Türkiye ekonomisinde siyasetin Merkez Bankası gibi bağımsız kuruluşlara müdahalesi, yeni krizleri tetiklerken son olarak Türk bankalarının borçlarını ödeyip ödeyemeyeceği kaygısına vurgu yapıldı.
Reuters, borçlanma maliyetlerindeki hızlı artış nedeniyle dövizle borçlanan bankaların ufuktaki borçların çevirme sorununun arttığına dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın gece yarısı operasyonu ile Naci Ağbal'ı görevden alarak Merkez Bankası Başkanı'nı dördüncü kez değiştirmesi piyasalarda panik havası yaratmış, dolar ve euro tarihi rekorlar kırmıştı.
Reuters analizinde şu ifadelere yer verildi:
"Bu değişim piyasaları altüst ederken TL ve hazine tahvilleri değer kaybetti. Yurt dışındaki yatırımcılar tarafından vadeli piyasalarda riskten korunmak (hedge) ve satış işlemleri (short) için kullanılan SWAP işlemlerinin faizleri keskin yükseliş kaydetti.
Türkiye’deki bankaların yabancı para birimli tahvillerinin değer kaybetmesi muhtemelen borçlanma maliyetlerinin yükseleceğine işaret ediyor.
Kamu bankaları VakıfBank ve Ziraat Bankası’nın 2026 vadeli tahvil getirileri şubat ayında yüzde 5 seviyesindeyken yüzde 8’e yükseldi. İş Bankası’nın 2028 vadeli tahvilleri de yüzde 6’dan yüzde 11’e çıktı.
Capital Economics’in hesaplamalarına göre Türkiye’deki bankaların önümüzdeki 12 ay içerisinde ödemesi gereken 89 milyar dolar tutarında borcu var. Bu rakam Türkiye’nin gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 12,5’ine denk geliyor. Nisan ve mayıs aylarında bu rakama 7 milyar dolar daha eklenecek.
Analistler krizin etkisiyle borçlanma maliyetlerinde yeni bir artış ve/veya TL’nin daha da değer kaybı halinde bankaların borçlarını ödeyemeyeceğinden kaygılı.
Fitch direktörlerinden Hüseyin Sevinç: Türk bankaları için yeniden finansman riskleri değişken piyasa koşullarından ciddi şekilde etkilenen yatırımcıların risk iştahına bağlı olduğundan yüksek. Merkez Bankası başkanının görevden alınmasının ardından TL üzerinde oluşan baskı ve Türkiye’nin risk primlerinin artması da yeniden finansman riskini artırıyor.
Türkiye’nin bankacılık endeksi bu hafta yüzde 15 değer kaybetti.
Türk bankaları 2020 başında yurt dışındaki swap işlemlerine sınırlandırılma getirilmesinin ardından döviz likiditesinde Merkez Bankasına daha bağımlı hale gelmişti.
Sevinç, bankalarının yaklaşık 94 milyar dolarlık mevcut dövizinin neredeyse yarısının büyük oranda swap işlemleri kanalıyla Merkez Bankası’na aktarıldığını söyledi.
Sevinç, bankaların uluslararası piyasalardan borçlanamaması durumunda kısa vadede yaklaşık 50 milyar dolara ihtiyaç duyacağını hesaplıyor.
Türkiye’nin döviz rezervleri kamu bankalarının 2019 ve 2020 yıllarında TL’deki değer kaybının önüne geçmek için Merkez Bankası’nın SWAP işlemleri aracılığıyla 130 milyar dolar satmasının ardından ciddi biçimde zayıfladı."