Fransa’da ilk turu 23 Nisan’da yapılan cumhurbaşkanı seçimine 11 aday katılıyor. Bunlar arasında geleneksel merkez sol ve merkez sağ eğilimde siyasiler olduğu gibi, bir neo-komünist, iki troçkist ve Frexit (Fransa’nın AB’den çıkması) taraftarı adaylar da var. Bu adaylardan hiçbirinin ilk turda seçilmek için gerekli yüzde 50+1 oy barajını aşma şansı olmadığını gösteren anketler, ikinci tur için ise sadece 4 adaya şans tanıyor. Bu 4 aday Emmanuel Macron, Marine Le
Deneyimsiz Macron
Emmanuel Macron bu seçimin hiç şüphesiz sürprizi ve en kuvvetli adayı. Kariyerine Rotschild bünyesinde bankacı olarak başlayan Macron bugün 39 yaşında. Bugüne kadar hiçbir seçime katılıp vekil olarak seçilmiş değil. Siyasi kariyeri 2012’den bu yana Cumhurbaşkanı olan François Hollande’ın kabinesinde danışmanlık (2012-2014), ardından da sosyalist (sosyal demokrat) hükümette Ekonomi ve Sanayi bakanlığıyla sınırlı. Toplumda imajı dibe vurmuş durumdaki Hollande’ın yerine aday olduğu söyleniyor. İktidardaki Sosyalist Parti’nin (PS) sağ kanadı ve merkez partiler tarafından gayriresmi biçimde destekleniyor. Özellikle yeni teknolojiler alanında uzmanlaşmış şirketler olmak üzere iş dünyasının önemli bir bölümü tarafından da desteklenmekte. Fransa’da azınlıkta olsalar da federal AB yanlıları Macron’a destek veriyor. Macron için “açıkça AB yanlısı tek aday” deniyor. Sosyal-liberal bir ekonomik model savunuyor. Türkiye’nin AB üyeliğine karşı, ancak Türkiye’deki demokratların “yalnız bırakılmaması” gerektiğini söylüyor.
Le Pen AB’ye karşı
Seçimin ilk turunun bir diğer favorisi Marine Le Pen. Aynı zamanda aşırı sağ eğilimli Milli Cephe (FN) partisinin liderliğini yürüten Le Pen 49 yaşında. Partisi 2014’ten bu yana yapılan tüm seçimlerde sandıktan birinci parti olarak çıktı. Marine Le Pen kendisini “vatanseverlerin adayı” olarak tanımlıyor. İktidara gelmesi halinde AB’nin ulusal egemenlik temelinde değiştirilmesi için Avrupalı ortaklarına öneride bulunacağını, kabul edilmediği takdirde Fransa’nın AB üyeliğini referanduma götüreceğini söylüyor. Her halükarda Fransa’nın Euro ve Schengen’den çıkmasını istiyor. Fişlenmiş ve sabıkalı yabancıların sınır dışı edilmelerini ve çifte vatandaşlık sahibi olup herhangi bir suçtan mahkum olanların Fransız vatandaşlıklarının ellerinden alınmasını öneriyor. Fransa’nın Suriye politikasına karşı. Rusya lideri Putin ile yakın dostluğu var. Türkiye’nin AB üyelik perspektifine tamamıyla karşı. İktidara gelmesi halinde üyelik müzakerelerini derhal sonlandıracağını belirtiyor.
