Nicolas
Sarkozy, mektubunda, "
Fransa, zenci
köle ticaretindeki sorumluluğunu üstlenerek, Fransa Yahudilerinin veya işgal esnasında Fransa'ya yerleşen Yahudilerin toplama kamplarına gönderilemelerine
Fransız devletinin katkısını tanıyarak, görevi olduğunu düşündüklerini, sıkıntı çekmeksizin yerine getirmiştir. Bizzat ben de 2007'de
Cezayir topraklarındaki Konstantin'de, Cezayir'deki Fransız sömürgeciliğinden kaynaklanan sözün kifayetsiz kalacağı acıları ve sömürgeciliğin kör hoyratlığını resmi olarak dile getirdim." ifadelerine yer verdi.
Yasa, Fransa vatandaşlarına uygulanacak
Tasarının Senato'da kabul edilmesinin
Türkiye'de anlaşılmayabileceğinin bilincinde olduğunu kaydeden Sarkozy, "Her şeyden önce Fransa'da ve Fransa vatandaşlarına uygulanacak bu
yasanın amacı, atalarının yaşadıkları gerçeklerin inkar edildiği duygusunu çok uzun bir süredir içlerinde taşıyan ulusal topluluğumuzun üyelerinin anılarını korumak ve onların yaklaşık 100 yıl önce açılmış yaralarını kapatmalarına yardımcı olmaktır. Bu yasa aynı zamanda, yaralanmış tüm hatıraların korunmasını da sağlayacaktır." ifadelerine yer verdi.
Diplomatik ilişkiler kesilmesin
Sarkozy, Erdoğan'a iki gün önce gönderdiği
mektupta, Türkiye ile ilişkilere büyük önem verdiklerini ve diyaloğun devam ettirilmesi yönünde hareket etmeye tümüyle hazır olduğunu vurguladı. Mektuba "Sayın
Başbakan, sizin gibi ben de
ülkelerimizin tarih boyunca oluşturdukları ilişkilere çok büyük bir önem veriyorum ve ortak menfaatlerimizin karşılıklı anlayışında ilerlemek için diyaloğumuzu devam ettirmeyi arzu ediyorum." ifadeleriyle başlayan Sarkozy, Fransa
Ulusal Meclisi'nin 22 Aralık'ta söz konusu tasarıyı onayladığını hatırlattı.
PKK ile mücadelede
işbirliği vurgusu
Sarkozy, Türkiye'nin
ekonomik yaptırımlar uygulama tehdidine karşı, iki ülke arasındaki ticari bağlara dikkat çekerken,
terör örgütü PKK ile ortak mücadeleyi de aynı cümlede zikretti. Sarkozy, şu ifadeleri kullandı: "Her iki tarafa da fayda sağlayan ve Dünya
Ticaret Örgütü'nün ve
Avrupa Birliği ve Türkiye arasındaki
Gümrük Birliği anlaşmasının kuralları içinde yer alan ticari alışverişlerimizin ve yatırımlarımızın öneminden başka, PKK'ya karşı mücadelemizdeki işbirliğinin niteliği ve özellikle Ortadoğu'da olmak üzere krizlerin yönetimi konusundaki faaliyetlerimizin koordinasyonunun ortaya koyduğu katma değeri de kastediyorum. Aynı zamanda,
Atlantik Paktı (NATO) çerçevesindeki ve Türkiye'nin 2015'te dönem başkanlığını yapmasını
Cannes Zirvesi esnasında beraberce kararlaştırdığımız G20 bünyesindeki işbirliğimizin zenginliğini kastediyorum. Dost ve müttefik iki ülke arasında olması gerektiği şekilde mantığı üstün kılabilmemizi ve diyaloğumuzu korumayı temenni ediyorum. Fransa'nın bu yönde hareket etmeye tümüyle hazır olduğunu biliniz. En derin saygılarımın kabulünü dilerim."
Cezayir'deki yaşananları ben dile getirdim
Hafıza çalışmalarının, trajik olaylar söz konusu olduğunda daima karmaşık ve acılı meseleler olduğuna değinene
Nicolas Sarkozy, şöyle devam etti: "Fransa, zenci köle ticaretindeki sorumluluğunu üstlenerek, Fransa Yahudilerinin veya işgal esnasında Fransa'ya yerleşen Yahudilerin toplama kamplarına gönderilmelerine Fransız devletinin katkısını tanıyarak, görevi olduğunu düşündüklerini, sıkıntı çekmeksizin yerine getirmiştir. Bizzat ben de 2007'de Cezayir topraklarındaki Konstantin'de, Cezayir'deki Fransız sömürgeciliğinden kaynaklanan sözün kifayetsiz kalacağı acıları ve sömürgeciliğin kör hoyratlığını resmi olarak dile getirdim."