Davutoğlu, Westerwelle'yi Ankara'da görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, kendisi ile gerek ikili ziyaretlerde gerekse uluslararası toplantılarda çok sık bir araya geldiklerini hatırlattı. Westerwelle'nin yarın İstanbul'da düzenlenen ''
Avrupa,
Türkiye ve
Akdeniz İşbirliğinin Teşviki ve Güçlendirilmesi'' konulu ''14. Kronberg Konuşmaları Forumu''na katılacağını bildiren Davutoğlu, bu vesileyle gelmişken Ankara'da görüşme teklifini kabul ettiği için teşekkür etti.
Bakan Davutoğlu, hem Avrupa kıtasında hem de çevre bölgelerde olağanüstü gelişmelerin yaşandığı bir dönemde Türkiye ve
Almanya'nın bu gelişmelerde çok önemli roller oynadığını, bu nedenle sık sık istişare etmelerinin önemli olduğunu söyleyerek ikili ilişkiler, Türkiye-
AB ilişkileri gibi konuları ele aldıklarını, çalışma yemeğinde görüşmelere devam edeceklerini kaydetti.
Westerwelle'nin her fırsatta Türkiye'nin
AB üyeliğine
destek verdiğini ve bunu açık olarak ifade ettiğini söyleyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu ziyaret çok önemli bir zamanlama ile gerçekleşiyor. Çünkü
Fransa seçimleri sonrasında Sayın François Hollande'ın işbaşına gelmesi ile birlikte hepimizin
ümit ettiği husus Türkiye-AB ilişkilerinde olumlu bir seyrin ivme kazanmasıdır. Bu yöndeki çabalarımızı yoğunlaştırmamız lazım. Sayın Hollande'ın yarın
Almanya ziyareti var, bu çerçevede istişaremiz daha bir önem taşıyor. Bu hafta içinde Türkiye ile AB arasında pozitif
gündem görüşmeleri de yapılacak. Türkiye ile Almanya arasındaki yakın dostluk ilişkileri, Türkiye-AB ilişkilerine yeni bir ivme kazandırılması bakımından da önem taşıyor.''
Davutoğlu, Alman Bakan ile
vize muafiyeti konusunu da ele aldıklarını anlatarak, bu çerçevede olumlu adımlar atılması yönünde ciddi çalışmalar olduğunu, iki senedir yoğun şekilde çalışıldığını, geri kabul anlaşmasının tamamlandığını ve
imza aşamasına gelecek şekilde bir nitelik kazandığını bildirdi. Davutoğlu şunları kaydetti:
''Şimdi bizim beklediğimiz AB'nin vize muafiyeti görüşmelerini yapmak üzere bir yetkilendirme yapması. Buna paralel olarak önce geri kabul anlaşması paraf edilecek. Türk vatandaşlarının vizesiz şekilde girişi için bundan sonraki dönemde atılacak adımları da birlikte ele alacağız.''
Bakan Davutoğlu Westerwelle'nin bu konuda verdiği destek için de teşekkür ederek, Alman
bakanın Türkiye'nin AB üyeliği bağlamında da bu dönemin önemli bir eşik oluşturduğu konusunu kendisi ile paylaştığını bildirdi. Davutoğlu, konuk bakanla NATO'nun
Chicago zirvesi ile
Suriye konusunu da konuştuklarını, bu konuya yemekte de devam edeceklerini söyleyerek, Westerwelle'nin gelecek ay da İstanbul'daki
Somali toplantısı ve Terörle Mücadelede
Küresel Forum toplantısı için yine bir araya geleceklerini belirtti.
Türkiye'nin AB ile müzakerelerinde umutlu olup olmadığının ve Rum kesiminin AB dönem başkanlığında ne tutum izleneceğinin sorulması üzerine Davutoğlu, iki önemli gelişme ile karşı karşıya olduklarını söyleyerek, bunların Fransa'da Hollande'ın iktidara gelmesi ve Hollande'ın Sarkozy'e kıyasla Türkiye-AB ilişkilerin konusunda daha olumlu demeçler vermesinin herkes için özellikle de yeni fasılların açılması konusunda umut verici olduğunu vurguladı.
Davutoğlu,
Danimarka Dışişleri Bakanı'nın da dönem başkanı olarak Türkiye'yi ziyaret edeceğini söyleyerek, şunları kaydetti:
''Ümit ederiz Sayın Sarkozy'nin döneminde Fransa'nın tek taraflı uygulamaları ile açılması mümkün olmayan fasılların açılmasına imkan sağlanır. Bu çok önemli. Çünkü bu fasıllardan bazıları hemen açılabilecek durumda olan fasıllar. Bu hem Türkiye'nin AB ile ilişkileri bağlamında çok önemli bir işaret olacaktır hem de yeni Fransa yönetiminin Türkiye-AB ilişkilerine verdiği önemi gösteren son derece olumlu bir işaret olacaktır. Biz buna büyük önem veriyoruz.''
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün NATO zirvesi çerçevesinde gelecek hafta Hollande ile görüşme yapacağını açıklayan Davutoğlu, orada da bu konuların ele alınacağını, Hollande ile
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın son derece pozitif bir
telefon görüşmesi yaptığını kaydetti. Davutoğlu, yeni Fransa yönetiminin ilişkilere ivme katacak ve pozitif gündem oluşturacak bir yaklaşımla konuları ele almasını umduğunu söyleyerek, böyle bir durumda çok olumlu gelişmelerin beklenebileceğini, son 4 dönem başkanlığında hiçbir faslın açılamamasının ilişkilere durağanlık getirdiğini belirtti.
"RUMLARI AB'DE MUHATAP ALMAYIZ"
Bakan Davutoğlu,
Kıbrıs Rum kesiminin dönem başkanlığı konusunda da ''Rum yönetimi dönem başkanlığını üstlendiği andan itibaren Türkiye, AB dönem başkanlığı ile hiçbir temas kurmayacaktır'' diye konuştu.
Türkiye'nin AB Komisyonu'yla ve diğer konularda AB ile yürüttüğü temasların ise bundan etkilenmeyeceğini söyleyen Davutoğlu, ''Bizim sorunumuz AB ile ilgili değil, bizim sorunumuz temelde Kıbrıs meselesi çözülmeden üye yapıldığı için birçok konunun bloke edildiği ve çözüm olmadan dönem başkanı olacak olan Rum kesiminin dönem başkanlığı iledir'' ifadesini kullandı.
Komisyon ile
teknik çalışmaların yürüyeceğini, ''Ama Rum yönetimini hiçbir zaman Dönem Başkanı olarak muhatap almayız'' diye konuştu. Davutoğlu, Başbakan Erdoğan'ın da bunu daha önce ifade ettiğini hatırlatarak, çözüm için hala zaman olduğunu, 1 Temmuz'a kadar çözüm bulunmasını umduklarını belirtti. Davutoğlu, ancak Rum kesiminin zaman ve takvimden kaçınan bir tutum sergilediğini belirterek, güçlü bir irade sergilenmesi için hala zaman bulunduğunu ifade etti.