Yozgat Halk Sağlığı Müdürü Dr. Mehmet Akif Karaarslan, dünyada ölüm sebepleri arasında en fazla kalp damar hastalıklarının yer aldığını söyledi. Karaarslan, kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerin artarak, 2030 yılında 22,2 milyona ulaşacağının tahmin edildiğini belirtti.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2012 yılında tüm dünyada bulaşıcı olmayan hastalıklara bağlı ölümlerin yüzde 46,2'sinin (17,5 milyon) kalp ve damar hastalıkları nedeniyle olduğunu ifade eden Dr. Mehmet Akif Karaarslan, "Bu ölümlerin 7,4 milyonu kalp krizine, 6,7 milyonu inmeye bağlıdır. Beklenilenin aksine ölümlerin yüzde 80'i iyi gelir düzeyi olan ülkelerde değil, düşük ve orta gelir düzeyinde yer alan ülkelerde gerçekleşmiştir." dedi.
Kalp damar hastalıklarında kadınlarda risk düzeyinin erken yaşlarda daha düşük iken, yaşın ilerlemesi ile riskin arttığını ve hastalıktan kadın ve erkeklerin eşit olarak etkilendiğini vurgulayan Karaarslan, "Ülkemizde 2013 yılında ölen her 5 kişiden ikisinin kalp-damar hastalığına bağlı nedenlerden öldüğü görülmektedir. Davranışsal risk faktörleri yani; sağlıksız beslenme, yetersiz fiziksel aktivite, tütün kullanımı ve alkol kullanımı koroner kalp hastalığının yüzde 80'inden sorumludur. Kardiyovasküler hastalıkların çoğu risk faktörleriyle mücadele edilerek engellenebilir. Risk faktörlerinin kontrolü ile kalp ve damar hastalığı görülme sıklığının yarıya indirilebileceği bildirilmektedir" diye konuştu.
Sağlıksız beslenme ve yetersiz fiziksel aktivite etkisiyle bireylerde kan basıncında yükselme, kan şekeri yüksekliği, kan yağlarında yükselme, fazla kilo veya obezite görüldüğüne dikkat çeken Karaarslan, şöyle devam etti: "Sosyal ekonomik faktörler ve kültürel değişiklikler (küreselleşme, şehirleşme) toplumun yaşlanması, stres, kalıtsal faktörler kardiyovasküler hastalıkların diğer belirleyicileridir. 30 yaş üstü her birey için kardiyovasküler riskin hesaplanması ve varsa davranışsal risk faktörlerine uygun müdahaleler ile kalp krizi, inme, kalp yetmezliği ve diğer istenmeyen durumların gelişmesini önleyebilecek tedbirlerin alınması önerilir. Her bir bireyin kalp ve damar hastalıklarına yol açan davranışsal risk faktörleri ile ilgili farkındalığının artırılması ve hasta olmamak için riskli davranışlarını olumlu davranışlara değiştirmesi için teşvik edilmesi, sağlıklı kalmak ve kalp ve damar hastalığına yakalanma riskinden uzak durmak için sağlıklı beslenilmelidir. Düzenli fiziksel aktivite yapalım, tütün ve tütün ürünleri kullanmayalım, alkol kullanmayalım, kardiyovasküler riskimizi öğreneli. Kilolu veya obez olup olmadığımızı, kan basıncımızı, Kan şekerimizi ve kan yağlarımızı öğrenelim ve hekim tavsiyelerine uyalım."
CİHAN