Sayın Abonemiz,
Haberimizde Akhisar Ticaret Borsası Başkanı Alper Alhat'ın soyadı, sehven "Ahlat" olarak yazılmıştır. Düzelterek yeniden servis ediyoruz.

Zeytinyağı fiyatındaki artışla birlikte tağşiş (karışım) tartışmaları yeniden alevlendi. Litresi 20 lirayı aşan zeytinyağının daha ucuz yağlarla karıştırılıp satılması üreticileri tedirgin ederken Akhisar Ticaret Borsası Başkanı Alper Alhat, ilginç bir iddiada bulundu. Alhat, büyük firmaların tağşiş lobiciliği yaptığını ileri sürdü. Zeytinyağının tahlilinin çok kolay olduğunu ve karışımın hemen tespit edilebildiğini belirten Alhat, "Bazı büyük firmalar, tüketicileri yönlendiriyor. Tağşişe karşı, 'Bilinen markaları alın.' diye lobi yapıyor ama düzgün üretim yapan yüzlerce zeytinyağı firması var, bakanlıktan onaylı faaliyet gösteriyor. Türkiye'de sadece üç beş tane zeytinyağı markası yok ki." dedi.

Zeytinyağı fiyatlarının 20 liranın üzerine çıkmasıyla birlikte fırsatçılar, daha ucuz olan kanola yağıyla karıştırarak piyasaya sürmeye başladı. Karışım yağın yeniden gündeme gelmesi üretici ve tüketicileri endişelendirirken Türkiye'nin önde gelen zeytinyağı üretim bölgelerinden olan Akhisar'da Ticaret Borsası Başkanı Alhat, tağşişle ilgili önemli uyarılarda bulundu. Fiyatı artan bütün tarım ürünlerinde tağşiş olabileceğini ifade eden Alhat, "Zeytinyağında da aynı durum söz konusu ancak her alınan zeytinyağı da tağşişli anlamına gelmez. Üstünde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın izin numarası yazıyorsa endişeye gerek yok ama pazar yerlerinde veya yol kenarlarında pet şişelerde satılan zeytinyağının karışımlı olma ihtimali yüksek." dedi.

'TAĞŞİŞ LOBİCİLİĞE DÖNÜŞTÜ'

Alper Alhat, tağşişle ilgili de çarpıcı iddialarda bulundu. Son dönemlerde tağşişin lobiciliğe dönüştüğünü ileri süren Alhat, şöyle devam etti: "Bazı büyük firmalar, tağşişi abartarak lobicilik yapıyor. 'Bilindik markaları alın.' diyerek tüketiciyi kendilerine yönlendiriyor. Zeytinyağında bilindik marka üçü beşi geçmez. Bu ülkede tanınmayan birçok zeytinyağı markası var. Bunların hepsi mi tağşişli? Tüketici, her markayı bilemez. Türkiye'de sadece üç beş tane zeytinyağı markası yok. Akhisar'da bile 50 tane marka var. Tüm Ege Bölgesi'nde ise yüzlerce marka, ürününü satıyor. Birçok butik firma, birçok aile şirketi kendi markalarında zeytinyağı üretiyor. Bunlar, ürettiği yağları sokağa mı döksün? Birkaç firma yüzünden bütün sektör zan altında kalıyor. Kaldı ki bakanlık, tağşiş yapanları tespit edip teşhir ediyor." Alhat'ın verdiği bilgiye göre müşteri, zeytinyağında aldığı markayı pek değiştirmez. Zeytinyağını bilenler, tağşişi kokusundan anlar, onu yediremezsiniz. "Bu lobicilik, bizi bu işten soğutmaya çalışıyor." diyen Alhat, "Küçük üreticilere güvenin artmasını istemiyorlar. Türkiye'de 1300 tane zeytinyağı fabrikası var. Üretici buralara zeytinlerini sıktırtıp ambalajlatıyor. Bizim bunları desteklememiz lazım. Küçük firmaların yağlarının satın alınıp desteklenmesi lazım." şeklinde konuştu. Alhat, bakanlığın tağşişe yaptığı gibi lobicilik yapan firmalara da ceza kesmesini istedi. CİHAN