İnsanların, ECB'nin sunduğu paraya güvenmediğini ifade eden ekonomi uzmanı, yatırımcıların paralarını daha somut olan gayrimenkule yatırmayı tercih ettiğini söyledi.
Geçen hafta Avrupa Merkez Bankası (ECB), Euro Bölgesi'ndeki ekonomik durgunluğu bertaraf etmek için ana faiz oranını sıfıra indirirken, mevduat faizini eksi yüzde 0,3'ten yüzde 0,4'e çekmişti. Bunun ardından para piyasalarında dalgalanmalar meydana gelirken, 2008 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) patlak veren gayrimenkul krizinin Avrupa'da yaşanıp yaşanmayacağı tartışması yeniden alevlendi.
Konuyla ilgili Alman Haber Ajansı'na (dpa) konuşan Commerzbank Baş Ekonomisti Jörg Krämer, ECB'nin gevşek para politikası neticesinde Almanya'da gayrimenkul balonunun meydana gelebileceği konusunda uyardı. "Yıllık kira fiyatları, harcanabilir gelir ve borç oranına göre gayrimenkul fiyatları kontrolden çıkmış değil." diyen Krämer, ancak durumun bu şekilde yıllarca devam etmesi halinde, sonun bir balonla bitebileceği bildirdi.
Riskin açık olduğunu dile getiren Krämer, 2008 yılında ABD'de patlak veren gayrimenkul balonuna benzer herhangi bir işaretin henüz ortada olmadığını, ancak büyük şehirlerde talep fazlalığı neticesinde gayrimenkul piyasasında aşırı ısınmanın meydana geldiğini kaydetti.
KONUT FİYATLARI, KİRAYA GÖRE YÜZDE 30 DAHA FAZLA ARTTI
Büyük şehirlerde, 2010 yılından bu yana konut fiyatlarının kiraya göre yüzde 30 daha fazla arttığına dikkat çeken ekonomi uzmanı Krämer, "Bence, uzun seneler devam edecek olan aşırı ısınma dönemine girdik." açıklamasını yaptı. Burada, Avrupa Merkez Bankası'nın para politikalarının rolünün büyük olduğunu söyleyen uzman, ABD'de Amerikan Merkez Bankası'nın (FED) piyasaya pompaladığı paranın istenmeyerek bir borç krizine neden olduğunu hatırlattı.
Krämer, "Birçok insan borç krizinin nedenlerini çözüldüğünü görmedi. İnsanlar, ECB'nin sunduğu paraya güvenmiyor ve güvenceyi eşyada arıyor." diyerek, ECB'nin faiz politikasıyla inşaat kredilerinin faiz oranlarının önemli ölçüde düştüğünü belirtti. İnsanların, düşük faiz oranlarıyla daha pahalı gayrimenkulleri alabileceğini inandığını söyleyen ekonomi uzmanı, "Para politikası neticesinde tahvillerin gelir getirmemesi, yatırımcıları mülkiyete yönlendiriyor." dedi. Bu şekilde ECB'nin birkaç farklı kanalla gayrimenkul fiyatlarını ateşlediğini sözlerine ekledi.
"ECB'NİN ÇIKIŞ PLANI BELİRLEMESİ, ALMANYA'NIN ÖNLEMLER ALMASI GEREKİYOR"
Commerzbank Baş Ekonomisti Jörg Krämer, ECB'nin en azından bir çıkış planı hazırlaması gerektiğini savundu. Euro Bölgesi'nin daha fazla faize ihtiyaç olacak kadar kötü bir durumda olmadığını belirten Krämer, "Alman devleti de aşırı ısınmaya karşı önlemler alabilir. Örneğin, devlet, belli bir noktadan sonra müteahhit firmalardan ev kurmak için yeterince sermayesinin olmasını isteyebilir. ECB gevşek para politikasını sürdürdüğü ve sıfır faiz oranının sabitleştiği sürece buna karşı idari tedbirlerle karşı koymak zor olacak." şeklinde konuştu.
Geçen sene batı Almanya'da mülk fiyatları yüzde 7,2 oranında arttı. Berlin'in içinde olmadığı Doğu Almanya'da ise mülk fiyatları yüzde 6,2 oranında yükseldi. Ancak, bölgesel fiyatlar arasında farkın daha da yüksek olduğu belirtildi. CİHAN