Putin'in dostu Fillon
Geleneksel sağ partiler seçime 2007-2012 yılları arasında Başbakanlık yapmış olan François Fillon ile giriyor. Fillon Ocak ayına kadar seçimin favorisi gösterilmekteydi. Ancak eşi ve çocuklarını parlamenter asistanı gibi çalıştırdığı dönemle ilgili yolsuzluk iddialarının patlak vermesiyle anketlerde Macron ve Le Pen’in gerisine düştü. İngiliz muhafazakar partisinin çizgisine yakın bir ekonomik ve sosyal model öneriyor. ABD ve Rusya’ya eşit mesafede yaklaşıyor. Başbakanlığı döneminden Vladimir Putin ile yakın dostluğu var. Terörle mücadele konusunda geçen yıl sonbaharda çıkan “İslami totalitarizm” adlı kitabı ülkedeki Müslümanların tepkisine neden oldu. Türkiye’nin AB üyeliği için “mümkün değil, arzu da edilmiyor” diyor. Türkiye ve Rusya ile sıkı işbirliği geliştirilmesini savunuyor.
Melenchon'dan zengine vergi
Seçimde siyasi yelpazede solun solu bu yıl 2012’de olduğu gibi Jean-Luc Melenchon tarafından temsil ediliyor. Melenchon, lideri olduğu Sol Parti’ye ek olarak Komünist Parti tarafında da destekleniyor. Liberal ekonomik doktrine karşı çıkıp, devlet harcamalarının arttırılmasını istiyor. Yılda 400 bin eurodan fazla kazananlara yüzde 90 gelir vergi uygulayacağını söylüyor. Programını uygulayabilmek için AB antlaşmalarından çıkılması gerektiğini belirtiyor. 60 yaşında emekliliği savunuyor. Türkiye’yi özellikle demokrasi ve insan hakları alanlarında sert dille eleştiriyor. Üyeliğin mevcut koşullarda imkansız olduğunu söylüyor. PKK’nın AB terör örgütleri listesinden çıkarılmasından yana.
FREXİT KORKUSU
AB karşıtı Le Pen ve Melenchon ikilisinin ikinci tura geçme olasılığının ihtimal dışı görülmemesi Brüksel’i kaygılandırıyor. Fransa’nın alacağı olası AB’den çıkma kararı yani Frexit’in AB açısından sismik etkilerinin Brexit’ten (İngiltere’nin AB’den çıkışı) daha fazla olacağı konusunda herkes hemfikir. AB’nin, kurucu ülkelerinden ve en önemli ekonomilerinden olan Fransa’nın çıkışı halinde ayakta kalma ihtimali çok da yüksek değil.
GÜVENLİK ALARMI EN ÜST SEVİYEDE
Perşembe akşamı Champs-Elysees’de (Şanzelize Caddesi) düzenlenen terör saldırısının ardından bugünkü seçimler olağanüstü güvenlik önlemleri altında yapılıyor.
STRATEJİK OYLAR BELİRLEYECEK
Paris’in meşhur Champs-Elysees caddesinde perşembe akşamı düzenlenen terör saldırısı öncesinde de oy oranları bıçak sırtındaydı. Saldırının terörle mücadele konusunda diğer adaylara oranla çok daha sert ve radikal önlemler üzerinde duran Marine Le Pen’e katkı sağlayacağı sıkça yapılan yorumlar arasında yer aldı. Bununla birlikte saldırının etki yaratma potansiyeli taşıdığı bir başka oy kitlesini “stratejik oylar” oluşturuyor. Le Pen’in ikinci tura geçtiği varsayılarak yapılan projeksiyonlarda, karşısında en rahat zafer elde etme potansiyeli görülen aday Emmanuel Macron. Stratejik oyların Macron’da toplanacağı öngörülüyor. Öte yandan dün Paris’te Gare Du Nord tren istasyonunda polisi bıçakla tehdit eden ve paniğe neden olan bir adam gözaltına alındı.
Son anketler ilk turda Macron’u yüzde 24, Le Pen’i 23, Fillon ve Melenchon’u ise yüzde 19 oy oranında gösteriyor. İlk turda en fazla oy alan iki aday 7 Mayıs’ta yapılacak ikinci turda yarışacak. Seçimi kazanan Mayıs 2022’ye kadar Fransa’nın cumhurbaşkanı olarak görev yapacak.